Akhisar Kaymakamı Kamil Köten 5 Aylık Görev Süresini Anlattı
26 Eylül 2011 tarihinde göreve başlayan Akhisar Kaymakamı Kamil Köten 5 aylık görev süresinin anlatı. Akhisar Haber olarak özel röportaj yaptığımız Kaymakam Köten samimi açıklamalarda bulundu.
5 aylık süreç içerisinde kenti fazlasıyla tanıdığını ve Akhisar’da görev yapmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten Kaymakam Kamil Köten “Akhisar Ege Bölgesinin müstakil ilçe olarak en büyük ilçelerinden biri. Hatta Türkiye’nin en büyük ilçelerinden biridir. Bu büyüklük hem yüz ölçümü olarak hem de toplam nüfus olarak büyük bir ilçe. Tabi Akhisar sadece büyük bir ilçe değil, aynı zamanda kent kimliği olan da bir ilçe. Bazı ilçeler vardır ki yani nüfusu büyüktür yüz ölçümü büyüktür ama adında kent kimliği yoktur, kent kültürü yoktur, kozmopolit halk kalabalığı vardır. Akhisar öyle değil. Akhisar’da yaşayan insanlarda bir Akhisarlılık bilinci var, bir kent bilinci var. O yönden diğer ilçelerden farklı bir üstün bir değeri vardır. Tabi bu kent kimliği birazda tarihi köprülerle oluşmakta. Tarihi derinliği olan ilçelerde ve kentlerde kent kimliği ve kentlilik kimliği oluşmakta. Tabi bu çerçeveden baktığımız zaman Akhisar M.Ö. 3000 yılına dayanan yani Tunç Çağı’na kadar dayanan bir tarihi var Akhisar’ın. Yani burası 5 Bin yıllık bir kent. Son kazılarda bunu kazı başkanlığımız tespitte bulundu. Tabi bu çağdan itibaren de değişik medeniyetlerle beraber Hıristiyanlığın en büyük yedi kilisesinden biride Akhisar da oluştuğu ortaya çıktı. Bu çerçevede yapılan kazı çalışmaları sonunda tarih boyunca farklı isimler yer almıştır. Kaymakamlık lojmanının yanında belki görmüşsünüzdür. Çok güzel değerler ortaya çıkarılmış. Yani bir kent pazar yeri kent meydanı. Ama bu esas eski olan kazılar eski hastanenin olduğu yerdeki kazılardır. Yani Tunç Çağına kadar giden kazılar hastanenin oradaki kazılar. Oradaki kazılarda bugün başlanıyor. Binalarımızı yavaş yavaş biz boşaltmaya başladık. Belediyemizle birlikte Kültür Bakanlığının destekleriyle kazı başkanımız Prof. Engin Bey, Aydın Adnan Menderes Üniversitesinin Arkeoloji hocalarından, yani gittikçe bu kazılar yapıldıkça, Akhisar’ın tabi tarihi önemi de ortaya çıkacak. Ayrıca tabi bu Türklerden önce ki dönemden bahsediyoruz. Yine Türk hakimiyetine geçtikten itibaren de zaten Akhisar hep kent olarak devam etmiş. Osmanlı Döneminde de burası kentmiş. Zaten Cumhuriyet Döneminde de Türkiye’nin büyük ilçelerinden biri. Yani şunu söyleyebilirim 5000 yıl burası kent olarak devam etmiş bir yerdir.
Ayrıca tabi Akhisar’ımız şuanda ki yerleşik nüfus olarak yani Akhisar’ın yerlilerinin büyük çoğunluğu Balkanlardan Avrupa’da ki eski Osmanlı sınırlarından savaş sonrası gelmiş insanlardan oluşmakta. Buda Akhisar’a çok artı bir değer kazandırmış. Osmanlı Döneminde Avrupa’ ya doğru Osmanlı yayıldıkça Osmanlının Türk İslam kültürünü aktaracağı elit insanlar o bölgelere yerleştirilmiş. Türk İslam kültürünü en iyi şekilde orada yaşatacak, aktaracak Osmanlılık bilincini geliştirecek elit milletimizin elit kısımlara yerleştirildiği için o bölgeden insanlar Akhisar’ da ayrıca artı bir değer oluşturmuş. Çok çalışkan, hayat disiplini yüksek olan insanlar olduğu için artı bir değer oluşturmuş. Bundan dolayı Akhisar’ da yani ekonomik ve tarımsal anlamda da böyle sistemli bir gelişme ve kendilerinin ayakları üzerinde durma konsepti oluşmuş. Bunun dışında yine Akhisar’ımızda ki önemli renklerden biri bizim burada 5-6 bin Roman nüfusumuz var. Onlarda Akhisar’a ayrı bir renk katmış. Yine Akhisar’ımız göç alan bir yer. Ağırlıklı olarak dışarıdan göçlerden yani uzak bölgelerimizden göçlerden Erzurumlu hemşerilerimiz yaklaşık 4 bine yakın var. Bunlarda Akhisar’a pozitif katkıyla çok güzel entegre olmuşlar.
