Akhisarspor Taraftarlar Dernekleri ortak basın açıklaması yaptı

Metronom Haber Ajansı-MHA

Akhisarspor Başkanı Evren Özbey, en çok pandemi döneminde ihtiyaç duydukları anda taraftar derneklerini hiçbir şekilde yanlarında hissetmediklerini söyleyerek  “Akhisar’daki Akhisarspor taraftar derneklerini önemsemiyorum” demesi üzerine 1970 Akigo Taraftarlar Derneği ile Yeşil Siyah Taraftarlar Derneği ortak basın açıklaması yaptı.

Akhisar Belediyesi Hüsnü Kahraman Kültür Park içindeki Dev Öğrenci Amfi Tiyatro altındaki dernek binalarında taraftarlar dernekleri ortak basın açıklaması yaptılar. Ortak basın açıklamasını Yeşil Siyah Taraftarlar Dernek Başkanı Cengiz İlerigelen okudu.

Cengiz İlerigelen okuduğu basın açıklamasının tam metni;

Yeşil Siyah Taraftarlar Derneği, 1970 Akigo Taraftarlar Derneği ve tribündeki ortaç çatımız Akigo'ların ortak basın açıklamasıdır. Tüm spor kamuoyuna ve Akhisar halkına saygılarımızla…

Bizler taraftarlar ve dernekler olarak büyüğümüzle küçüğümüzle daha ilk yaşlardan itibaren Akhisarspor’un her zaman daha iyiye gitmesi için mücadele vermiş gerçek arma sevdalılarıyız. Hangi yönetim kurulu olursa olsun takımımıza her koşulda en önemli desteği bizler verdik. Üçüncü ligden ikinci lige, birinci ligden süper lige hatta ve hatta Avrupa ligine kadar hem ev sahibi olduğumuz maçlarda hem de kilometrelerce yol gittiğimiz deplasmanlarda arma aşkıyla tribünde olan bizlerdik. Yöneticilerin uzak diye gitmediği deplasmanlar da bile az ya da çok tribünlerde bizler vardık. Her koltuğa oturan başkan vefadan ve saygıdan bahsederek sadece kendilerine saygı duyulmasını istedi fakat en az saygı duyulan ve en fazla nankörlüğe uğrayan yine biz taraftarlardık.

Üçüncü ligden süper lige hem Akhisar’da hem de deplasmanda en az sahip çıkılan taraftar topluluklarının başında Akigolar yer almaktadır. Yönetimleri tarafından el üstünde tutulan taraftar toplulukları her zaman arzumuz olmuştur ama ne yazık ki bırakın el üstünde tutulmayı çoğu zaman kulübün gerçek sahibi taraftarlar dikkate dahi alınmamıştır. Sadece işler kötüye gittiği zaman organizasyon için başvuru yapılmıştır. İşlerin iyiye gittiği dönemde ne taraftar derneklerinin kapısı çalınmış ne de biz Akigolarla diyalog kurulmuştur. Yıllar süren bu menfaatçi bakış açısına rağmen bizler her daim armanın arkasında koştuk asla kişisel kızgınlıklarımızı ön planda bulundurarak takımıza küsmedik. Ev sahibi olduğumuz maçlarda deplasman taraftarı muamelesi gördüğümüz Akhisar’da, yıllarca gerçekten misafir olduğumuz Manisa’da her şeye rağmen bizler vardık. Tribünlerimizin üç İstanbul takımına peşkeş çekildiği dönemlerde dahi stadyumun bir köşesinde boğazımız parçalanırcasına deri koltukta oturanlara inat doksan dakika sevdamızı haykırdık. Tribün kültüründen uzak şehrimizde aramıza bir kişi katılsın diye çok çabalar sarf ettik.

