3 Konuda Basın Açıklaması Yaptı
Akhisar Türk Eğitim-Sen Akhisar İlçe Temsilciliği Başkanı Ercan Yaşar, yönetim kurulu ve üyeleri ile birlikte sendika Lokalinde İlksan Akhisar ilçe temsilcisi seçimleri, Türk Eğitim-Sen Manisa Şube yönetim kurulu üyesi Kudret Aktaş Türk Eğitim-Sen Üyesi Yüksel Gönül’ün uğradığı haksızlık ve 1 Mayıs ile ilgili 3 konu hakkında basın açıklaması yaptı.
Ercan Yaşar’ın yapmış olduğu Basın açıklamasının tam metni:
İŞTE SANDIĞIN GÜCÜ
Türk Eğitim-Sen İlçe Başkanı Ercan Yaşar 28 Nisan 2012 Cumartesi günü yapılan İlksan Akhisar ilçe temsilcisi seçimlerinde adaylarımıza oy veren ve vermeyen tüm ilksan üyelerine teşekkürlerimi sunarım. Yapılan secimde oy dağılımı şöyle gerçekleşti.
ADAYLAR : Adı -Soyadı Aldığı Oy
1. Türker Uzun 156 (Türk Eğitim-Sen)
2. İrfan Eskici 149 ( Eğitim-İş)
3. İsmail Yalturak 90 (Eğitim Bir-Sen)
4. Selami Paşa 94 (Eğitim Bir-Sen)
5.Mustafa Göktepe 75 (Eğitim-Sen)
6.Abdullah Armağan 69 (Eğitim-Sen)
Türk Eğitim-Sen İlçe Başkanı Ercan Yaşar Yapılan secimde 156 oy alarak seçimin galibi olan üyemiz Türker Uzun ve 149 oy alarak ikinci seçilen Eğitim-İş adayı İrfan Eskici’yi canı gönülden kutlarım. Seçilen arkadaşlarımızın ilimizi ve ilçemizi en iyi şekilde temsil edeceklerine inancım sonsuzdur. Genel merkez yönetimimiz şimdiden hayırlı olsun. Allah mahçup etmesin. Bazı işler sözle değil icraatla yapılır. Biz kopyala yapıştır sendikacılığı yapmıyoruz. Biz gerçek sendikacılık yapıyoruz. Emek veriyoruz, insanlara değer veriyoruz ve herkesi önemsiyoruz. EBS’nin iftiralarını kendi üyeleri de dahil olmak üzere İLKSAN’ın sağduyulu üyeleri bir tokat gibi yüzlerine çarparak sandıklarına sahip çıktılar. Bizlere güvenip oy veren sağduyu sahibi EĞİTİM-İŞ, EĞİTİM-SEN ve EĞİTİM BİR –SEN’li tüm arkadaşlarıma , onurlu sendikacılığın adresi olan TÜRK EĞİTİM-SEN’li ÜYELERİME Akhisar Türk Eğitim-Sen İlçe Temsilciliği adına teşekkürü borç biliyorum. Tüm ilksan üyelerine Teşekkür Ederim.
Biz kimsenin bir yerine hortum takmayacağız. İLKSAN üyeleri, onlara, zaten, gereken cevabı vermiştir. Kimsenin, Türk Eğitim-Sen gibi bir sendikayı kirletmeye gücü yetmeyecektir. İLKSAN delege seçimleri, 81 il ve tüm ilçe merkezlerinde yapıldı. İLKSAN üyeleri yine Türk Eğitim-Sen delege adaylarına büyük destek verdiler. Kesin olmayan sonuçlara göre, aşağıda da görüleceği üzere Türk Eğitim-Sen üyesi delegeler 43 ilde seçimleri açık ara kazanmış görünmektedir. 11İlde Eğitim Bir Sen, 10 ilde ise Eğitim Sen delegeleri kazanmıştır. 18 İlde ise sonuçlar sendikaların uzlaşmasına göre belirlenecektir.