Yani Akhisar, sosyal barışın gerçekten zirvede olduğu, yaşandığı çok güzel bir nüfus yapısına demokratik yapısına da sahip. Tabi bu güzellikler bir araya gelince doğal olarak tabi ekonomik veya sosyal zenginliklerde ortaya çıkıyor ve bu çerçevede şuan itibariyle işte Türkiye’de zeytin ağacı sayısı olarak birinci sırada olan bir yer. Türkiye’de bu çerçevede değerlendirirsek yüzde 40’ı Akhisar’dan çıkıyor. Ama bizim eksiğimizde tabi bu zeytini Akhisar’la birlikte bir markla haline tam getirememişiz. Şimdi biz bunu markalaştırmaya çalışacağız. Az tuzlu zeytinle Akhisar markasıyla öne çıkarmak istiyoruz. Bu çerçevede bazı işletmelerimiz çalışmalar yapıyor.
Akhisar, bütün Ege Bölgesinin İstanbul yolu hattı üzerinde olmasından dolayı ekonomik potansiyel oluşmuş. Dolayısıyla sanayisi de gelişmiş. Sanayide Türkiy’ de artık marka haline gelmiş önemli, Akhisarlı yatırımcılarımızın artık isimleri öne çıkmış, bunları gururla duyuyoruz. Bir Keskinoğlu’ dur, bir Köfteci Ramiz, bir Graniser’ dir. Bunlar Türkiye’de ve dünyada marka haline gelmiş isimler. Zeytincilikte yaklaşık 200 e yakın zeytin ve zeytinyağı işletmeleri vardır. Organize Sanayi var, Organize Sanayi’de yaklaşık 30 civarında işletme çalışıyor. Makine işletmesinden Rakı fabrikasına kadar böyle yelpazesi geniş sanayi var.
Akhisarspor’umuzun markalarından biri nüfus kalitesinin yükselmesiyle beraber bu alt yapıya da kendini yansıtıyor. Akhisar Belediyespor biliyorsunuz Türkiye’de 81 il var, Bank Asya Ligi’nde Süper Ligi toplarsanız 36 takım çıkıyor. Akhisar bu 36’ nın içinde, bu Bank Asya Liginin şuan 3. sırasında. Yine basketbol takımımız 2. Ligde. Güreş takımımız 1. Ligde. Yine yakın dövüş sanatlarında yani tekvando, bana gelen çocuklar var. Türkiye birincisi olmuşlar.
Eğitim olarak aşağı yukarı özellikle okulların hepsi bulunuyor. Yani Sosyal Bilimler Lisesi ve Güzel Sanatlar Lisesi dışında bütün okullar var. Akhisar yol üzerinde olmasından dolayı yeni şehir planıyla beraber bu İstanbul yolundan daha fazla gelir elde edilebilmesi için inşallah ileriye dönük büyük alışveriş merkezlerini planlıyoruz. Mesela, Akhisar Center gibi veya Forum Akhisar gibi değişik anlaşılması kolay olsun diye diyorum. Yani Akhisar geleceği parlak olan, büyük yatırımlara açık olan bir ilçemiz.
