Ata’mızı Saygı Sevgi Ve Özlemle Andık
Ata’mızı Saygı Sevgi Ve Özlemle Andık
Akhisar Metronom Haber Ajansı-MHA
Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün 82. Yıldönümü töreni Milli Egemenlik Meydanında saat 08.45'te çelenk koyma merasimi başladı.
Akhisar Kaymakamı Sabit Kaya, CHP Manisa Milletvekili A. Vehbi Bakırlıoğlu, Akhisar Hava Meydan ve Garnizon Komutanı Hava İstihkam Albay Mehmet Şahin, Belediye Başkanı Besim Dutlulu, Cumhuriyet Başsavcısı Tunay Pulçe, Daire ve Kurum Amirleri, Siyasi Partiler, Oda Başkanları ve Derneklerin çelenkleri koymasıyla tören başladı.
Akhisar Namık Oğul Anadolu Lisesi Beden Eğitimi Öğretmeni Hakan Yıldız'ın tören komutanlığı, Namık Oğul Anadolu Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Ahmet Yabaş ve Namık Oğul Anadolu Lisesi İngilizce Öğretmeni Yıldız Kovyoz'un sunuculuğu yaptığı çelenk töreni, 2 dakikalık saygı duruşu ve Namık Oğul Anadolu Lisesi Müzik Öğretmeni Cemile Özlem Kılınç, yönetimiyle Belediye bandosu eşliğinde İstiklal marşının okunmasıyla göndere çekilen bayraklar yarıya indirildi ve Belediye bandosu ve Belediye hoparlörü tarafından verilen Ti işaretiyle Saat 09.05'geçe sirenler 2 dakika çalındı.
Akhisar Hava Meydan ve Garnizon Komutanlığı Hava İstihkam Yüzbaşı Yasin Acur, Atatürk'ün Asker kişiliğini anlattı. Yasin Acur;" Sevgili Akhisarlılar bir 10 kasım daha yaşıyoruz bugün. Devletimizin kurucusu, eşsiz komutan, büyük önder Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 82’nci yıl dönümünde o’nu bir kez daha anmak, içimizde daima yaşayan Atatürk’ü ,,, onun askeri dehasını anlatmak ve o’nun aziz hatırası önünde saygıyla bir kez daha e için buradayız. Dünya tarihi, çağlar boyunca yetenekli askerlerin, nitelikli devlet adamlarının yaşamlarını dile getirir fakat, asker ve devlet adamı nitelik ve yeteneklerini bir bütün olarak kendi kişiliğinde toplamış bulunan pek az insanın varlığından söz eder. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu müstesna insanlardan biridir. O gerek savaş meydanlarında, gerekse sosyal ve siyasal alanlarda milletine daima örnek ve oncu olmuş, yenilmiş, yıkılmış, her şeyi elinden alınarak çökertilmiş, harap edilmiş bir imparatorluktan, kuvvetli, özgür, laik bir Cumhuriyet kurarak, tarihin şanlı sayfalarına geçmiş ilerici bir lider, dahi, benzersiz bir başkomutandır. Cephelerde; en ümitsiz anlarda mutlaka bir aydınlık yol bulup, kesin karar ve icraatla ümitsizliği ümide, çaresizliği çareye, mağlubiyeti zafere çevirmesini bilmiştir. Gazi Mustafa Kemal 25 Nisan 1915 günü Conk Bayırı’nda askerlerine “ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum” emrini vererek Çanakkale savunmasının ruhunu teşkil etmiş, tarihte askerlerine böyle bir emir verip uygulatabilen yegane komutan olmuştur. “Hattı müdafaa değil sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça terk olunamaz.” Kütahya-Eskişehir muharebelerinden sonra geri çekilen ordumuza Gazi Mustafa Kemal verdiği bu emirle vatanın her karışın savunulmasını emretmiş, Mehmetçiğin savaşma azim ve kararlılığını en üst seviyeye çıkartmıştır. “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri! Türk ordusunun manevi cephanesi olan bu emirin verdiği kuvvet ve cesaret ile, düşman kuvvetleri tarafından 4-5 ayda geçilemez denen Afyon mevziler yarım. Günde çökertilmiş 26 ağustos 1922’de başlayan Afyon-Dumlupınar taarruzu, 30 