KEMAL AKSEZGİN SOL REKLAM 1
Zümrüt MobilyaYamaçlar Yapı
GÖZÜPEKTEL
BOŞ REKLAM ALANII
Mestanoğlu
japon iş makinaları
ALTIN SATIR
SAFİR KUYUMCULUK
Akhisar Çeşme Kasabı
ALGİ OTO ELEKTİRİK
HASCANLAR
Zeytinkent Sürücü Kursu
AKM
Akhisar Metronom Radyo İstek Hattı
Akhisar Nöbetçi Eczaneler
Akhisar Sezgin Ticaret
SAĞLAM SÜRÜCÜ KURSU
Akhisar Metronom Haber
Akhisar Motorcu Tonton
SOYDEMİR GRUP
OTO KAR SAĞ TARAF
ÇAĞDAŞ SÜRÜCÜ KURSU
LİSE CAMYamaçlar Yapı

Güncel

Bakırlıoğlu : Asla Diz Çökmeyeceğiz !

Bakırlıoğlu : Asla Diz Çökmeyeceğiz !

13 Ocak 2012 Saat: 13:14
Bakırlıoğlu : Asla Diz Çökmeyeceğiz !
Bakırlıoğlu : Asla Diz Çökmeyeceğiz !
DAYIOĞLU KASABI


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İlçe Başkanı A. Vehbi Bakırlıoğlu, Yönetim Kurulu üyeleri, Kadın Kolları Başkanı Leman Gider, yönetim Kurulu Üyeleri, Gençlik Kolları Başkanı Tuğrul Köprülü, yönetim kurulu üyeleri Belediye Meclis üyeleri ve partili üyelerin katıldığı parti Lokalinde dokunulmazlığın kalkmasıyla ilgili basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını CHP İlçe Başkanı A. Vehbi Bakırlıoğlu okudu.

 


A. Vehbi Bakırlıoğlu’nun okuduğu basın açıklamasının tam metni;


Değerli Cumhuriyet Halk Partililer


Basınımızın güzide temsilcileri hepiniz basın açıklamamıza hoş geldiniz.

Burada siyasi otoritenin emrindeki yargıçların oynadığı bir tiyatro var, Vicdanı ile hareket etmeyen bir yargıç, yargıç olabilir mi?” diye soran ve “21. yüzyıl Türkiye’sinde bir toplama kampının bahçesindeyiz” diyerek Silivri’de yaşanan hukuk katliamına kamuoyunun dikkatini çeken Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu hakkında, bu söylemlerinden dolayı, iki gün önce “Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve hakaret” suçlamaları ile 6,5 yıl hapis istemiyle fezleke düzenlendi.

 

Bir kere daha tekrarlamak istiyorum. İki gün önce ileri derecede Demokrasi ile yönetildiği söylenen ülkemizin bir savcısı Ana Muhalefet Partisi Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hakkında biraz önce aktardığım ifadelerinden ötürü “Adil yargılamayı engellemeye teşebbüs ve hakaret” suçlamasıyla 6,5 yıl hapis istemiyle fezleke bazı hazırlandı. Haberi ilk duyduğumda kulaklarıma inanamadım ve basın açıklaması yapmak için Genel Başkanımız ve Başbakanın açıklamalarını takip etme kararı aldım.


Genel Başkanımız asla diz çökmeyeceğini, Cumhuriyet Halk Partililerin ancak milletinin önünde diz çökeceğini belirterek dokunulmazlığının kalkması için gerekli dilekçeyi bütün CHP milletvekilleriyle birlikte TBMM Başkanlığına verdi. Ana Muhalefet Partisi liderinin hakkında fezleke verilen bir ülkenin Başbakanının ise “gereğinin yapıldığını” beyan etmesi akıllara durgunluk verecek bir olaydır. Esasında demokrasiye, hukuka bakış açısını ve devleti idare etme tarzını iyi bildiğimiz Başbakan’ın bu yaklaşımına şaşırmamak gerekiyor. Esas şaşırmamız gereken husus böyle bir başbakan tarafından yönetilen ülkemizin ileri demokrasi ile idare edildiğini hala bazı çevreler tarafından dile getiriliyor olmasıdır.
İleri derecede demokratik ülkemizin savcılarına sesleniyorum.Başbakanımız 20 Ocak 2011 tarihinde TUSİAD toplantısında”.. .dün Danıştay ALES ile ilgili karar aldı. Karar hukuksuzdur, kanunsuzdur. Yargının siyasallaşması asıl budur.” Derken Başbakan hakkında fezleke hazırlamayı hiç düşündünüz mü? 2 Şubat 2011 tarihinde “. . .tıkanmış, hantal, işlemeyen, çağdışı kalmış bir yargı sistemiyle geleceğe umutla yürüme imkânı kalmamıştır.” Diyen Anayasa mahkemesi başkanımız hakkında hangi savcımız soruşturma başlattı. Türkiye “demokratik, laik,sosyal bir hukuk devleti” ve anayasamıza göre kanunlar önünde herkes eşittir.şimdi sorarım sizlere bu nasıl eşitlik? İktidar yargıyı alabildiği gibi eleştirebiliyor, en yüksek mahkemenin başı yargıyı yerden yere vurabiliyor ancak muhalefet lideri yapması gerekeni yaptığı zaman susturulmak isteniyor. Esasında bu olayın bir benzeri ve hatta öncüsü Grup Başkan Vekilimiz Muharrem İnce hakkında, seçim çalışmaları esnasında iktidarı eleştirdiği için fezleke hazırlanması ile yaşanmıştı.

 

Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir muhalefet milletvekili hakkında iktidarı eleştirmek suçlamasıyla fezleke hazırlanmış ve TBMM’ne gönderilmiştir. Şunun çok iyi bilinmesi gerekir ki iktidar tüm yönetim biçimlerinde vardır. Ancak muhalefet sadece ve sadece demokrasinin yeşerdiği ülkelerde vardır. Burada yapılmak istenen muhalefetin sesini kısmaktır, Eğer bir ülkede Ana Muhalefet Partisi Liderinin sesi kısılmak isteniyorsa, muhalefet milletvekilleri hakkında iktidarı eleştirdi diye fezleke hazırlanıyorsa, halkın iradesiyle seçilmiş milletvekilleri hukuksuzca, adaletsizce cezaevlerinde tutuluyorsa, özel yetkili mahkemeler tarafından tutukluluk adeta bir ceza haline getirildiyse, ülkenin gazetecileri, aydınları, bilim adamları, yazarları terörist olarak görülüp cezalandırılıyorsa, muhalif gazeteciler işsiz bırakılmaya çalışılıyorsa, basılmamış kitap dahi toplatılmaya çalışılıyorsa, parasız eğitim isteyen gençlerin hayatları karartılıyorsa bu ülkedeki yönetim biçimi artık FAŞİZM’dir. Buradan, yani ülkemize parlamenter kültürü ve demokrasiyi getiren Cumhuriyet Halk Partisinin ilçe binasından sesleniyorum. Cumhuriyet Halk Partililer dün olduğu gibi bu günde faşizme geçit vermeyecektir. Genel Başkanımızın dediği gibi “.Asla Diz Çökmeyeceğiz.”

-----

-----