Üniversiteye dönük çalışmalarımız var. Şuanda iki tane okulumuz var. Meslek Yüksek Okulu ve Tütün Eksperliği Yüksek Okulu. Tütün Eksperliği Yüksek Okulunu ayrıca yaşatmak istiyoruz. Bu konuda ben dün Philip Morris görüşme yaptım. Onlarda bu okulun ve tütüncülüğün yaşaması için yani bu fakülte ayarında bir okuldur. Destek vereceklerini söylediler. Bunun dışında üniversiteye 200 dönüm yer tahsis edilmiş durumda. Bu arada yeni fakültelerin açılması için başta ziraat fakültesi olmak üzere, sanayi bir bölge olduğu için bir üniversite derneği kuruldu. Derneğimizi Belediye Başkanımızın başkanlığında başlattık. Yani inşallah oraya yeni birkaç fakülte açılmasıyla belki ileri ki yıllarda. Şimdi Manisa’da Büyükşehir olarak birkaç yıl içerisinde muhtemelen öyle gözüküyor. Büyükşehir kapsamına alınınca Akhisar ikinci bir üniversitesinin merkezi olmayı da yani Manisa’nın ikinci bir üniversitesinin merkezi olarak Akhisar buna talip, hazırlıklar yapmaktadır.
Tarihi çok eskilere dayanan ve çalışmalara bakir olan çok tarihi yerler var, mesela Kültür Bakanlığının birinci dereceden sit olarak kabul ettiği yaklaşık bin dönümlük alan üzerinde bir sit alanı var. Ama şu anda kazı çalışması yapılmadığı için böyle bir bakir bölge olarak kalacak. Yani ilerde ülkemizin imkanları da geliştikçe Akhisar, bu bölgede sanayi ve tarımla beraber kültürel bir restorasyon merkezi olarak ta ortaya çıkacağına inanıyorum. Bir dinsel Hıristiyanlığa dönük dinsel turizmin merkezlerinden biri olduğuna inanıyorum. Çünkü Hıristiyanlığın ilk yedi kilisesinden biri Akhisar’da olduğu bilinmekte. Dolayısıyla burası Hıristiyanlıkta önemli bir din turizminin merkezlerinden biri olacaktır. İncil’de de adı geçiyor. Burada tarih öncesinde tekstil de gelişmiş.Yani sonuç olarak turizm de bir Hıristiyanlık çerçevesinde bir dinsel turizmin merkezlerinden biri olacağına inanıyorum. Burada dinsel turizm öne çıkar. Dinsel turizm dışında termal, deniz anlamında bir şey yok burada. Kültür ve dinsel turizm gelişmiş. Ayrıca Osmanlı dönemlerinden kalma çok eski camilerde var, yani İslamiyet anlamında çok daha tarihi bir yer burası. Dünyanın en eski havralarından biri de var Ulucami eskilerde havra olarak hizmet etmiş. Çok eskilerin kalıntıları var burada. 5000 yıllık bir tarih olunca tabi 5000 yılın içerisinde Hıristiyanlık 2000 yıllık tarih içeriyor. Yahudilere baktığımız zaman yani aşağı yukarı Hz. Musa dönemiyle ele alacak olsak en fazla oda 1000 yıl M.Ö. en son Müslüman Türkler olmak üzere bir çok medeniyet geçmiş buradan.
Sayın Valimiz biliyorsunuz Manisa’da bir turizm seferberliği başlattı. Bu çerçevede ilçelerinde bu seferberliği aynı paralelde yürütmesi gerekiyor. Ben bu konuda Belediye Başkanımızla görüştüm. Bizim burada il genel meclis üyemiz Kefalettin Öz var. Bu tarihi konulara özel hobisi olan bir arkadaş. Ticaret Odamız, Borsamız, Ziraat Odamız dahil olmak üzere bir heyet kurmuşlar. İnşallah önümüzdeki hafta içerisinde toplantıyı yaparız.
Manisa’nın diğer illerden bir farkı var Manisa büyük ilçeleri olan bir il. Mesela ben. İlçeler büyük o bakımdan ilçeleri de ihmal etmemek lazım. Yani ilçeler turizm konusunda da göz ardı edilmeyecek derecede büyük ilçeler. Ben ilçe kaymakamı olarak Akhisar gibi bir yere gelip görev yaptığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. İnşallah bizde Akhisar’a bir şans olmak adına katkıda bulunmak için başta Belediye Başkanımız olmak üzere sivil toplum örgütlerimizle tüm hemşerilerimizle birlikte Akhisar’ın çıtasını daha da yükselteceğiz. Buna da inancımız tamdır. Akhisarlı hemşerilerimizden bu konuyla ilgili çok yüksek bir enerji alıyoruz. Önümüzdeki yıllar içerisinde yeni gelişmelere yeni pozitif oluşumlara dönüşecektir” dedi.