Hem de EBS’nin yetkili sendikayım diye böbürlendiği şu günlerde. Gerçek olan bir şey daha var EBS yetkiyi aldıktan sonra memur yeni yıla zam almadan girdi, böylece Cumhuriyet tarihinde bir ilki de gerçekleştirmiş oldular.
İşte bütün bunlar artık EBS’li üyelerin de sendikalarını sorgulamalarına üyeliklerini gözden geçirmelerine ve kendilerini temsil edeceğine inandıkları GERÇEK sendikalara destek vermelerine vesile olur. Bu öğretmenlerin silkinişi, uyanışı ve kendine gelişidir. Öğretmen memur hizmetli ve tüm çalışanlarımız haziran ayındaki yetkiyi de inşallah Sendikacılığın gerçek sahibi olan TÜRK EĞİTİM-Sen’e teslim edeceklerdir.
ÜYEMİZ YÜKSEL GÖNÜL’E YAPILAN HAKSIZLIK
Türk Eğitim-Sen Manisa Şube yönetim kurulu üyesi Kudret Aktaş Üyemiz Yüksel Gönül’ün uğradığı mağduriyetle ilgili bilgi verdi.
Basınımızın değerli mensupları, çok saygıdeğer üyelerimiz, Bugünkü basın açıklamamıza ciddi anlamda hak mağduriyetine uğramış bulunan Yüksel GÖNÜL üyemizin durumundan da bahsetmek istiyorum: Kardeşimiz zaman-zaman yaşadığı bazı sağlık sorunları nedeni ile kendisi hakkında işlemler başlatılmış ve sonunda vasi tayin edilerek malulen emekli işlemi kararı verilmiştir. Hâlbuki üyemiz bu muameleyi hak etmemiştir. Kendisi hakkında Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Hastanesince verilen 25.07.2011 tarih ve 2500 sayılı rapor göz önünde bulundurularak işlem yapılmış ve 29.11.2012 tarihinde karara bağlanmıştır. Üyemiz ise; Celal Bayar Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Başkanlığının Psikiyatri Ana Bilim Dalı tarafından kendisine verilen 15.11.2011 tarih,2707 rapor numaralı ve 2003914503 protokol numaralı raporundaki kararda bulunan “ŞU ANKİ DURUMUYLA HASTANIN TÜM DEVLET KURUMLARINDA SADECE GERİ HİZMETTE ÇALIŞMASI UYGUNDUR.” Neticesi göz önünde bulundurulmamıştır. Hak ve Adaletten bahsederek haksızlık yapmak doğru bir karar değildir. Üyemiz, durumu ile ilgili olarak Akhisar Kaymakamlığına, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne gerekli itirazları yaptığını belirtmiştir. Bizlerde üyemizin durumunun, ellerin vicdana koyularak tekrar değerlendirilmesini ve mağduriyetinin bir an önce düzeltilmesini, insanların toplumdan ötekileştirmesini değil topluma kazandırılmasını istiyor; Saygılarımızı sunuyoruz
ÖĞRETMENLERE YÖNELİK ŞİDDET NE ZAMAN SON BULACAK? MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI NE ZAMAN ÖNLEM ALACAK?
Türk Eğitim-Sen İlçe Başkanı Ercan Yaşar Son yıllarda öğretmenlere yönelik şiddet büyük artış gösterdi. Neredeyse her gün eğitim ve bilim yuvalarımızda öğretmenler sözlü ya da fiziksel saldırıya uğramaktadır. Gün geliyor bir öğrenci öğretmeni bıçaklıyor, gün geliyor veliler ellerinde sopalarla öğretmenlere meydan dayağı atıyor. Kütahya’da bir öğretmenimizin öğrencisi tarafından bıçakla yaralanması, İstanbul Esenyurt’ta bir öğretmenimizin öğrencisi tarafından diğer öğrencilerin gözü önünde bıçaklı saldırıya uğraması, Sakarya’da bir velinin öğretmeni tekme ve yumruklarla dövmesi öğretmenlere yönelik saldırıların hız kazandığını gözler önüne sermektedir. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in ve bürokratlarının bu içler acısı ve düşündürücü manzarayı film seyreder gibi seyretmesi, öğretmenleri sahiplenmemesi, öğretmenlere yönelik şiddeti önlemek için acil eylem planı hazırlamaması üzüntümüzü bir kat daha artırmaktadır. Sayın Dinçer ne zaman makam odasından dışarı çıkacak, kendi personeli ile kucaklaşacak ve onları sahiplenecektir? Bakan Dinçer ne zaman bu konuda önlem alınması için Bakanlığı en üst seviyede alarma geçirecektir?
