KEMAL AKSEZGİN SOL REKLAM 1
Zümrüt MobilyaYamaçlar Yapı
GÖZÜPEKTEL
BOŞ REKLAM ALANII
Mestanoğlu
japon iş makinaları
ALTIN SATIR
SAFİR KUYUMCULUK
Akhisar Çeşme Kasabı
ALGİ OTO ELEKTİRİK
HASCANLAR
Zeytinkent Sürücü Kursu
AKM
Akhisar Metronom Radyo İstek Hattı
Akhisar Nöbetçi Eczaneler
Akhisar Sezgin Ticaret
SAĞLAM SÜRÜCÜ KURSU
Akhisar Metronom Haber
Akhisar Motorcu Tonton
SOYDEMİR GRUP
OTO KAR SAĞ TARAF
ÇAĞDAŞ SÜRÜCÜ KURSU
LİSE CAMYamaçlar Yapı

Güncel

Akhisar Belediye Başkanı Salih Hızlı, TRT Belgesel’in Konuğu Oldu

Akhisar Belediye Başkanı Salih Hızlı, TRT Belgesel’in Konuğu Oldu

11 Ekim 2012 Saat: 11:15
Akhisar Belediye Başkanı Salih Hızlı, TRT Belgesel’in Konuğu Oldu
Akhisar Belediye Başkanı Salih Hızlı, TRT Belgesel’in Konuğu Oldu
DAYIOĞLU KASABI


Akhisar Belediye Başkanı Salih Hızlı, TRT Belgesel Kanalında, “Buluşma Noktası Türkiye” isimli katıldığı programda Akhisar’ın tarihi, kültürel, sosyal, yapısal ve sportif faaliyetleri hakkında bilgiler aktardı.

Sunucu Tarık Yenen’in konuğu olan Akhisar Belediye Başkanı Salih Hızlı yaptığı konuşmada şunlara yer verdi; “Öncelikle benim hep söylediğim bir şey var; Akhisar Akhisarlılar için Bizim biricik kentimiz. Akhisar’ın anlamı tabi Akhisar’da yaşayanlar ve Akhisar’ın dışında yaşayanlar için çok önemli. Akhisar’ı birkaç şekilde tarif etmemiz gerekirse öncelikle çok derin bir tarihi perspektife sahip. 9000 yıllık bir geçmişi var. 9000 yıldır insanlar Akhisar ve yöresinde yaşam sürüyorlar. Bunun 5000 yıllık kısmı kentleşme süreciyle geçmiş.5000 yıllık bir kent Akhisar. Dolayısı ile bu kültür içerisinde birçok kültürel ve tarihi mirasımız var. Biz Akhisarlılar olarak öncelikle bu kültürel ve tarihi mirasa sahip çıkmaya çalışıyoruz. Akhisar bu süre içersinde sürekli bir merkez konumu oluşturmuştur. 9000 yıllık ve 5000 yıllık kentlik süreci içersinde ekonomik anlamda da kültürel anlamda da bir merkezdi. Biraz önce sizde tarif ettiniz, İzmir den İstanbul’a gider iken Akhisar’dan geçmek durumundasınız. Yine yeni oluşan Çanakkale Antalya aksı üzerinde gittiğinizde yine Akhisar’dan geçmek zorundasınız. Dolayısı ile böyle bir zenginlik içersinde yaşayan bir kent Akhisar. Bu zenginlik aynı zamanda bir zorluğu da beraberinde getiriyor. Tabi yöneticiler olarak biz bu zorluğu yaşıyoruz. Ama çok keyifli bir  zorluk bu aslında.

