Akhisarlı Üreticiler Bilgilendirildi
Akhisarlı Üreticiler Bilgilendirildi
Haber Merkezi
19 Şubat Salı Günü Akhisar Ziraat Odası toplantı salonunda, sebzelerde solgunluk hastalığı ve virüs hastalıklarının sebepleri ve çözüm yöntemlerine yönelik olarak Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Müjgan ŞENAY ve İzmir araştırma Enstitüsü konu uzmanlarıEntomoloji bölümünden Dr.Tülin KILIÇ, Virüs hastalıkları konu uzmanı Dr. Serpil ERİLMEZ tarafından gerçekleştirilen toplantıya üreticiler, bayiler, çalışanlar katılım gösterdi. Görsel anlamda bilgisayar sunusu yapılarak gerçekleştirilen toplantıda, hastalık ve zararlıların yayılış yöntemleri, bunlara bağlı nedenler ve çözüm önerileri dinleyicilere aktarıldı. Toplantı sonunda da soru cevap şeklinde değerlendirmeler yapılarak toplantı tamamlanmış oldu.
2018 Üretim yılında Akhisar’da özellikle sebze üretilen alanlarda ve özellikle de domateste Lekeli Solgunluk Virüsü(TomatoSpotted Wild Virus) zararı üreticilerimizi etkilediğinden, toplantıda bu konuya daha geniş yer verildi. Bu hastalığın fide ve toprak kökenli olabileceği için bazı özellikle Thrips türleriyle taşındığı 2019’da yeni sebze üretimi alanlarında iyi mücadele edilmesi gerektiği vurgulandı Bazı yabancı otların da Yabani Marul ve Kuş otu gibi bitkilerin bu zararlıya konukçuluk ettiği bunlarla iyi mücadele edilmesi gerektiği vurgulandı. Hastalığa karşı dayanıklı tohum kullanımı, ekim nöbeti, thrips ve diğer sokucu emici böceklere karşı mücadele, yabancı otlarla mücadele, uygun pestisit kullanımı şeklinde entegre bir mücadeleyle hastalığın kontrolü yapılması gerektiği belirtildi.
Domates Lekeli Solgunluk Virüsü(TomatoSpottedWilVirus)
Hastalık Tanımı
Domates lekeli solgunluk virüsü (Tomatospottedwilttospovirus-TSWV), Bunyaviridae familyasına bağlı Tospovirus grubuna dahil bir virüs olup, zarflı yapıdaki TSWV, 70-110 nm çapında küresel parti küllerden oluşmakta ve düz tek sarmal RNA genomu içermektedir. TSWV, Thripstabaci, T.setosus, T.palmi, Frankliniellaoccidentalis, F.fusca, F.intonsa, F.schultzei ve Scirtothripsdorsalis türleri ile etkin olarak taşınabil-mektedirler. Tripsler, yalnızca larva döneminde, yaprak epidermal hücrelerinde yüzeysel beslenerek virüsü bünyesine almaktadır. Bu durum, T.tabaci için en az 15 dakikalık bir beslenme sonucunda gerçekleşmekte ve beslenme süresi uzadıkça, virüs taşınması daha da etkili olmaktadır. Trips bünyesine alınan virüs, türe bağlı olarak 3-10 gün arası bir latent periyoda sahiptir. Trips virüsü aldıktan sonra, en çok 22-30 gün süresince hastalığı taşıyabilme özelliğindedir. Vektör, yaşamı boyunca virüsü yumurtalarına aktarmadan bünyesinde bulundurmaktadır.
