Bu Ülkede Eğitimciler İnsanca Yaşayacak Ücreti Hak Etmiyorsa, Hiç Kimse Hak Etmiyor
Eğitim-Bir-Sen Akhisar İlçe Temsilcilik Başkanı Rıza Bahar, yönetim kurulu üyeleri İsmail Yalturak, Dursun Bayrak, Süleyman Erdem, Osman Kösemen Mustafa Akkuyu ve üyelerin katılımı ile Paşa mahallesi 28 sokaktaki Eğitim-Bir-sen lokalde basın toplantısı yaptı. Basın açıklamasını Eğitim-Bir-Sen Akhisar Temsilci başkanı Rıza Bahar okudu.
Eğitim-Bir-Sen Akhisar İlçe temsilci Başkanı Rıza Bahar'ın okuduğu basın açıklamasının tam metni:
Eğitim-Bir-Sen Meclistekilere Mubah Eğitimcilere Günah Mı?
Memur Sen ve Eğitim Bir Sen ilçe Temsilcisi Rıza BAHAR,yönetim kurulu üyeleri İsmail YALTURAK,Süleyman ERDEM,Mustafa AKKUYU,Osman KÖSEMEN,Dursun BAYRAK ve Üyelerinin katılımlarıyla Fransız parlementosunda alınan karar ile Meclistekiler için yapılan fakat Memurlar için ertelenen maaş zamları ile ilgili olarak sendika binasında basın açıklaması yaptı.
Rıza BAHAR ;Değerli dostlarım Sözlerime Milletimizi ve tarihini tek taraflı ve mesnetsiz bilgilere dayanarak karalayan ve bu haksızlığa karşı kendini savunma hakkını elinden alan son derece vahim, kaygı verici hatta utanç verici kanunu çıkaran Fransa Parlamentosunu şiddetle kınıyarak başlamak istiyorum.Tüm camiamızı ve tüm vatandaşlarımızı Fransız mallarına karşı Boykot uygulamaya davet ediyorum.
BAHAR ;Hepinizin bildiği gibi 1.577 TL maaş alan öğretmenden daha düşük ücret alan kamu görevlisi neredeyse kalmadı. Üzülerek ifade etmeliyim ki, eğitimciye reva görülen ücret, öğretmenlik mesleğinin toplumdaki itibarını baltalamıştır. Artık kimse eğitimcilere vatan millet edebiyatı yapmasın. Gelir dağılımında adalet falan da kalmamıştır. Yüksek bürokrasi ve meclis kendine Müslüman davranmaya devam ediyor. 3 öğretmen maaşının toplamı bir danışman ya da sekreter maaşına ulaşamamaktadır. Çalışan 5 öğretmen yatan bir vekil etmiyor. Eğitimcilerin sabır taşı çatlatılmıştır artık. Meclise ve yüksek bürokrasiye mubah olan, eğitimciye günah mı” dedi.
Bu Ülkede Eğitimciler İnsanca Yaşayacak Ücreti Hak Etmiyorsa, Hiç Kimse Hak Etmiyor
Bilinmelidir ki, Bu ülkede eğitim çalışanları sadece eğitimle uğraşmıyor. Eğitimciler okullarda aynı zamanda gelir idaresi memuru gibi veliden ‘para dilenmek’ gibi onur kırıcı bir görev daha yürütüyor. Dört duvar olarak teslim edilen okulu ayakta tutmak için tahsildarlık yaparak topladığı paralarla ücretli hizmetli, memur, güvenlikçi çalıştırarak işveren gibi sorumluluk altına giriyor. SGK primini yatıramazsa yakasını kurtaramıyor. Milli Eğitim Bakanı, eğitimcilerin sırtından yük almak yerine, söylemleriyle kırıyor, takdir bekleyenleri soruşturmalarla tahkir ediyor. OECD ortalamasının neredeyse iki katı sınıf mevcutlarıyla eğitimciler güçlü Türkiye için omuz verirken, onların omuzlarına basarak yükselenler karnını ovuştururken; ‘öğretmenlik fedakârlık mesleği’ edebiyatıyla eğitimcilerin sırtını ovuşturmaktadır. Okulda çalıştığı yetmiyormuş gibi akşam eve de iş götüren öğretmenlerin muadili yokmuş. Doğru, bu kadar çalışan ve sömürülen başka kimse yok. Açıkça söylüyorum; eğer bu ülkede insanca yaşayacak bir ücreti eğitimciler hak etmiyorsa, o zaman hiç kimse hak etmiyor, bu böyle bilinmelidir.