AMACIMIZ BU TARİHİ MİRASI BU KÜLTÜREL MİRASI BİZDEN SONRAKİ İNSANLARA AKTARABİLMEK

Dün Akhisarlılar Akhisar için ne hissediyorlarsa biz bugün onu hissetmeye çalışıyoruz ve çocuklarımız aynı şeyi hissetsin istiyoruz açıkçası.Böyle bir yaşam içersinde Akhisar’ı yarınlara taşır iken  mutlaka bu 5000 yıllık kültürel birikime bu zenginliğe sadakat çok önemli. Bende bunu çok önemsiyorum. Bu kentin yıllarca getirmiş olduğu bir alışkanlık var ürettiği bir kültür var. Bir de yapmaya çalıştığımız şey şu Akhisar ile ilgili; Akhisar’ın gerçekten birçok değeri var çünkü 5000 yıllık süre içersinde bu değerler sayesinde bu noktalara gelmişiz. Bunları bizim yarınlara taşımamız organize etmemiz gerekiyor. Biraz disipline etmemiz gerekiyor. Zaten var olan şeyleri, yapmamız gereken şeyler biz yöneticilerin görevi bu. Çok fazla müdahale etmeden onların yapılarını ve dokularını bozmadan onları yarınlara aktarabilmek. Yapmaya çalıştığımız organizasyon bu. Akhisar’ın biraz önce söylediğimiz 5000 yıllık süreç içersinde tabi tarihi birikimleri var insanlık mirası var bunlar bize emanet. Bizim kucaklamamız altındalar. Dolayısı ile bu tarihi mirası paylaşmamız da gerekiyor.

Bu tarihi mirasın sergilenmesine ilişkin Kültür Bakanı Sayın Ertuğrul Günay’ın katılımıyla kent müzesi açılışını gerçekleştirdik. Aslında biraz önce söylediğimiz zenginlikler bağlamında böyle bir şeye ihtiyacımız vardı. Sayın bakanımızın da heyecan ile anlattığı ülkemizdeki zenginlikler içersinde yer alabilmek bu zenginliklerden bir tanesinin Akhisar’da konuşuluyor olması Akhisar’ın da bu zenginliklere dahil olması bizi ayrıca mutlu ediyor. Bundan önceki bakanımız döneminde biz bu girişimi yapmıştık. Alternatif yerlerden bir tanesi Müze olarak seçildi. Ve aslında müze yapmak çok zor değildi bunun alt yapısı vardı dolayısı ile böyle bir şey gerçekleştirildi. Bakanımızın da ifade ettiği gibi hem arkeolojik hem etnoğrafik bir müze Akhisar Müzesi. Akhisar’da o5000 yıllık tarihi süre içersinde panoramik bir gezi yaptığınızda zaman tüneline girip antik kentten cumhuriyet dönemine kadar Akhisarda ki tarihi miraslarımızın hepsinin  sergilendiği bir müze bu. Müze Tepe Mezarı olarak adlandırılan bölgenin hemen yanında bulunuyor. Antik kente çok yakın bir müze. Aynı zamanda bu müzeyle bağlı olarak bir kazı çalışmamız var. 2011 yılında aldığımız bir kazı ruhsatımız var. Bu kazı ruhsatıyla bu zenginlikleri sürdürmeye çalışıyoruz. Tabi antik kent üzerinde modern bir kent de inşa etmişiz ama korunabilen alanlarda yeni bir çalışma yaptık. 2011 yılında ve uzun projeksiyonlu bir çalışma olacak bu.

AKHİSAR’I BİR TURİZM KENTİ HALİNE GETİRMEYE DE ÇALIŞIYORUZ

Bu Müzemiz arkeolojik değerlerimiz yanında etnoğrafik değerlerimizle harmanlayarak Akhisar’ı bir turizm kenti haline getirmeye de çalışıyoruz. Biliyosunuz İncil’de yedi tane kiliseden bahsedilir. Bunun dördüncüsü Akhisar’da ve bunlar aynı aks üzerinde devam ediyorlar. Bergama’dan Akhisar, Salihli , Denizli, Alaşehir, Efes, İzmir bu yedi kilisenin bulunduğu  bölgeler ve aynı aks üzerindeyiz biz. Dolayı ile Akhisar bu akslardan bir tanesini teşkil ediyor. Akhisar lokasyonunu tanımlar iken bu bütün aksı da tanımlamak gerekiyor. Burada beş yüz ile bir milyon turistin inanç turizmi sebebi ile geldiğini biliyoruz. Bunlardan çok azı Akhisar’a geliyor.