Ağustos başkumandanlık meydan muharebesi ile kesin sonuca ulaştırılarak düşman yenilgiye uğratılmıştır. Bu kısa ve öz emir aslında kurtuluşumuzu perçinlemiş, orduyu sadece tek çıkışı olan bir zafer tüneline sokmuştur. Mustafa Kemal’in muharebe yaşamı Trablusgarp ile başlamış, yıldızı ise önce Çanakkale’de parlamış, Kafkasya’da, Filistin cephelerinde devam etmiş, Sakarya ve Afyon-Dumlupınar meydan muharebesi’nde doruk noktasına çıkmıştır. Komutanlık ettiği süre boyunca mağlubiyet yüzü görmemiş olan Atatürk; büyük bir asker ve dahi bir liderdir, liderlik edebilmenin en önemli özellikleri arasında yer alan zeka, akıl irade, öz güven, soğukkanlılık ileri görüşlülük, olaylara yon vermek, fedakarlık ve feragat sahibi olmak, bilgili olmak ve kendisini geliştirmek gibi vasıfların tümü Atatürk’te fazlasıyla mevcuttur. Atatürk’ün askerlik ve komutanlık konusundaki tutumu kesin ve tamamen realisttir. O’nun komutanlık vasıflarını şöylece özetleyebiliriz; . Büyük: ve taktik ustasıydı, her zaferin yalnız milli kuvvetler ile kazanılacağına inanır, milli kuvvete güvenirdi. Mesleğini en iyi bilen ve daima kendini geliştiren biriydi, tüm alandaki yenilikleri takip ederdi, hayalcilik ile değil daima planla ve programla rotasını belirlerdi, en kritik anlarda daima en ileri hatlarda bulunarak savaşları bizzat idare edere eden Atatürk, kendi kabiliyetine göre çekinmeden daha üst görevlere talip olurdu. prensip sahibiydi ,hadiseleri en ince teferruatına kadar görerek inceleyen hiçbir şeyi tesadüfe bırakmayan bir başkomutandı. Karar sahibiydi. en doğru kararı verir, derhal icraya geçerdi. Kararından asla dönmezdi.her rütbede, idare ettiği bütün insanların ruhlarına nüfuz etmesini bilmişti. Fikirlerini daima açıkça ve çekinmeden ortaya koyardı. Askerlik ve komuta ebebilme özellikleri öyle ikna ediciydi ki 1919 ‘un en zor günlerinde, milli mücadelenin başında doğu ordularının kudretli komutanı Kazım Karabekir askerlikten henüz istifa eden Mustafa Kemal’e “Paşam emrinizdeyim “ diyerek milli mücadele yolunda kendi hayatın ve kariyerini riske atarak o’na destek vermiştir. Atatürk’ün milli mücadele başarıları harp tarihinin ve sanatının ustun değerler ifade eden birer anıtıdır. asker Atatürk’ün dehası milli mücadele’nin en büyük şansı olmuştur. Atamızın bu dehası sadece milleti tarafından değil, dünya tarafından da saygı görmüş ve gıpta ile bakılmıştır. Bu husustaki en güzel örnek kesin zaferimiz sonrasında İngiltere başvekili Lloyd George'nin “arkadaşlar asırlar; pek nadir olarak dahi yetiştirir. şu talihsizliğimize bakın ki o büyük dahiyi asrımıza Türk ordusu yetiştirdi Mustafa Kemal'in dehasına karşı elden ne gelir” demiş olmasıdır. O’nun cephelerdeki, fikir, sanat ve diploması sahnelerindeki başarılı, devrim ve inkılapları geleceğe ışık, tüm mazlum milletlere umuttur. O sadece bir milletin değil tüm insanlığın evladı, karanlığın karşısına dev gibi çıkan bir umut ışığıdır. O’nun aziz hatırası önünde ulusça saygı ve minnetle eğildiğimiz bugün günün gençliğe armağan ettiği Cumhuriyet ve bağımsızlığı daha yukarılara taşımak, ilke ve hedeflerine daha çok sahip çıkma günüdür. Bütün ömrünü hizmetine verdiğin Türk milleti ile beraber o’nun huzurunda saygı ile eğiliyor ve hep birlikte bir kez daha söz veriyoruz. Ata’m açtığın yolda, gösterdi ülküde hiç durmadan yürüyeceğimize and içiyoruz. Vatan sana minnettardır" dedi.