Ne zorluklarla karşılaştığımızı kimse bilmez

Tek amacımız bu şehre ve Akhisarlılara ait gerçek sevgiden beslenen büyük bir kulüp yaratmaktı. Daha sayabileceğimiz onlarca zorluğa rağmen yılmadan Akhisar’a ve tüm Türkiye’ye Akigolar gerçeğini altın harflerle yazdırdık. Dost olmak isteyene en iyi dost olduk. İlçemize gelen bütün taraftarları ayakta karşıladık, tüm gün ilgilendik ve sonuç ne olursa olsun güler yüzle uğurladık. Hatta Alanyaspor başkanı Sayın Hasan Çavuşoğlu’nu derneklerimizde ağırladık. Bugün Türkiye’nin tüm şehirlerinde Akigo'ların kah yemeğini yemiş kah çayını içmiş ve en önemlisi sıcak muhabbetine tanık olmuş taraftarlara rastlarsınız. Tüm futbol camiasına fairplay dersi olarak okutulan yağmurla gelen kardeşlik ve rakip takım taraftarları derneğimizde ağırladığımız kahvaltı ve yemekler yıllarca spor kanallarında gündem olmuştur. ‘‘Sizinkisi aşk bizimkisi memleket meselesi’’ diyerek memleket aşkımızı, ‘‘Biz de bilirdik İstanbul takımı tutmayı kendimize yakıştıramadık doğduğumuz şehri satmayı’’ diyerek Anadolu’nun üçten büyük olduğunu, ‘‘Tuttuğum değil tutulduğum takımsın Aşkhisar’’ diyerek sevdanın en güzelini, ‘‘İnanıyoruz size başaracaksınız yine’’ diyerek son ana kadar destek olmayı Türkiye bizden öğrendi. Yapılan tüm bu çalışmaları Anadolu ayakta alkışlarken alkışlamayan art niyetli koltuk sevdalısı yöneticiler ve içimizdeki İstanbullulardı.

Bizler vefanın ve sevdanın en güzel hediyelerini Türkiye’nin devlerini dize getirdiğimiz süper ligde ve kupada sonrasında Avrupa’da mücadele ederek aldık. Bu güzellikler olmasa da bizler yine burada olacaktık zaman zaman ortaya çıkan iyi gün dostlarına rağmen. İşler iyi gittiği günlerde bile bizler başkana ve yönetime kuruluna her zaman yapıcı eleştirilerle uyarımızı yaptık. Bizi işler kötü gittiğinde konuşmakla suçlayan ön yargılı insanlar bilsin ki biz her zaman armanın hakkını savunduk. Her şeyin yolunda gittiği gibi gözüken dönemlerde dahi verilmesi gereken mesajlar ilgili kişilere ve makamlara cesurca ulaştırılmıştır.

Süper ligde yer aldığımız son iki sene ve düştüğümüz dönemlerde o gün başkan olan Hüseyin Eryüksel ile yanlışları konusunda çok mücadele ettik, hatalarını söyledik fakat inandıramadık. Yola çıktığı arkadaşlarını dahi sırt dönen bireyden söylediklerimize kulak vermesi zaten beklenemezdi. Kahraman olarak anılacağı bu ilçede başarılı olunan dönemde tüm başarıyı kendine mal ettiği ve kendi hırsları için göz göre göre bizi süper ligden düşürdüğü için ne yazık ki işler bu noktaya geldi. Başarısızlığın devamında kongreye gidilip taze kan aranmak yerine hatalar ısrarla sürdürüldü. Adeta kendi şirketine yönetici atar gibi niye geldiğini ve niye gittiğini bilmediğimiz Fatih Karabulut’a koltuğu devretti. Devri onaylamadığımızı yaptığımız açıklamalarla yüksek sesle dile getirdik. Ancak bu durum bizi takımımızı desteklemekten bir an bile alıkoymadı. Balıkesir deplasmanı gibi. İlerleyen süreçte Hüseyin Eryüksel kendi atadığı başkanı beğenmemiş olacak ki Fatih Karabulut’u yalnız bırakarak koltuktan uzaklaştırdı. Fatih Karabulut da bir açıklama dahi yapmadan ve bu yanlışa dur demeden sessizce koltuğu bıraktı. Anlaşılan mücadele etmek ve savaşmak zordu.