Yaşayış
TSWV; bitki türü, çeşidi, yaşı, beslenme ve ekolojik şartlara bağlı olarak farklı belirtiler göstermektedir. Farklı bitkilerdeki belirtileri aşağıda verilmiştir. Domates: Yapraklar üzerinde önce kahverengi daha sonra bronz rengine dönüşen lekeler oluşmaktadır. Bazen bronzluk nekroza dönüşerek bitkiyi kurutabilir. Yapraklar aşağı ve içe doğru kıvrılır ve kırılgan bir yapı alır. Yaprak sapında, gövdede ve yeni gelişen sürgünlerde koyu kahverengi çizgiler gözlenir. Sürgün uçlarında geriye doğru ölüm, bitkide tek yönlü ya da homojen bodurlaşma ve genel solgunluk tipiktir. Meyveler üzerinde çok sayıda iç içe geçmiş, merkezi kabarık olan halkalar şeklinde lekeler görülmektedir. Çiçekler enfeksiyondan önce oluşmuş ise meyvelerde belirti görülmeyebilir. Enfeksiyondan sonra oluşmuş ise olgunlaşmamış, yeşil renkli meyvelerde şekil bozukluğu ve iç içe geçmiş yuvarlak lekeler görülür. Olgunlaşmış meyvelerde ise çok sayıda konsantrik ve etrafı sarı renkte olan daire şeklinde lekeler oluşur. Biber: Bitkinin tümünde genel bir bodurluk ve sararma, solgunlukla birlikte en tipik belirtisidir. Yapraklarda, klorotik çizgili lekeler ya da nekrotik noktalı mozaik şekiller dikkat çeker (Şekil 59a,b,c). Nekrotik çizgiler, uç sürgünlere kadar yayılacak şekilde tüm gövdede oluşur. Olgun meyvede konsantrik sarı halkalı noktalar veya nekrotik çizgiler gözlenir (Şekil 59d,e). Marul: Bitkinin tek tarafındaki yapraklardan klorotik kahverengi beneklenmelerle başlar ve renk değişimleri göbekteki yapraklara kadar yayılır. Bitkinin tek taraflı gelişme geriliği göstermesi ise, en karakteristik belirtisidir. Krizantem: Çeşide bağlı olarak belirtiler farklılık gösterir. Bununla birlikte tipik olarak gövdede siyah çizgiler ve solgunluk tipik belirtisidir. Bu virüsle bulaşık bitkilerde bazen %100*e ulaşabilen zararlar oluşabilmektedir. Çevre şartları ve konukçunun hastalandığı döneme ve hastalığın yaygınlığına bağlı olarak TSVVV ile bulaşık alanlarda ürün almak mümkün olmamaktadır. Ülkemizde de varlığı tütün (Balıkesir. Çanakkale, Manisa, Samsun ve Uşak), domates (Antalya, Bilecik, İzmir, Manisa ve Mersin) ve biberlerde (Antalya, İzmir, Mersin) varlığı saptanmıştır.
Kültürel Önlemler
Bitki virüs hastalıklarına karşı ilaçlı mücadelenin mümkün olmamasından dolayı günümüzde değişik metotlarla korunma yollarına gidilmektedir. Bunların başında; virüsten ari çoğaltım materyalleri ile üretim yapılması, bulaşık bitkilerin tarım alanlarından uzaklaştırılması, virüs taşıyıcı vektörlerle mücadele edilerek bitkiden bitkiye taşınmasının önlenmesi ve moleküler biyoloji teknikleri ile virüslere dayanıklı bitkilerin elde edilmesi gelmektedir. Virüslere karşı gerekli tüm mücadele yöntemleri kullanılmalı ve hem yerel hem de bölgesel bazda ekonomik kayıplar azaltılmalıdır.