Biz Akhisar lokasyonunu güçlendirmek istiyoruz ki bu inanç turizmine de katkı sağlasın anlamında. Böyle bir önemi var Akhisar’ın.Yine biz bu inanç turizmini güçlendirmek hem iç turizme Akhisar’ı açmak ve yurt dışına da açmak maksadıyla fotoğraf sergileri yaptık. İlkini Taksim Metro Sergi salonunda yaptık, ikincisini Antalya Havalimanında yaptık, üçüncüsünü çeşme kale içi müzesinde yaptık , dördüncüsünü ise Roma yaptık. Vatikan büyük elçiliğimizin de himayelerinde Vatikan Büyük Elçiliğimizin Sergi Salonunda yaptık. İtalya biraz Akhisar ölçeğinde sürpriz karşılandı böyle bir serginin gerçekleştirilmesi. İtalya da yaklaşık Bin 200 tane ziyaretçimiz oldu. Bunlar tabii çok etkin insanlar, büyük elçilerden tutun da oradaki Türkiye’de turizm maksatlı  turizme ilgili insanların gezdiği kişiler ve bu son gün yaptığımız galada çok etkin bir kalabalığa hitap ettik. Yine İtalyan basında da ondört defa haber oldu. Bütün bunlar bütün bu tanıtım çalışmalarının bir hedefi var bir amacı var.

ŞU ANDA YILDA 20 BİN İLE 30 BİN ARASINDA TURİST AKHİSAR’I ZİYARET EDİYOR

Akhisar Bir turizm kenti haline getirebilmek bir ekonomik  girdisinin de olmasını sağlamak. Tabi tanıtır iken bir hedefimiz de Akhisar’ın iç dinamiklerini de harekete geçirmeye çalışıyoruz. Yine Akhisar içersinde bir grup arkadaşımız Akhisar’ın esnafının oluşturduğu bir grup arkadaşımız bu tür şeylere direk katkı sağlıyor.Eş zamanlı olarak bunları bir yerde buluşturmaya çalışıyoruz. Tanıtım faaliyetlerini yapar iken aynı zamanda Akhisar içersindeki bu dinamikleri de harekete geçirerek , buluşmalarını sağlayarak turizm potansiyeli haline döşücek, tabi sadece tanıtım çalışmaları ile bunları gerçekleştirmek mümkün değil dediğiniz gibi fiziki koşulları da uygun hale getirmemiz gerekiyor.

Ama bunların Akhisar ile çok fazla organik bağları yok. Gelip müzemizi ve antik kentin thyateira dediğimiz tepe mezarını gezip turist arkadaşlarımız dışarıya gidiyorlar. Ama biz bunların Akhisar’da kalıcı hale gelmesine çalışıyoruz.

12 MİLYON ZEYTİN AĞACINA SAHİBİZ

Zeytincilikte istediğimiz noktada değiliz açıkçası, 12 milyon tane ağaca sahibiz Akhisar olarak. Bunun ziraatı gayet ileri teknikler ile yapılabiliyor. Ama bir organize sanayi bölgesi çalışmamız da var , zeytin ihtisas organize sanayi bölgesi . Bu sanayi bölgesinin müteşebbis heyetini oluşturduk. Aynı zamanda mevcut organize sanayi bölgemiz içersinde ve farklı noktalarda zeytin işletmelerimiz var. Ama fiziksel koşulların sınırlı olduğunu hepimiz biliyoruz, 12 milyon tane zeytin ağacımız belli bir rekolte var fakat bütün bunların organize edilmesi ve ürünün değer kazanabilmesi için çalışmalar devam etmemiz gerekiyor. Genellikle bilirsiziniz bu tür zenginliklerimizin fiziki olarak hesap edilir ton, tonaj ve bu şekilde dökme tabir ettiğimiz şekilde arz edilir ama biz yavaş yavaş markalaşmalarımızla farklı markalarımızın da zeytin ve zeytinyağına girmeleri ile bunu artık butik tarza dönüştürmeye başladık. Katma değerini arttırmaya başladık, tabi bu süreçleri farklı planlarla farklı eylem planları ile sonuçlandırmak lazım. Lisanslı depoculuk bu süreçlerden  bir tanesidir bunu da gerçekleştirebilmek lazım.

Akhisar’ın 12 milyon ağacı var ama etrafındaki interlandı ile bu çok daha fazla bir noktaya ulaşır.Bütün bunların doğru organize edilmesi lazım. Ürün nihayi sonuca mamül hale gelinceye kadar ki süreçlerin doğru tanımlanması lazım, bunların gelişi güzel bir noktada seyretmemesi gerekiyor ki bunlardan maksimum sonucu elde edebilelim. Çalışmalarımız buna ilişkindir, bununla ilgili de ticaret odamız ve ticaret borsamız ile sürekli görüş alış verişimiz oluyor birlikte çalışmalar yapıyoruz yine buna bağlı olarak.  12-13-14 Ekim tarihleri arasında ticaret borsamızın yaptığı bizimde ortaklık yaptığımız bizimde onlara yardımcı olduğumuz bir hasat şenliğimiz var. Bütün bunlar bu kent içersinde ki ekonomik, kültürel, sosyal zenginlikleri böyle şenlikler ile de taçlandırılması insanlara heyecan kazandırılması da kente coşku vermek açısından önemli.

