CHP 89. Kuruluş Yıldönümünü Kutladı
Akhisar Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 88. kuruluş yıl dönümünü Parti Lokalinden Milli Egemenlik Meydanına kadar yürüyerek Atatürk anıtına çelenk koyarak kutladı.
Akhisar Cumhuriyet Halk Partisi ilçe teşkilatı Sabah saatlerinde parti Lokalinde üyelerinin toplanmasıyla başladı. CHP 88. kuruluş yıl dönümü kutlamaları için parti Lokalinde toplanan İlçe Yönetim Kurulu Başkanı A. Vehbi Bakırlıoğlu ve yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda partili katıldı. Parti Lokalinde saat 10.30'da Şehit Teğmen Tahir Ün Caddesi, 17 Sokak, İkinci Nakliye Caddesi ve 15 sokak güzergâhı ile konvoy ile yürüyerek Milli Egemenlik Meydanındaki Atatürk anıtında son buldu. CHP İlçe Başkanı Vehbi Bakırlıoğlu, Atatürk Anıtına çelenç koydu. Bir dakikalık Saygı duruşundan sonra İstiklal Marşı toplu olarak okundu. Günün anlam ve önemini anlatan konuşmayı CHP İlçe Başkanı A. Vehbi Bakırlıoğlu okudu.
Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu okuduğu açıklamanın tam metni; “Saygıdeğer Cumhuriyet Halk Partililer, Değerli basın..., 1922 yılının, Aralık ayının 6’sı...
Erzurum ve Sivas Kongreleri sonrasında Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulmuş. Mustafa Kemal’in Başkumandanlığında sonrasında tüm mazlum milletlere örnek olmuş destansı Kurtuluş Savaşı, ordularımızın başarısı ile sonuçlanmış, Mudanya ateşkes Anlaşması henüz imzalanmış. Mustafa Kemal ilk defa, bir parti kurmayı düşündüğünü ve kurmak istediği partinin adının Halk fırkası olacağını açıklıyor. Kurulacak olan bu Halk Fırkasının sınıf temeli üzerinde inşa edilmeyeceği, tüm sınıfları kapsayan bir parti olacağı bizzat Gazi tarafından dile getirilmiştir...
Daha sonra Mustafa Kemal ve kurulacak olan bu partiye inanan Milletvekilleri Halk Fırka’ sının tüzüğünü hazırlamaya başlarlar. Hazırlanan bu ilk tüzükte: Halkçılık, Cumhuriyetçilik ve Milliyetçilik temel ilkeler olarak benimsenmiş olup, Milli Egemenliğe ve Hukukun üstünlüğüne de vurgu yapılmıştır. En nihayetinde 1923 yılının 9 Eylülünde bizzat Gazi Mustafa Kemal’in imzaladığı dilekçe ile Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti, Halk Fırkasına dönüştürülmüştür.
Gazi Mustafa Kemal tarafından Anadolu’nun o kıraç topraklarına dikilen bir zeytin fidanını andıran Halk Fırkası, zaman içinde Cumhuriyet Halk Partisi adını alıp, köklerini ve dallarını yurdun dört bir yanına doğru uzatmaya başlar. Genç bir zeytin ağacı gibi bol, bol ürün verir. Devrimler, reformlar birbirini izler. Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminde ki genç Türkiye Cumhuriyeti çağdaşlaşma, aydınlanma yolunda hummalı bir çalışma içine girer. Bir yandan öncülümüz Osmanlı’dan bize kalan borç ödenir, diğer yandan ardı ardına fabrikalar, yeni yeni şehirler yükselmeye başlar kadim Anadolu’dan...