Fidelikler, özellikle süs bitkileri ve yabancı otların bulunmadığı bir alanda kurulmalıdır. — Hastalıklı bir bitki belirlendiğinde, hemen sökülerek uzaklaştırılmalıdır. — Duyarlı konukçular arasında yer alan süs bitkileri, bu tip seraların yakınında yetiştirilmemelidir. — Seraların gerek iç ve gerekse dış alanlarında yabancı otların yok edilmesi hem enfeksiyon kaynağı olarak ve hem de trips popülasyonunu artırmaması açısından oldukça önemlidir. — Seralar, dikim sonrasında mümkün olduğunca sık kontrol edilmeli ve sera içerisindeki sarı yapışkan tuzaklar ile trips varlığı her an incelenmelidir. — Seralarda tripslerin giremeyeceği delik çapına (0.2-0.3 mm) sahip tüller, ya da tel kullanımı da korunma amacıyla alınacak önlemler arasındadır. — Domates yetiştiriciliğinde ışığı yansıtan malçların kullanımı, tamamen yok etmese de tripspopülasyonunu düşürmede kullanılabilir. — Vektör mücadelesi, "Sebzelerde Tripsler Zirai Mücadele Teknik Talimatı'Yıa uygun olarak yapılmalıdır . — Özellikle trips türleri arasında TSWVi en hızlı ve aktif taşıyabilen Frankliniellaoccidentalis'ın varlığı her zaman kontrol edilmelidir.
Sağlıklı fide yetiştirilmeye özen gösterilmelidir. Özellikle fidelerin erken dönemde virüsle bulaşması önlenmelidir. Bunun için fide üretim tesislerinde Thripsspp. girişine izin verilmemeli ve çevrede diğer konukçu bitkiler olmamalıdır.Hastalık etmeni virüse konukçu olan, kültür bitkileri, süs bitkileri ve yabancıotlar belirlenmeli ve bunlar üretim alanları çevresinden uzaklaştırılmalı veya yok edilmelidir.Hastalığın olduğu yerlerde dayanıklı bitkiler yetiştirilmelidir. Bu hastalığa dayanıklı domates ve biber çeşitleri mevcuttur.
Thripsler
Tanımı ve Yaşayışı
• Ergini yaklaşık 2 mm boyunda açık sarı veya sarımsı esmer renkli ve çok hareketlidir.
• Ergin ve larvalar yaprakların alt yüzünde birlikte bulunurlar.
• Ilıman bölgelerde konukçu bitki buldukları sürece üremelerine devam ederler.
• Yılda 3-6, en fazla 15 döl verirler.
Zarar Şekli
• Ergin ve larvalar bitkilerin yaprak, sap ve meyvelerinde bitki özsuyu ile beslenirler.
• Beslendiği yapraklar bir süre sonra beyazımsı veya gümüşi lekeler oluştururlar.
• Önemli virüs hastalıklarının taşıyıcılığını yapmaktadırlar.(Özellikle Domates lekeli solgunluk Virüsü)
Zararlı Olduğu Bitkiler
• Soğan, hıyar, pırasa, sarımsak, domates, kabak, kavun, karpuz, fasulye, patlıcan, ıspanak, bezelye, yerelması ve patateste zarar yaparlar.
Mücadele Yöntemleri
Kültürel Önlemler
Zararlı ile bulaşık bitki artıkları imha edilmelidir.
Toprak işlemesi ve yabancıot mücadelesi yapılmalıdır.
Seralarda küçük delikli tül ile havalandırma açıklıkları kapatılmalıdır.
Çıkışlarla birlikte ilaçlamaya geçilmelidir.
Yabancı otlarla ve özellikle Yabani Marul ve Kuş Otu vs..mücadele edilmelidir.
Thripspopülasyonunu azaltmada çok yararlı bir uygulama da mavi ve sarı yapışkan tuzakların kullanılmasıdır. Bu uygulamalar da thripspopülasyonunu çok düşürmüşlerdir. Bu tuzaklar çekiciler ile birlikte kullanılabilir.
Thrips’lerle biyolojik mücadelede Oriuslaevigatus ve Amblyceusswirskii birlikte kullanılmalı ve bu avcı böceklerin yerleşmesi için gerekli önlemler alınmalıdır. Örneğin polen ihtiyaçlarının sağlanması gibi.
Kimyasal Mücadele
• Küçük yapraklı bitkilerde bitki başına 10 thripsergin+larva, büyük yapraklı bitkilerde bitki başına 20 thripsergin+larva veya bir çiçekte 5 thrips olduğunda mücadele yapılı