Bakırlıoğlu: “Don Felaketi Büyük Yıkıma Yol Açtı, Çiftçimiz Devleti Yanında Görmek İstiyor”
Bakırlıoğlu: “Don Felaketi Büyük Yıkıma Yol Açtı, Çiftçimiz Devleti Yanında Görmek İstiyor”
CHP Manisa Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, 10-12 Nisan tarihleri arasında 36 ilde etkili olan don felaketinin tarım üreticileri üzerinde yarattığı yıkımı gözler önüne serdi. Felaketten en çok etkilenen illerden birinin Manisa olduğunu vurgulayan Bakırlıoğlu, 10 ilçede saha çalışması yaptıklarını belirterek şunları söyledi: “Gördüğümüz manzara gerçekten de korkunç. Bağlarda, meyve bahçelerinde, zeytinliklerde, karpuzda yüzde 100’e varan zararlar var. Üreticiler çaresizlik içinde devletten destek bekliyor.”
“Çiftçimizin borcu 935 milyar lira, ödeme gücü kalmadı”
Konuşmasında çiftçilerin Ziraat Bankası, Tarım Kredi Kooperatifleri ve özel bankalara olan yüksek borçlarına dikkat çeken Bakırlıoğlu, “Üreticiler ‘Borçlarımız zaten yüksekti, bu don felaketinden sonra ödeyemeyiz’ diyorlar. Faizsiz olarak ötelenmesini ve uzun vadeye yayılmasını istiyorlar. 935 milyar liraya çıkmış çiftçinin toplam borcu ve diyorlar ki ‘Artık bizim zaten ödeme kapasitemiz yoktu. En son bu dondan sonra biz bu borcumuzu ödeyemeyiz.’ Ne yapılması lazım? Bu borcun ötelenmesi lazım, hatta yıllara sâri yapılandırılması lazım. Yalnız, faizsiz şekilde ötelenmesi lazım. Burada herkes Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifinden bahsetti ama özellikle özel bankalara da ciddi borçlar var. Bu borçların da yapılandırılması gerekli. Peki, borçlar ötelendi, bağlarda bir kilogram dahi üzüm yok ama masraf devam ediyor. Yani bugüne kadar, bağlarda hasar olana kadar dekar başına ortalama 10 bin lira civarında masraf edilmiş, bundan sonra da belki bir salkım, belki bir kilogram üzüm almayacağını bilen üreticimiz masraf etmeye devam edecek çünkü seneye hazırlanmak zorunda. Gene gübresini atacak, sulamasını yapacak, budamasını yapacak. Peki, ne lazım? Bunun için de finansman lazım. Şunu istiyorlar: ‘Biz hibe desteği istiyoruz.’ diyorlar. Bir taraftan da tabii, hayat devam etmekte ‘Yani, evet, bir taraftan üretime devam etmek istiyoruz, bir taraftan da bakmak, geçindirmek zorunda olduğumuz ailemiz var, o nedenle bize hibe desteği verin.’ diyorlar, fide desteği istiyorlar, fidan desteği istiyorlar ve ihtiyaç hâlinde yeni kredi imkânı istiyorlar. Yani özetle şunu istiyorlar: Çiftçi, devleti yanında görmek istiyor” şeklinde konuştu.
Elektrik zamları ve TARSİM eleştirisi
Elektrik maliyetlerinin üreticinin en büyük gider kalemlerinden biri hâline geldiğini vurgulayan Bakırlıoğlu, “Yüzde 12,5’lik elektrik zammı derhâl geri çekilmeli. Elektrik borçları da 2026 mahsulüne ertelenmeli,” çağrısında bulundu. TARSİM sistemine yönelik eleştirilerini de dile getiren Bakırlıoğlu, özellikle bağlarda sigorta primlerinin yüksekliğine ve eksper hizmetlerindeki yetersizliklere dikkat çekti: “Bu yüzden Manisa’da sigorta yaptırma oranı hızla düşüyor.”
“Çiftçi devleti yanında görmek istiyor”
Bakırlıoğlu konuşmasında, Manisa’da karşılaştığı bir üreticinin sözlerini de aktararak, “Vergisini vermiş, çocuklarını okutmuş bir vatandaş ‘Bugün zor durumdayım, devleti yanımda görmek istiyorum’ diyor,” dedi. Genç bir çiftçinin “Millî gelirden payımı istiyorum” sözünü de anımsatarak, Tarım Kanunu’nun 21. maddesine işaret etti: “Kanuna göre devlet, GSYH’nin yüzde 1’ini çiftçiye destek olarak vermek zorunda. 2025’te bu oran 615 milyar lira olmalıydı ama sadece 135 milyar lira ayrıldı. 480 milyar lira eksik destek veriliyor.”
“Gıda arzında sorun yok” açıklamasına tepki
Tarım ve Orman Bakanı’nın “Gıda arzında sorun yok” açıklamasına da tepki gösteren Bakırlıoğlu, “24 milyon hektar tarım arazisinin 14 milyon hektarında hasar var. Önümüzdeki günlerde gıda krizini daha çok hissedeceğiz,” dedi.
Durumun ciddiyetine dikkat çeken Bakırlıoğlu, Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi olarak ek bütçe önerisinde de bulundu: “Gerekirse, daha önce yaptığımız gibi ek bütçe hazırlanmalı. Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz.”
“Komisyonlar kuruluyor ama sonuç alınamıyor”
İklim değişikliğinin etkileriyle ilgili kurulan araştırma komisyonlarını da hatırlatan Bakırlıoğlu, “Daha önce iklim değişikliği komisyonunda yer aldık, ciddi raporlar hazırladık ama en son geri çekilen iklim kanunu sonrası bu çabaların boşa gittiğini gördük. Bu yüzden yeni komisyonlardan çok da umutlu değilim,” dedi.
Konuşmasını “Çiftçimiz lütuf istemiyor, hakkını istiyor” sözleriyle tamamlayan Bakırlıoğlu, iktidarı bir an önce üreticilerin taleplerine kulak vermeye çağırdı.