ÖĞRETMEN ETKİSİZLEŞTİRİLDİ, YETKİSİZLEŞTİRİLDİ, DEĞERSİZLEŞTİRİLDİ
Türk Eğitim-Sen İlçe Başkanı Ercan Yaşar Öğretmene yönelik şiddeti münferit olaylar gibi göremeyiz. Çünkü öğretmenler yıllardır öğrenci ve veli şiddetine maruz kalmaktadır. Bunun nedeni de; öğretmenlerin bir paçavra gibi kenara atılması, etkisizleştirilmesi, değersizleştirilmesi, korunup, kollanmamasıdır. Öğretmenleri çok maaş alıp, az çalışıyormuş gibi kamuoyuna lanse edenler, öğretmenlerin maddi ve özlük haklarını hiçbir şekilde savunmayanlar, sözleriyle öğretmenleri incitenler, onları küçümseyip, hor görenler okullarda öğretmene uygulanan şiddetin bir numaralı sorumlularıdır.
Okullarda öğretmenin etkinliği son yıllarda çok azaltılmıştır. Öğretmenler etkisizleştirilmiş ve yetkisizleştirilmiştir. Disiplin yönetmelikleri çok yetersizdir.
Milli Eğitim Bakanlığı ödenek ayırmadığından okullarda alınan güvenlik önlemleri yetersizdir. Hatta okulların büyük kısmında hiçbir şekilde güvenlik önlemi alınmamaktadır. Bu okullarda güvenlik, nöbetçi öğretmenler eliyle sağlanmaya çalışılmaktadır. Öğrenciler okula kesici aletle gelebilmektedir. Rehber öğretmeni bulunan okul sayısı çok azdır. Okullarda güç kullanmaya eğilimli gruplaşmalar ve tehdit boyutunda gruplaşmalar olduğu gözlemlenmektedir. Bu tür gruplaşmaları itibar ve ayrıcalık kazanmak olarak gören bazı öğrenciler arkadaşlarına, öğretmenlerine ve okul idarecilerine şiddet uygulamakta, böylece OKULLAR TEKSAS’A DÖNMEKTEDİR. Öğrencilerin dizi karakterlerine özenmesi, onlar gibi davranması, şiddet içerikli görüntüler, haberler, dizi ve filmler de öğrencileri şiddete yöneltmektedir. Buradan Milli Eğitim Bakanı sayın Ömer Dinçer’e sesleniyoruz:
MİLLİ EĞİTİM BAKANI OLDUĞUNUZU UNUTMAYIN VE EĞİTİM ÇALIŞANLARINI SAHİPLENİN. ÖĞRETMENLERE, OKUL İDARECİLERİNE, EĞİTİM ÇALIŞANLARINA UYGULANAN ŞİDDETİ DURDURUN, ONLARIN CAN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYIN. PERSONELİMİN KILINA ZARAR GELİRSE, KARŞINIZDA BENİ BULUN’ DEYİN. ÖĞRETMENE KAYBETTİĞİ İTİBARINI KAZANDIRIN AKSİ TAKDİRDE BU KOLTUKTA DAHA FAZLA OTURMANIZ ABESLE İŞTİGAL OLUR.
1 MAYIS EMEKÇİLERİN ULUSLARARASI BİRLİK MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ KUTLU OLSUN.
Türk Eğitim-Sen İlçe Başkanı Ercan Yaşar Bizler bu ülkenin işçileri, kamu emekçileri, işsizleri, emeklileri, yoksulları, kadınları, gençleri ile birlikte 1 Mayıs’ta tüm Türkiye’de alanlardayız. Barış için, özgürlük için, demokrasi için, ekmek için, daha güzel bir dünyada sömürüsüz, baskısız, insan onuruna yaraşır bir yaşam için birlikteyiz. Haklarımız ve özgürlüklerimiz için dayanışma içindeyiz.Sosyal adalet, eşitlik, özgürlük ve sendikal haklarımız için omuz omuzayız.