Kimse zoru sevmedi

Herkes huzurlu başkanlık koltuğunun peşindeydi. Kendinden ve zamanından harcamak taraftardan başka kimseye nasip olmadı bu şehirde. Daha sonra Hüseyin Eryüksel’in yeğeni Harun Eryüksel suni bir boşluk yaratarak bu şehirde kimsenin takıma sahip çıkmadığı mesajı gündem yapılarak planlanan şekilde Evren Özbey ve kardeşlerine kulüp teslim edildi. Kimsenin tanımadığı ve bilmediği Akhisarspor ile hukuk danışmanlığı ve kulüpte Çekdar ve Bjarnason’un menajerlikleri dışında en ufak bir bağlantısı olmayan Özbey kardeşlerin bir anda başkan olması büyük bir skandaldı. Hem etik açıdan hem de demokratik açıdan seçimsiz yönetim değişikliğiyle 50 yıllık geçmişi olan bu kulübe ve Akhisar halkına büyük saygısızlık yapılmıştır. Kimsenin sahip çıkmadığı yalanlarına gelecek olursak bizler yılarca kulübe üye olmak isteyen, defalarca kulübe üyelik dilekçesi veren, seçme ve seçilme hakkını kullanmak isteyen taraftarlarız.

Günü geldiğinde seçmeye ve seçilmeye hazırdık

Fakat bizlere uygulanan ambargo bir anda Özbey kardeşler için açıldı. Yıllarını vermiş bizler üye olamamışken ve dışlanmışken bir anda Akhisar’ın yolunu dahi bilmeyen kişiler kulübümüze üye olmuşlardır. İlerleyen süreçte bu arkadaşların suçu yok suç bunları buraya getirende düşüncesi ile olanları dikkatle izledik. Özbey kardeşlerin pandemi şartları elverdiği ilk süreçte kongre yapacağını söylemesi ve üyeliklerin isteyen herkese açılacağını söylemesini olumlu bulduk. Sonra kongre kararı alındı.  Bir çok kişinin üyeliği kabul edilmezken ve çoğu kişinin dilekçesi çöpe atılmışken Özbey kardeşlerin kuaförünün, akrabasının, menajer ortaklarının bile kongre üyesi olması bardağı taşıran ilk damla oldu. Devamında seçim yapılmış imajı yaratılarak kulübün bahçesinde İstanbul’dan taşınan 150 kişiyle yapılan formalite seçimle Özbey Kardeşler yönetim kuruluna seçilmiştir.

Bu kongre ve yönetim kurulu bizler için yok hükmündedir

Bir günlüğüne Akhisar ziyareti yapan piyonlar tarafından seçilen yönetim hiçbir şekilde bizler tarafından onay görmeyecektir. Kongrede şampiyonlar ligine gideceğini söyleyen başkan adayı ve sözlerini çok da önemsemediğimiz eski başkanımızın heykel dikme ütopyaları ile seçilen yeni yönetim sezon sonunda ne yazık ki bizleri birinci ligden küme düşürmüştür. Bu duruma en çok üzülen yine bizler olduk. Ne eski başkanlar ne de şu an ki başkan bizim kadar üzülmedi. Çünkü herkes kişisel iktidarının ve çıkarlarının peşinde hayatlarını sürdürmekte… Küme düşmenin verdiği başarısızlığı örtmek ve gündemi değiştirmek için algı çalışmaları yapan yönetim haksızca ve asılsızca iddialarla bizleri hedef göstermektedir. Taraftar derneklerinin kendileri için yok hükmünde olduğunu ifade etmiştir.

