4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü.
4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü
Haber Merkezi
Akhisar Çevre Derneği 4 Ekim Dünya hayvanları koruma günü ile ilgili bir basın açıklaması yaptı.
Yönetim Kurulu üyesi Emekli Öğretmen Çiğdem Tekin şunları söyledi:
"4 Ekim Hayvanları Koruma günü;
Hayvanları korumak, onların iyi koşullarda yaşamalarını sağlamak , hayvan hakları konusunda farkındalık yaratmak için, 1931 yılında Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu tarafından ilan edilmiştir. Gezegenimiz 4 milyar yıldan beri bitkilere ve hayvanlara ev sahipliği yapıyor.
Yeşil bir gezegende yaşıyoruz ve karıncalardan dinozorlara kadar yaşama olanağı sağladı bu gezegen bize.
380 milyon yıl bitkiler ve hayvanlar uyum içinde yaşadılar. 300.000 yıl önce insan türü ortaya çıktı. Gezegeni birlikte paylaşmaya başladık. Onların bazılarını evcilleştirdik. Onların etinden, sütünden, yumurtasından, balından, derisinden yararlanıyoruz. Hayvanlar üzerinde büyük bir tahakküm kurduk ve onları sömürmeye başladık. Hayvanların doğal yaşamlarında büyük tahribatlara neden olduk.
Yaşadığımız dönem doğaya ve hayvanlara en çok zarar verilen dönem oldu. Gezegenimizde toprağı suyu havayı kirlettik ve bunun sonucunda birçok hayvan türünün yok olmasına sebep olduk ve buna devam ediyoruz .
Bugün gezegenimizdeki küresel ısınma ve bunun sonucunda yaşanan iklim krizinde hayvanların hiçbir suçu yok.
Hepsi bizim eserimiz.
UNESCO tarafından yayınlanan hayvan hakları evrensel beyannamesinin 5. maddesinde ;
"Bir insanın desteğine ihtiyaç duyan her hayvan uygun beslenme ve bakım görme hakkına sahiptir" der .
4 Ekim Hayvanları Koruma Gününü kutlamıyoruz. ÇÜNKÜ YASTAYIZ.
Çünkü hayvanlar;
.Mezbahalarda, .Taşımacılıkta, faytonlarda ,
.Süt ve yumurta çiftliklerinde,
.Hayvanat bahçelerinde,
.Pek çok üretim çiftliklerinde,
.Sokaklarda, barınaklarda,
.Kürk çiftliklerinde,
.Yunus parklarında,
.Hayvan sirklerinde,
.Deney laboratuvarlarında ve benzeri birçok tesis ve alanda hakları acımasızca gasp edilerek ağır işkence koşulları altında yaşamaya mahkum ediliyor.
Barınaklar yaşlı, engelli, güçten düşmüş, sokaklarda yaşamını sürdüremeyecek hayvanların barınağı olması gerekirken, insanların şikayeti üzerine mevzuata aykırı olarak toplanarak kapatılmış binlerce sağlıklı hayvan için adeta bir hapishane, ölüm kampı haline gelmiştir.
Bu sorun vicdanla çözülemez. Öncelikle hayvanların korunması için güçlü bir mevzuata ve buna uygun güçlü bir kamu yapılanmasına ve bir bütçeye ihtiyaç var.
.Yönetimsel olarak çok başlılığa son verilmelidir. Denetime bağlı eksikliklerin giderilmesi için ilgili bakanlık bünyesinde veteriner hekimlerden ve sivil toplum örgütlerinden oluşan hayvan hakları ihlalleri konusunu denetleyen ve karar veren Hayvan Hakları müfettişliği kurulmalıdır. Olayın asayiş yönü için emniyet ve Jandarma teşkilatı içinden hayvan hakları konusunda eğitim almış personelden oluşan bir kadro oluşturulmalıdır.
.Hayvanat bahçeleri yasaklanmalı yurt dışından yabani hayvan getirilmesine izin verilmemeli, kaçak girişler engellenmelidir.
.Sirkler ve Yunus parkları kapatılmalıdır.
.Avcılık yasaklanmalı yaban hayvanları öldürenlere ceza verilmelidir.
.Deve ,boğa gibi hayvanların folklorik gelenek adı altında dövüştürülmesine son verilmelidir.
.Köpek ve horoz dövüşlerine ceza arttırılmalıdır.
.Hayvan hakları okullarda ders olarak okutulmalıdır.
.Belediyelerin bakım evlerinde hayvan toplama ve yerine bırakılmaları sırasında beslenme odaklarında hayvanların beslenmesi için gönüllülerle birlikte çalışılmalıdır.
.Tüm belediyelerde veteriner işleri müdürlükleri oluşturularak yeterli veteriner hekim ve yardımcı personel istihdamını sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır.
.Kamunun yükünü azaltmak için serbest veteriner hekim kliniklerinden tedavi ve bakım için hizmet satın alınmalıdır.
.Belediyeler kurdukları GEÇİCİ BAKIM EVLERİNDE sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanları alarak onların kısırlaştırma, aşılama, rehabilite ve tedavi işlemlerinden sonra kayıt altına alınıp yasa gereği tekrar alındıkları yere bırakılmalıdır.
SONUÇ OLARAK;
Hayvanlar oy veremezler. Bizler onların haklarını koruyacak ve gerekli yasal düzenlemeleri yapacak siyasilere desteklerimizi sunacağız.
HAYVANLAR MAL DEĞİL CANDIR.
ONLARIN DA HAKLARI VARDIR."