Özetle kent içersindeki bu zenginliklerin hepsinin öncelikle kent içersinde yaşayan insanların farkına varması gerekiyor. Burada bir parantez açmak istiyorum ; Akhisar dışında yaşayan Akhisarlılar var bunlar bizim için çok önemli gerçekten çok önemli belki bizi dinleyen bir çok Akhisarlı vardır, biz fotoğraf sergilerimiz ile gerek Akhisar Sporun maçlarında Akhisar dışında yaptığımız tüm faaliyetlerde hiçbir fark gözetmeksizin istisnasız bütün Akhisarlıların oraya gelip desteklediğini gördük. Akhisardaki zenginliği Akhisardaki bu gücü  başarı hikayelerini onların daha çok sahiplendiklerini onların daha çok farkına vardıklarını biliyoruz. Onlar bize bunları fark ettiriyorlar daha büyük heyecanla  bunlara sarılıyoruz ve sonuçta onlarında gittikleri ve sahip oldukları bir kent, Akhisar dışında yaşayan Akhisarlıları çok önemsiyoruz. 

Biz Akhisar Spor olarak 4 yılda 3 tane şampiyonluk yaşadık aslında  öyle zannediyorum ki 3 lig’den süper lige bu hızda gidiş gibi başka bir hikayesi var mıdır bilmiyorum ama ben olmadığını düşünüyorum. Açıkçası bu hem büyük bir başarı hem de beraberinde bu hız bir çok sorumluluğu da getiriyor . Gitgide hızlanıyorsunuz her yıl çıktığımızda mesela Bank Asya’da 2 yıl kaldık 1 ligde 2 yıl kaldık ilk yılda sıkıntı yaşadık 2. Yılda şampiyon olduk. Şimdi süper lige çıktığımız ilk yıl iyi bir başlangıç yaptık son üç maçtır kötü sonuçlar aldık. Önemli olan ben zaten sonuçlardan ziyade süreçleri konuşmayı seviyorum. Burada bir başarı hikayesi var yadsınamayacak bir başarı hikayesi var. Bu tesadüfen olabilecek bir şey değil. Biraz önce söylediğimiz o tarihi zenginlik aynı zamanda bizim spor kültürümüzde de var ben aslında ona işaret etmeye çalışıyorum. Akhisar’da bir çok zenginlik var bunların farkına varırsak bir çok konuda ileriye gidebiliriz. Mesela çok önemli markalarımız var, Türkiye’de bir numara olmuş markalarımız var onlarda bu 5 Bin yıllık kültüre ve geleneğe basarak yükseliyorlar. Biz de Akhisar’da bu spor ve futbol kültürüne basarak bu yükselmeyi sağladık. Tabiki sadece bizle sınırlı bir şey değil bu. Bütün bunların farkına varırsanız doğru organize edebilirseniz bu başarı geliyor. Tabiki bunun içersinde birlik beraberlik sportif başarı bunların hepsi önemli. Ama bu birikim ve bunun farkına varan yöneticiler önemli. İşte teknik kadro, taraftar hepsi bir araya geldiğinde bu başarı. Kaldi ki böyle bir başarıyı tesadüfle izah etmek çok kolay değil onu izah etmek daha zor. Başarı hikayesinin gerçek dinamiklerini ortaya koymak lazım.