1 Mayıs 2012’yi güvencesiz, kuralsız çalışmanın yaygınlaştığı koşullarda karşılıyoruz. Emekçilerin yarısı kayıt dışında çalışıyor. Ulusal İstihdam Stratejisinin emek karşıtı yaklaşımlarıyla kıdem tazminatımıza göz dikiliyor, asgari ücret bölgeselleştirilmek, esnek ve kuralsız çalışma biçimleri yaygınlaştırılmak isteniyor. Sendikasızlaştırma yaygınlaşıyor, sendikal örgütlenmenin önüne engeller çıkarılıyor. Örgütlenen işçiler işten atılıyor. İş kazası adı verilen cinayetler durmak bilmiyor. Biz sosyal adalet, eşitlik ve demokrasi istiyoruz. Özgürlükçü, eşitlikçi sivil demokratik bir anayasa ve yasalar istiyoruz.
Tüm çalışanların grevli toplu sözleşmeli sendikal haklara sahip olduğu bir Türkiye için, sosyal devlet istiyoruz. Türkiye’yi yönetenlerin temel hedefi özgürlükçü ve çoğulcu demokrasinin sınırlarını genişletmek olmalıdır. Anayasa değişikliği tüm kesimlerin uzlaşacağı bir zeminde gerçekleştirilmeli ve Anayasa katılımcı demokrasinin tüm kurum ve kurallarının sağlıklı işleyeceği bir yapıya kavuşturulmalıdır.Toplumsal barış ve huzurun sağlanması için uzlaşma, hoşgörü ve bir arada yaşama kültürünün geliştirilmesi için çaba gösterilmelidir.
Emekçilerin çıkarları savaşta değil barıştadır. Atatürk’ün “yurtta sulh, cihanda sulh” şiarı rehber edinilmelidir.Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tüm kurumları hukuk devleti anlayışıyla hareket etmelidir. Anti demokratik sendikal yasalar değiştirilmeli, toplu pazarlık ve örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalıdır. “İnsan onuruna yaraşır iş” herkesin hakkıdır. İstihdamın korunması, geliştirilmesi ve işsizliğin önlenmesi temel yaklaşım olmalıdır. Cinayet haline gelen iş kazaları önlenmeli, iş sağlığı ve güvenliği önlemleri artırılmalıdır.
İş güvencesi, işe iadeyi sağlayacak biçimde yeniden ve öncelikle düzenlenmelidir.
Kayıt dışı ekonomi, kayıt altına alınmalıdır.
Kıdem tazminatı işçiler bakımından vazgeçilmez ve tartışılmaz bir haktır. Buna el uzatılması, ortadan kaldırılması ya da daraltılması yönündeki talepler gündeme dahi getirilmemelidir. Asgari ücret insan onuruna yakışır bir biçimde belirlenmelidir. Asgari ücretin bölgeselleştirilmesi girişimlerinden vazgeçilmelidir. Esnek ve kuralsız çalışma biçimlerini yaygınlaştırma girişimlerine son verilmelidir.Taşeronlaşma engellenmeli, asıl işin taşeronlara yaptırılması uygulamasından vazgeçilmelidir.
Vergi adaletsizliği giderilmelidir.
İşsizlik Fonu’nda biriken para Fon’un oluşturulma amaçları doğrultusunda kullanılmalı, sosyal güvenlik fonlarının amacı dışında kullanılması düşüncesinden vazgeçilmelidir. Doğal yaşam korunmalı, ekolojik çevre tahribatına son verilmelidir. Engellilerin toplumsal yaşama eşit bireyler olarak katılması sağlanmalıdır. İşçiler, Kamu Emekçileri, Emekliler, İşsizler, Yoksullar, Kadınlar, Gençler,
1 MAYIS BİRLİK, MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ TÜM EMEKÇİLERE KUTLU OLSUN.
-----
------