Eğitim camiasını unutup yok sayanların Merhum Nurettin TOPÇU’nun şu satırlarını tekrar tekrar okumalarını tavsiye ediyorum.;’ Kaderimizin hakikatinin işleyicisi,karekterimizin yapıcısı,kalbimizin çevrildiği her yönde kurucusu odur.Fertler gibi,nesiller de onun eseridir.Farkında olsun olmasın,her ferdin şahsi tarihinde öğretmenin izleri bulunur.Devletleri ve medeniyetleri yapan da yıkan da öğretmenlerdir.Öğretmene değer verildiği,öğretmenin hürmet gördüğü ülke insanları mesut ve faziletlidir.Öğretmenin alçaldığı,mesleğin hor görüldüğü milletler düşmüştür,alçalmıştır ve şüphe yok ki bedbahttır.’
Saygıdeğer Dostlarım; O yüzdendir ki, Güçlü ve başarılı her ülkenin arkasında eğitimcilerin ölçülemeyecek derecede fedakârlığı ve alınteri’nin olduğu,‘özgür Türkiye’ için kuruş değil, duruş sendikacılığı ile sesimizi yükseltirken, gelir dağılımında nalıncı keseri gibi kendine yontanların her zaman dimdik karşısındayız. dedi.
,Unutulmamalıdır ki Türkiye’nin en etkili ve en yetkili sendikası olan Eğitim-Bir-Sen ;
* Kamuda eşit işe eşit ücret politikası gereği aynı unvanda olanların ücretlerinde iyileştirme yapılırken, ‘sizi diğer
kurumlarda muadiliniz olamadığı için dışarıda tuttuk diyenlere,
* Öğretmen ve öğretim elemanlarının dengesini bozanlara,
* Her zaman her ortamda eğitimcilere vatan millet edebiyatı yapanlara,
* En fazla bütçeyi eğitime ayırıyoruz, en çok eğitime önem veriyoruz deyip öğretmeni maddi manevi horlayanlara,
* Meclise ve yüksek bürokrasiye maaş zamlarını Mubah görüp, eğitimciye Günah görenlere,
* Vekile, Danışmana, Sekretere Çok, Öğretmen ve Öğretim Elemanına Yok diyenlere,
* Milletvekili danışmanının maaşını 2000 TL’den 5400 TL’ye çıkaranlara,
* 2. danışman statüsü verilen sekreterlerin maaşını 4 bin 705 TL’ye çıkaranlara,
* Emekli olduklarında kendi maaşlarını 7 bin 750 TL’ye çıkaranlara,
* Şike yasasını bir ayda iki kez çıkarmaya vakit bulanlara,
* Kendine,danışmanına, sekreterine ve şöförüne ücret artışı için sadece ve sadece 3 dakikacık yeterli olanlara,
* Memura toplu sözleşme içeren yasayı 15 aydır hala Meclis’e göndermeye vakit bulamayanlara,
Der ki ;Ya en kısa zamanda Toplu sözleşme taleplerimizi karşılar ve maaş zamlarımızı verirsiniz.
Ya da,yok Ferman bizde demeye devam ederseniz 200 bin üyemizle Alanlara inip hakkımızı söke söke almayı biliriz.