553 YILDIR FESTİVAL YAPIYORUZ

Mesela 553 yıldı bir festival yapıyoruz. Çağlak festivalini yapıyoruz 553 yıldır bir festival yapmak her kentin başarabileceği bir şey de değil. Dolayısı ile bütün bu zenginliklerin farkına varılması yine bizim içimizde bu 5000 yıllık tarihi zenginliğin vermiş olduğu ekonomik zenginliklerimiz var, bir çok üretim tezgahlarımız var , bunlar geleneksel tarzda üretim yapıyorlar yavaş yavaş onlar da yükselmeye başladılar. Bizim oluşturduğumuz bir gıdacılar sitesi var. Oraya çıktığımızda biz bunun farkına vardık. Daha öncesinde kent içersinde sıkışmış geleneksel tezgahlarımız imkan bulduklarında onları fiziki olarak desteklediğiniz zaman yüreklendirdiğiniz zaman yöneticiler olarak bir bakıyorsunuz ki bu insanlar çok daha büyüklerini başarabiliyorlar. Tabi bunu da ülkeye yaymak lazım kentler kendi zenginliklerini bizim ülkemizin zenginlikleri var bunların farkına varıp zenginleşirsek ülke olarak da çok zengin olacağız. Bütün bunların sonucunda da bir medeniyet tasavvurumuz olacak yine tekrar eski medeniyetimize ulaşıcaz. Bütün bunlar uç uca eklendiğinde ve büyük fotoğraf da fark edildiğinde bütün zenginliklerimiz aktif hale gelmeye başladı. Ve ülke hep beraber bu coşkuyu ve heyecanı paylaştığında bakıcaz ki bugün çektiğimiz bir çok sıkıntının aslında imkansızlıklar sebeb değilde bir araya gelmememiz ve güçlerimizi birleştirmememizden kaynaklanan şeyler olduğunu fark edicez.

Çağlak Akhisar’ın bir yöresinin ismi. Çağlak isminde bir mevkiimiz var daha doğrusu. 553 yıl önce yaşayan Şeyh-İsa isimli kişi zat medrese tahsili dönüşü sonrası bu çağlak dediğimiz mevkiide bekleniyor. Gelişi biraz gecikiyor. Şuna da işaret etmek gerekiyor, medrese yani üniversite tahsili dönüşünde Akhisarlıların kendi evlatlarına sahip çıkışıda gösteriliyor. İlime bilime verilen önemide gösteriyor. Sonrasında 553 yıldır da bütün siyasi farklılıklarına rağmen bütün dünya düşüncelerinin farklılıklarına rağmen hepsi bunu üst üste ekleyebilmişler. 553 yıldır bu festivali bize kadar taşıyabilmişler. Bizim için bu festival çok önemli ve anlamlı. Benim çocukluğumda Çağlak Festivali dendiği zaman heyecanlanırdım. Piknik yapardık daha öncesinde yine ciritler yağlı güreş oyunları biz bunları nostaljik olarak hayata geçirdik. Bu mevkide bekleme anında Akhisarlı gençler tanışır nişanlanırlarmış, düğünler yapılırmış. Bir coşku içersinde Çağlak Festivali paylaşılan bir festivalmiş. Onun için çok büyük anlamı var. Bizim bütün gayretimiz şu bizim için anlamı olan bizim dedelerimiz için babalarımız için anlamı olan Çağlak Festivalimizin çocuklarımız için de anlamı olsun.  Dolayısı ile buna bağlı olarak yine  Çağlak Festivaline ilişkin  kompozisyon, şiir ve resim yarışmaları yapıyoruz ki çocuklarımızda çağlak ruhunu anlayabilsinler, algılayabilsinler diye. O yüzden festivalimiz bizim için çok önemli. Biz bu festival üzerinden Akhisar’ı tanımlıyoruz, özetliyoruz. Akhisar’daki yaşanmışlıların bir nevi özeti haline getirip o ruhu konsantre bir şekilde çocuklarımıza aktarmak istiyoruz ki onlarda zenginleştirsinler. Mayıs ayının son haftası yapıyoruz. Şuna da işaret etmek istiyorum; Çağlak Festivalinden bahsedince Bosna’da yapılan bir kardeş festivalimiz var. Ayvaz dede şenlikleri adı altında geçiyor. Ritüelleri, kaynağı hemen hemen aynı. Ayva dede’de Akhisar’dan Bosna’ ya gitmiş alperen, Bosna’ nın İslamlaşması ve oradaki bizim kültürümüze ait değerlerin oraya taşınması ile ilgili, onlar bizden bir ay sonra yapıyor festivallerini. Biz öncesinde Bosna’dan misafirlerimizi alıyoruz bir ay sonra da biz Belediye meclis üyelerimizle arkadaşlarımızla oraya gidiyoruz. Bu köprüleri sağlamlaştırmaya çalışıyoruz. Böylelikle Festivalimizi bölgesel bir festival olmaktan çıkarıp ulusal ve uluslar arası bir festival haline de dönüştürmeye çalışıyoruz. Böyle bir zenginlik çalışmamız da var açıkçası” dedi.