24 Mayıs 2019 tarihli resmi gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 11 üniversitenin rektörünün ataması yapılmıştır.
Bakırlıoğlu; Celal Bayar Üniversitesine Rektör Neden Atanmıyor?
Haber Merkezi
24 Mayıs 2019 tarihli resmi gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 11 üniversitenin rektörünün ataması yapılmıştır.
Fakat 17 Kasım 2014 tarihinde atanan ve 17 Kasım 2018 tarihinde görev süresi dolan Manisa Celal Bayar Üniversitesine yeni rektör atması yapılmamıştır.
CBÜ Altı Aydır Rektör Atması Beklemektedir.
Bu belirsizlik üniversitede yönetim boşluğu doğurmuş, üniversite içindeki iktidar savaşı bilimsel ve akademik çalışma barışını bozmuştur.
40 yıldan fazla geçmişe sahip bir üniversitenin siyasi emellerle bu kadar yönetimsiz kalması kabul edilemez.
Bu Yönetim Zafiyetinin Sorumlusu Bizzat Cumhurbaşkanıdır.
Çünkü; 10 Temmuz 2018 tarihinde çıkardığı 3 sayılı kararnamenin III sayılı cetvelinde rektörlerin görev süresini 4 yıl olarak belirleyen kendisidir.
Buna rağmen Cumhurbaşkanı olarak koyduğu kurala uymayan yine Recep Tayyip Erdoğan’ın bizzat kendisidir.
Hak, hukuk, adalet yanında, liyakat ve hakkaniyette ayaklar altına alınmış, görev süreleri dolan rektörler kanunsuz şekilde göreve tutulmaya devam edilmektedir.
Ülkede Ciddi Bir Yönetim Bozukluğu Vardır
Sadece üniversitelerde değil bürokrasinin her yerinde Türkiye ciddi bir yönetim bozukluğunun içine çekilmiştir.
Görev süreleri dolduğu halde yasa çıkarılarak süreleri uzatılan Yüksek Seçim Kurulu Üyelerinin, saray baskısıyla Ekrem İmamoğlu’nun kazandığı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini evrensel hukuk kurallarını hiçe sayarak iptal etmesinin, ülkeyi nerelere götürdüğü görülmüştür.
FETÖ’cüler yüzünden CBÜ Çok Yıprandı
CBÜ eski Rektörü Mehmet Pakdemirli FETÖ terör örgütü üyeliğinden tutuklanmıştır. Buna rağmen kardeşi Tarım ve Orman Bakanı yapılmıştır.
Söz konusu rektörün, öğrencileri tehdit ettiği, fişleyerek YÖK’e dosyalar gönderdiği AKP’li olmayanları okuldan atmak için soruşturma açtığı iddialarını unutmadık.
Bu durum AKP iktidarının desteği ile yıllarca FETÖ terör örgütünün merkezi haline getirilip, yıpratılan üniversite yönetiminde büyük zafiyet yaratmıştır.
Bu zafiyet yüzünden CBÜ bilim yuvası olmaktan çıkarılmış ve üniversiteler arasında 40. sıralara kadar gerilemiştir.
Manisa’da yaşayıp üniversite sınavını kazanıp kayıt yaptıran gençlerin % 83’ü burada okumak istemediği için Manisa dışındaki üniversitelere gitmektedir.
Manisa CBÜ Sadece Bilim Yuvası Olsun
“1992 yılında kurulan Celal Bayar Üniversitesi kurulduğu günden bu yana ülkemizin, Ege bölgesinin ve Manisa’mızın bilimsel ve teknolojik gelişmesine önemli katkı sağlamıştır.
Bizlerin arzusu, bundan sonrada Manisa’mızın güzide üniversitesinin, gelişen bilim ve teknolojinin ışığında bölgenin sanayi, ticaret ve tarım sektörünün ihtiyacına cevap verecek şekilde ülkemize, Manisa’mıza katkı sağlamasıdır.
CBÜ’ne Rektör Atansın
Eğer Türkiye bir hukuk devleti ise; Cumhurbaşkanı işgal ettiği makama saygı duymalı çıkardığı kararnameye uygun davranarak en kısa zamanda Manisa Celal Bayar Üniversitesinin rektörünün atamasını yapmalıdır.
Bakırlıoğlu; Manisa Heyeti Jes’ler İçin Mecliste
Manisa Akademik Odalar Birliği, Çevre Dernekleri ve Ziraat Odaları başkan ve yöneticilerinden oluşan heyet, Gediz Ovasında kontrolsüz yapılan jeotermal sondaj çalışmalarının yer altı sularına, tarıma, doğaya ve insan sağlığına verdiği zararların araştırılması ve Meclis Araştırma Komisyonu kurulması için TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerden destek istedi.
CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi BAKIRLIOĞLU’nun Manisa’daki jeotermal sondajların, elektrik santrallerinin su kaynaklarına, çevreye, tarıma, insan sağlığına verdiği zararların araştırılarak, alınacak önlemlerin ve çözüm yollarının belirlenmesi, kurumlar arası işbirliğinin sağlanması amacıyla, Meclis Araştırma Komisyonu kurulması için verdiği önerge üzerine;
Manisa Tabip Odası Başkanı Şahut DURAN,
Manisa Eczacı Odası Başkanı Devrim BALİ,
Manisa Eczacı Odası Yönetim Kurulu Üyesi Duygu Elmas MUTLU,
TMMOB Ziraat Müh. Odası Manisa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Demran,
Sarıgöl Ziraat Odası Başkanı Ali İhsan ÜLGEN,
Sarıgöl Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Sinan GENÇELİ,
Salihli Çevre Derneği Başkanı Seçil Ege DEĞERLİ,
Turgutlu Çevre Platformu (TURÇEP) Başkanı Vedat ÖZÇÖMLEKÇİ ve sivil toplum kuruluşlarının yönetim kurulu üyelerinden oluşan heyet, Mecliste grubu bulan tüm partilerin grup başkanvekillerini ziyaret ederek konu hakkında bilgilendirdiler.
AKP Grup Başkanvekili Cahit ÖZKAN, CHP Grup Başkanvekili Engin ÖZKOÇ, MHP Grup Başkanvekili Erkan AKÇAY, HDP Grup Başkanvekili Saruhan OLUÇ ve İyi Parti Grup Başkanvekili Yavuz AĞIRALİOĞLU’na yapılan ziyaretlerde önerge sahibi Ahmet Vehbi BAKIRLIOĞLU Manisa heyetine eşlik etti.
Ziyaretlerin çok verimli geçtiğini iki siyasi partinin grup başkanvekilinin Manisa Milletvekili olmasının ve desteklerinin çok önemli olduğunu belirten BAKIRLIOĞLU yaptığı açıklamada; Ülkenin en önemli tarımsal üretim merkezi olan ve büyük kısmı Manisa ili sınırları içerisine kalan Gediz Ovasında kontrolsüz yapılan jeotermal sondaj çalışmaları yer altı sularına, tarıma, doğaya ve insan sağlığına büyük zarar vermektedir.
Daha önce Alaşehir Alkan köyünde patlayan jeotermal kuyusu ve geçen günlerde Salihli’de sondaj kuyusundan çıkan sıcak akışkanların bağlara, su kaynaklarına zarar verdiği resmi kurumlar tarafından tespit edilmiştir. Kural tanımayan ruhsat sahiplerinin iktidara yakınlığı ve yerel yöneticilerin tehditleri nedeniyle arazi sahipleri seslerini çıkaramamaktadırlar.
Bilindiği üzere Gediz Nehri, Ramsar Sözleşmesi ile (Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme) koruma altına alınmış, Manisa sınırları içerisinde yer alan Gediz havzasındaki tüm ovalar 21 Ocak 2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile koruma alanı yani “tarımsal sit” olarak belirlenmiştir.
Ziyaret ettiğimiz siyasi partilerin grup başkanvekillerine de anlattığımız gibi bizler yeraltı kaynaklarının kullanılmasına karşı değiliz. Fakat yasalara, kurallara aykırı, kontrolsüz şekilde çalışmalarına da izin verilmesini istemiyoruz.
Çünkü jeotermal kuyusundan çıkan buhar elektrik santralinde kullanıldıktan sonra aynı sıvı olarak derinliğe reenjeksiyonla yani tekrarbasma yöntemiyle geri verilmesi gerekiyor. 2000 metreden çıkarılıyorsa su yine 2000 metre derinliğe tekrar basılması gerekir. Fakat işletmeler 100-200 metrede bıraktıkları için içme ve tarımsal sulamada kullanılan sularda bor miktarı kat kat artmıştır. Gece yarısından sonra filtreler kapatıldığı için zehirli gazlar santral bacasından ovaya bırakılmakta alaşehir bölgesinde tüm ovayı çürük yumurta kokusu kaplamaktadır. Aydın’da Manisa’da jeotermal elektirk santrallerinin bulunduğu yerlerde kanser vakaları artmıştır. Köyler yaşanmaz hale gelmiştir ifadelerine yer verdi.
Bizim amacımız bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek diyen CHP Milletvekili BAKIRLIOĞLU konuya gösterdikleri duyarlılık için heyette yer alan STK temsilcilerine ve tüm grup başkanvekillerine teşekkür ederek Mecliste kurulacak Araştırma komisyonu konuyu tüm yönleriyle araştırıp raporunu ortaya koyduğunda inanıyorum ki JES’lerin yarattığı sorunlar çözülecektir dedi.