Bu bardağı taşıran son damladır

Bizler için yok olan yönetim kurulunun bizi yok hükmünde görmesi akla ve fiziğe aykırıdır. Bizler sizi var kabul etmedik ki sizler bizi yok sayın. Sizler usulsüzce sizi buraya davet Harun Eryüksel ve arkadaşlarını devamında heykelinizi dikecek olan Halil İbrahim Doğan’ı yok hükmünde kabul ediniz. Çünkü hep birlikte takımımızı yokluğa doğru götürüyorsunuz. Bizleri kötü günde takımına sahip çıkmamakla suçlayan şahsa birinci ligde oynadığımız Adanaspor, süper ligde oynadığımız Mersin ve Elazığ maçlarını açıp izlemesini tavsiye ediyoruz. Bu sezon sizlerden bağımsız Adanaspor maçı sonrası genç kardeşlerimize vermek istediğimiz destek muhteşem 27 transferiniz takıma uyum döneminde olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir.

Gerçekler gün gibi ortadır

Etik olmayan şekilde yönetime gelen kişilerin haksızca ligde kalma isteğine destek vermemek en gururlu en gerçekçi duruştur. Akhisar’da tek spor derneği var demek bu şehre yıllarca hizmet vermiş amatör kulüplere ve derneklere büyük bir saygısızlıktır. Üstelik şu an kadroda yer alan birçok futbolcu bu amatör kulüpler ve derneklerden Akhisarspor alt yapısına kazandırılmıştır. Yıldırımspor, Karabulutspor, Akhisargücü, Kayalıoğluspor ve burada adını saymadığımız kendilerinden bizi affetmelerini istediğimiz onlarca spor kulübü derneği vefasızlığını asla unutmayacaktır. Biz kendimizden geçtik. Yapılan yanlışları bizler saymaktan ve ifade etmekten bıktık sizler sürdürmekte ve daha dibe batmakta ısrarcısınız. Sizlerle Şampiyonlar Ligini bir TV100 kanalında Galatasaray savunuculuğu yapan yönetim kurulu üyenizin flüt senfonisinde görebileceğimizi düşünmekten başka mümkün olmadığını görüyoruz. Heykel dikeceklere tavsiyemiz ise büyük bir flüt heykeli isabetli olacaktır. Sizlerin Akhisar’a ve Akhisarspor’a yapacağı en büyük iyilik bugün itibariyle istifa etmek olacaktır. Şehrini ve taraftarını karşısına alan bir kulüp dünyanın hiçbir yerinde hedefine ulaşamamıştır. Bizler bugün iki dernek ve taraftar olarak yönetime borçları ve sıkıntılarıyla talip olduğumuzu açıkça beyan ediyoruz. Biz bize ait olana sahip çıkıyoruz. Sizlerin bu kulübe verdiğini söylediği ekonomik bedelleri makbuz ve dekontları sunmak şartıyla sizlere iade etmeye hazırız. Bir an önce olağanüstü kongre kararı alarak yönetimi bırakmanız en hayırlısı olacaktır. Bu kulübe gençliğini, çocukluğunu, ömrünü, son kuruş parasını vermiş taraftarları asla algı yapmak için alet etmeyiniz. Bu kulübün sahiplerinin taraftarlar olduğunu sizler İstanbul’a döndüğünüzde uzaktan yine göreceksiniz. Bu koltuk er ya geç hak eden birilerine teslim edilecektir. Bu yönetim kuruluna destek veren kişi ve kurumlar Akhisar halkının vicdanında en ağır şekilde cezalandırılacaktır. Söylediğimiz besteler, verdiğimiz sözler nerede hangi ligde olursak olalım geçerli. Gölge edenler çekildiği gün yine arkanda dimdik biz kalacağız” dedi.

Daha sonra yine dernek yönetim kurulu üyesi Cumhur Özkaynak söz alarak, “Öncelikle 2 gün önce Akhisarspor Başkanlık sıfatı ile talihsiz açıklama yapan kişi ile ilgili sözleri sizler biliyorsunuz. Akhisarspor harici hiçbir dernek tanımıyorum. Önemsemiyorum, benim için yok hükmündedirler gibi bir beyanatta bulunmuştur. Biz dernekler ve taraftarlar olarak biz de zaten kendisini önemsemedik. Tanımıyoruz ve tanımayacağız bundan sonraki süreçte.

