KEMAL AKSEZGİN SOL REKLAM 1
Zümrüt MobilyaYamaçlar Yapı
GÖZÜPEKTEL
BOŞ REKLAM ALANII
Mestanoğlu
japon iş makinaları
ALTIN SATIR
SAFİR KUYUMCULUK
Akhisar Çeşme Kasabı
ALGİ OTO ELEKTİRİK
HASCANLAR
Zeytinkent Sürücü Kursu
AKM
Akhisar Metronom Radyo İstek Hattı
Akhisar Nöbetçi Eczaneler
Akhisar Sezgin Ticaret
SAĞLAM SÜRÜCÜ KURSU
Akhisar Metronom Haber
Akhisar Motorcu Tonton
SOYDEMİR GRUP
OTO KAR SAĞ TARAF
ÇAĞDAŞ SÜRÜCÜ KURSU
LİSE CAMYamaçlar Yapı

Siyaset

AK Parti 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü!

AK Parti 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü!

5 Aralık 2011 Saat: 23:05
AK Parti 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü!
AK Parti 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü!
DAYIOĞLU KASABI

 


 

 

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Kadın Kolları 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü ile ilgili olarak Akhisar AKP İlçe Kadın Kolları Başkanı Şemsi Okur ve yönetim kurulu üyeleri Şadiye Saraç, Sevda İnan, Saniye Göçmen, Tomris Kamburoğlu, Mine Yayla, Emel Alper birlikte İlçe Lokali'nde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını AKP Kadın Kolları Başkanı Şemsi Okur okudu.

 

AKP Kadın Kolları Başkanı Şemsi Okur’un okuduğu basın açıklamasının tam metni:


5 Aralık Dünya kadın hakları günü, Cumhuriyet döneminde kadın haklarının yeri ve öneminin vurgulanması kadın hakları ve kadınların erkeklerle eşitliği konusunda geçen asırdan itibaren batı ülkelerinde ve toplumlarında yoğun mücadelelerin verildiği ve özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’nin bu mücadelelerin en şiddetlilerini yaşadığı bilinmektedir. Ülkemizde, gerek Osmanlı İmparatorluğu ve gerek Cumhuriyet döneminde kadınlarımızın kendi hakları konusunda, batı ülkelerindekine benzer şekilde mücadele ettiklerini söylemek mümkün değildir. Ama biz kadınlara birçok batı ülkesinden daha evvel bu hak Atatürk tarafından verilmiş ve hatta adeta sunulmuştur. Cumhuriyet Dönemi ve Kadın Hakları teokratik bir devlet yapısının ve kadın haklarının kısıtlı olduğu bir toplum düzeninin olduğu Osmanlı İmparatorluğu’ndan, kadın-erkek eşitliğinin kabul edildiği modern Türkiye Cumhuriyeti’ ne geçiş, birçok devrimler ile mümkün olabilmiştir. Bu devrimler içinde, kadınların erkekler ile eşit toplumsal varlıklar olarak toplum içinde yerlerini almaları bir uygarlık aşamasıdır ve Atatürk Devrimleri’nin en önde gelenlerinden birisidir. 1926 yılında Büyük Millet Meclisi tarafından kabulle. Yürürlüğe, giren ve Türk kadınlarını “şeriat” zincirinden kurtaran Medeni Kanun ile, Türk kadınına bin yıl evvel kaybettiği hakların iade edilmesinin temeli oluşmuştur. Artık kadın güçlenmeye, kişiliğini bulmaya başlamış ve erkeğinin. Yanında sosyal faaliyetlere katılmaya hazırdır; Türk kadınına Seçme ve Seçilme Haklarının Verilmesi Medeni kanun ile erkeklerle eşit haklara sahip olan Türk kadınına, 3 TBMM tarafından 3Nisan 1930’ da kabul edilen bir yasa ile belediye seçimlerine katılma hakkı tanınmıştır. 1931 yılında da Türk kadını ilk kez tıp dünyasında varlığım göstermiş ve ilk kadın cerrahımız çalışmaya başlamıştır 4 Mayıs 193V de ilk toplantısını yapan IV. TBMM tarafından 26 Ekim 1932’ de kabul edilen bir yasa.ile Türk kadınına muhtar, köy ihtiyar kurulu üyeliğine seçilme ve seçme hakkı tanınmış;. Ertesi yıl[ da, 8 Ekim 1934’ de kabul edilen ve 5 Aralık 1934’deyürürlüğe giren bir. Başka yasa ile kadın-erkek eşitliği alanında bütün haklar, “Kadınlara Milletvekili Seçme ve Seçilme Hakkı”nın tanınmasıyla verilmiş oluyordu. Atatürk’ ün Kadın Hakları Konusundaki Görüşleri ve Gerçekleştirdikleri, bugün dünya aydınlarının ve Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın yaymaya çalıştığı kadın hakları ile ilgili görüşler Atatürk tarafından çok önceleri dile getirilmiş ve çoğunlukla da uygulama alanına sokulmuştur. Atatürk, Cumhuriyet’ in ilanından dokuz ay önce Şubat 1923 ‘de şöyle demiştir: “Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal toplumun, bir organı faaliyette bulunurken, diğer bir organı işlemezse, sosyal toplum felçlidir.”Atatürk, çağdaş bir düşüncenin ürünü olan bu sözleriyle kadının toplumdaki yerini belirlemiştir. Atatürk’ ün Türk kadınına beslediği sevgi ve saygı, Kurtuluş Savaşındaki gözlemleri ile iyice perçinleşmiştir. 1923 yılında Konya’ da yaptığı bir konuşmada, bu hissiyatını büyük bir içtenlikle dile getirir. “Dünyada hiçbir milletin, kadını, ben Anadolu kadınından fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadını kadar emek verdim, diyemez. Erkeklerden kurduğumuz ordumuzun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir. Çift süren, tarlayı eken, kağnısı ve kucağındaki yavrusu ile yağmur demeyip, kış demeyip cephenin ihtiyaçlarını taşıyan hep onlar, hep o yüce, o fedakâr, o ilahi Anadolu kadını olmuştur. Bundan ötürü hepimiz bu büyük ruhlu ve büyük duygulu. Kadınlarımızı, şükranla ve minnetle sonsuza kadar aziz ve kutsal bilelim.