Akhisar Namık Oğul Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni Murat Kızıltaş, günün anlam ve önemini anlatan konuşmayı yaptı. Murat Kızıltaş; "Bugün ulusumuzu bağımsızlığa kavuşturup, bizi çağdaş uygarlık düzeyine çıkaran, adı ve eserleri ile sonsuza kadar yaşayacak olan Ulu önderimiz,Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu,kendini devletine ve milletine adamış yegane devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk’ün 82. ölüm yılı. Bugün korkusuzca ve özgürce aldığımız her nefesi ,yattığımız her geceyi,kalktığımız her sabahı,geleceğe umutla bakan nesilleri,her tarafı şehit kanıyla sulanmış bu kutsal toprakları O’na borçluyuz. Dünyanın kendine örnek aldığı mavi gözlü,sarı saçlı atamızın bugün ölüm yıldönümü…Bizler Türk Milleti olarak O’nu her yıl olduğu gibi saygıyla,sevgiyle ve minnetle anıyoruz Mustafa Kemal Atatürk sadece milletine güvenerek milletin iradesini milli mücadeleye katarak tam bağımsızlıktan başka amacı olmadan yılmadan tüm azmiyle Kurtuluş savaşının fitilini ateşlemiş ve yenilmez denilen emperyalist güçleri vatanımızdan temizleyerek Türk milletini tekrar hayata döndürmüştü. Ulu Önder Atatürk, yol arkadaşları ve vatanını korkusuzca savunan kahraman şehitlerimiz öylesine eşi benzeri görülmemiş bir destan yazdı ki, emperyalist devletlerin hakimiyetindeki tüm mazlum milletlere örnek oldu. O'nu anlamak, O'nun fikirlerini anlamak demek, O'nun ufkundan Dünya'ya bakabilmek demek! O'nun ufku öylesine genişti ki 'akıl ve bilim benim ışığımdır' diyordu. O yüzden bağnazlık ve karanlık onun yoluna çıkamadı. Mustafa Kemal öyle bir ışık yaktı ki karanlığa karşı ! O ışık alev oldu,meşale oldu önce tüm Anadolu'yu sonra tüm kalpleri aydınlattı. Ünlü bir devlet adamının dediği gibi “Atatürk gibi insanlar, bir nesil için doğmadıkları gibi, belli bir devre için de doğmazlar; onlar önderlikleriyle yüzyıllarca milletlerin tarihlerinde hüküm sürecek insanlardır.”Cumhuriyetin nasıl doğduğunu unutmayarak geleceğe sahip çıkmak Türk gençliğinin temel görevidir.Atatürk`ün gösterdiği yolda ilerleyebilmek, yani çağdaş medeniyeti yakalayıp aşabilmek, kendimizi çağdaş dönüşümlere göre yenileyebilmek, mücadelemizi Mustafa Kemal�in irade gücü, azmi, bağımsızlık aşkı, cesareti, disiplini ve kararlılığıyla gerçekleştirebilmekle mümkündür" dedi.
Ben Mustafa Kemal’im…
Kafkaslardan uzanır kanatlarım
Trablusgarp’ta,Suriye’de
Bakın Türk’ün kalbinin attığı Çanakkale’de ben varım…
İstanbul’a sığmaz yüreğim
Samsunda ışığı yakan benim…
Havza’da Amasya’da Erzurum’da Sivas’ta,
Benim türkülerim söylenir
Benim güneşim doğar Kocatepe’den….
Gün olur doğarım Anadolu’ya
Gün olur Anadolu benden doğar…
Ben Mustafa Kemal’im
Ben Anadolu’yum,ben Türkiye’yim…
Beni bulmak için genç yüreklere bakmalısınız,
Benden aldığınız ateşi daha güçlü yakmalısınız
Ben Mustafa Kemalim
Ben Mustafa Kemalim…
Dünyalara düzen veren benim soyumdur,
Unuttuysan mazine bak,
Büyük olmak benim hep huyumdur.
Çalışmak ,başarmak bir millet için candır,
Ey Türk çocuğu!
Muhtaç olduğun kudret damarlarında dolaşan kandır.
Ben Mustafa Kemal’im
Ben Mustafa Kemal’im….
Yüce Atatürk…. Bu ülke için yaptığın her şey adına sana şükran borçluyuz. Aziz Ruhun Şad olsun.
Akhisar Namık Oğul Anadolu Lisesi öğrencileri Mevliye Büşra Ünver (Atatürk'ten Son Mektup), Ceyda Özkan (Mustafa Kemal'i Düşünüyorum) şiirlerini okudular. Atatürk'ün Edebiyata intikalini 82. yıl dönümü için hazırlanmış program töreni sona erdi. Törenin sona ermesinden sonra protokol, 10 Kasım programını hazırlayan Akhisar Namık Oğul Anadolu Lisesi yöneticileri, Öğretmenler ve öğrencileri tebrik ettiler.