Bizimle ilgili bir açıklama yaptı dernekler olarak hakem hatalarında takımın yanında olmamışız, itirazımızı etmemişiz şeklinde. Lakin kendisi şayet taraftarlar derneklerine sayfalarını bir ziyaret etmiş olsaydı sizlere şuanda gösterdiğim sayfalardaki paylaşımları görecektir. Destek olunmadı diye ifade edilen sözlere karşılık kulübümüze yapmış olduğumuzun desteğin dekontunu da basın mensubu arkadaşlarımız ile paylaşıyoruz.

Bizler taraftarlar olarak bunları yapmışken fakat kendisi Akhisarspor’a Akhisar’a geldiği günden beri taraftarlar derneklerini ziyaret etmeyi bırakın yanlarına 3 veya 5 tane taraftar alıp komple ben taraftarı ben yanıma çektim düşüncesi ile dernekleri ziyaret etmedi.

Ayrıca taraftarların sayfalarını açıp bu adamlar neler yapmışlar diyerek araştırmadan talihsiz bir açıklama yaptı. Bizler taraftar olarak üzerimize düşeni yaptık. Kendileri bir yönetim olarak bir başkan olarak sahaya inip bir hakeme bir itiraz etmişler mi maçtan sonra. Kendileri bir yayıncı kuruluşa herhangi bir itirazda bulunmuşlar mı? Burada hocalık yapan kardeşi yedek kulübesinden çıkıp arabasına binip TV100 programında Galatasaray’ın haklarını savunurken Akhisarspor ile ilgili en ufak bir kelime etmediyse kalkıp bizimle ilgili buradan herhangi bir talihsiz bir açıklama yapamaz. Böyle bir hakkı yoktur.

Takımla ilgili sürekli hep bir suçlu aramakta kendisi, bu suçlular kimler. Hakemler, Fatih Karabulut, belediye para vermiyor, en son bu suçlular taraftar oldu. Fatih Karabulut’un otobüsü sattığını araçları sattığını dilden dile dolaştırdı. Her defasında bunu söyledi. Geçen gün ki açıklamalarında basının önüne iki tane dosya koydu. Bir tanesinde yeni yönetim kurulunun almış olduğu futbolcular listesi, diğer sayfada da Fatih Karabulut’a ait futbolcuların ödemeleri. Ya Allah aşkına bir tanesini Fatih Karabulut transfer mi etti. Hepsinin Hüseyin Eryüksel’den Fatih Karabulut’a sözleşmeli futbolcular olduğunu kendisi biliyor. Fatih Karabulut otobüsleri sattı evet doğrudur, bu arada Fatih Karabulut’çu da değilim, en büyük hatası bu adamlara devretmesi oldu keşke kayyuma gitseydik. İnanın bir çok Akhisarlı daha çok sahip çıkardı. Şimdi Fatih Karabulut otobüsleri sattı ama Fatih Karabulut, Sokol Cikalleshi ile anlaştı, federasyona göndermedi. Gökhan Değirmenci, Erhan Çelenk, Tolga Ünlü, Aykut Çeviker ve Onur Ayık ile anlaştı ve bunların hiçbiri federasyona gitmedi yani biz Akhisarspor’dan alacaklıyız deyip bizim önümüze transfer yasağı koymadılar.

Peki bu arkadaşlar geldikten sonra Kadir Keleş gitti durumunu bilmiyorum, Taha Yalçıner, Musa Nizam, Vrsaviç, İrfan Hadziç, Rotman ve kendi futbolcuları Elmar ilk önce ter edipte federasyona giden adamlardır.

Yılmaz Vural için 1 Milyon 750 bin TL aldığını iddia etti fakat Yılmaz Vural’ın 1 Milyon 120 bin TL ve Fatih Karabulut döneminde sadece Yılmaz Vural ile anlaşmış ve parasını da ödemişlerdir.

Biz taraftarlar olarak artık buramıza kadar geldi. Sürekli bir bahane ama kendilerinde hiçbir suç yok. 26 tane futbolcu aldın takımın hali ortada” dedi.