10. Yıl Marşında belirtildiği gibi Anayurdun dört bir yanı demirağlar ile donatılır tüm imkânsızlıklara, olumsuzluklara rağmen, dikkatinizi çekmek isterim bu dev atılımların yapıldığı sırada dünya büyük bir ekonomik darboğazda ve adım adım Büyük Savaşa doğru yol alıyor. Çok partili siyasal hayata geçişin denemeleri yapılır. Başarısız olan denemeden sonra, 1950 yılında Demokrasimiz bir zafer kazanır. Yapılan Genel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi sandıktan hezimetle çıkar. Evet, bu seçim mağlubiyetini İsmet Paşa, demokrasimiz için bir zafer olarak niteler. Muhalefette geçen yıllar. Buna rağmen Cumhuriyet Halk Partisi durmaz, Ülkesi için çalışmaya, üretmeye devam eder. Demokrat Partinin 4 Altın yılından sonra işler ters gitmeye başlar.1957 yılına gelindiğinde ülke iflasını ister. 1959 yılında CHP, İleri Hedefler Bildirgesini açıklar. Bir manifesto, Ekonomideki kötü gidiş Demokrat Parti iktidarının dengesini bozar, Demokrasi kavramının henüz tam anlaşılmamasının da etkisi’ k basına, muhalefete müthiş baskı, Sonrasında 1960 Darbesi... 1960‘lı yıllarda Genel Başkan İsmet Paşa “Ortanın Solu” deyimiyle Türk Siyasi hayatını sol kavramı ile tanıştırıyor. 1970’li yıllar... Türk Halkının, “toprak işleyenin, su kullananın” diyen, “ne ezen ne ezilen hakça düzen” diyen Karaoğlan ile tanıştığı yıllar. . ,Bülent Ecevit bir fırtına gibi eser. Ve uzun yıllar sonra gelen İktidar. Ancak Kıbrıs karışıktır. Ecevit uyarır: sabrımızı test etmeyin. Türkiye o zamanlar sabrı denenemeyecek, ölçüle yemeyecek bir ülkedir. Ve Ayşe tatile çıkar. . .Artık Karaoğlan Kıbrıs Fatihi’dir. 12 Eylül 1980 darbesi. . .Parti kapatılır. Zeytin ağacının dallarını kesmeye başlar darbeciler. Mallarına el konulur. Arşivleri imha edilir. Ancak Darbecilerin unuttukları bir şey vardı. Zeytin ağacının kökleri çok sağlamdır. Köklerinde Müdafai Hukuk vardır ve ağaç yerini beğenmiştir. Çünkü henüz küçük bir fidan iken Gazi Mustafa Kemal tarafından dikilmiştir. Kesildikçe daha güçlü, daha genç dallar verir. 1980 sonrası Türk Sosyal Demokratları çeşitli isimlerde ülkelerine hizmet etmeye devam ederler. Ülkede yerelde ve genelde iktidarda olurlar. 1990’ lı yıllar CHP tekrar kurulur. 2000’ii yıllarda Deniz Baykal Başkanlığındaki CHP Ana muhalefettir ancak özellikle 1 Mart teskeresinde gösterdiği dik duruş ile ülkemizi Irak bataklığından korur. Tıpkı şu anda Kemal Kılıçdaroğlu, Başkanlığında ki CHP’nin, ülkesini Suriye ve Ortadoğu bataklığına saplanmasını engellemeye çalışması gibi. Bu gün 89. yaşına giren bu ulu zeytin ağacının yani Cumhuriyet Halk Partisinin, partimizin kısaca tarihi böyle.. ,Bu şanlı tarihin satır başlarında bahsetmenin nedeni: Sizlerin dikkatini partimiz ile Cumhuriyetimizin ayrılmayan ve ayrılmayacak olan birlikteliğine çekmek istememdir. Bu gök kubbe, bu topraklar üzerinde durduğu müddetçe parti bayrağımız da ay yıldızlı bayrağımız ile birlikte dalgalanmaya devam edecektir. Tıpkı ölümsüzlüğü arayan Zeytin ağacı gibi. Sevgili Cumhuriyet Halk Partililer... Ülkemiz AKP hükümetleri tarafından 10 yıldan beri idare ediliyor. Bu gün Türkiye bölgesinde itibarsızlaşmış, adeta bir yalnız adama dönüşmüş) Bakmayın bu gün, her olaydan sonra birilerinin çıkıp” bizim gücümüzü, sabrımız test etmeyin” demesine. AKP Türkiye’sinin gücü Irak’ta çuval geçirerek, Mavi Marmara’da 9 yurttaşımızın katli ile ve en son Suriye’de düşürülen uçağımız ile denenmiştir. Terör adeta olağanlaşmış. Her gün gelen Şehit cenaze1e çekilemez hale gelmiştir Dün Başbakan BDP- PKK buluşması ile ilgili aynen şu ifadeyi kullanıyor, ya Kandil’e gidin ya da Meclise gelin”. Sayın Başbakan sizin göreviniz Kandil’e kimsenin gitmemesini sağlamaktır. Asıl Kandil’e gitmesi gereken Türk Silahlı Kuvvetleridi ve gerekli yetkide Meclisten size verilmiştir. Bu gün ülkemizin demokrasisi, eğitimi, hukuku, ekonomisi, basını hastalıklı, Emeklisi, çiftçisi, öğrencisi, kadını, çocuğu, memuru, işçisi ise hastadır. Bu gün Türkiye’nin Cumhuriyet Halk Partisine ve onun iktidarına, en az 1923’te olduğu kadar ihtiyacı vardır. Bu gün ülkemiz için birlik olma zamanıdır. Bu gün ülkemizin aydınlık yarınları için omuz omuza verip çalışma zamanıdır. Bu gün Cumhuriyet Halk Partisi zamanıdır. Unutmayalım Cumhuriyet Halk Partisi varsa herkes için var. 9 Eylül Kuruluş ve Kurtuluş gününüz kutlu olsun.