Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İlçe Teşkilatı, tarihe kara bir gün olarak geçen ve 10 ilimizde on binlerce vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan 6 Şubat depreminin birinci yıl dönümünde anma programı düzenledi.
CHP İlçe Teşkilatı, 6 Şubat Depremi'ni Rahmet ve Saygıyla Andı
Haber Merkezi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İlçe Teşkilatı, tarihe kara bir gün olarak geçen ve 10 ilimizde on binlerce vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan 6 Şubat depreminin birinci yıl dönümünde anma programı düzenledi. CHP parti yerleşkesi önünde sabahın erken saatlerinde, depremin vurduğu anı simgeleyen 04.17'de toplanan partililer, saygı duruşunda bulunarak yaşanan facianın yaralarını bir kez daha hatırladı.
Anma töreninde duygularını ifade eden CHP İlçe Başkanı Hayriye Hacet, geçen bir yıla rağmen depremin acısının hala taze olduğunu ve yaşanan felakette hayatını kaybeden yüz binlerce vatandaşın her daim hatırlanacağını vurguladı. Hacet, "Bu acı olayda yaşamını yitiren yüz binlerce vatandaşımızı bir kez daha rahmetle anıyoruz. Enkaz altında kalanların acısını yüreğimizde hissediyor, ailelerine sabır diliyoruz. 6 Şubat'ı asla unutmayacağız ve unutturmayacağız" dedi.
Partililer, facianın yıl dönümünde bir kez daha dayanışma ve birlik mesajları vererek, yaşanan trajedinin izlerinin silinmesi için var güçleriyle çalışacaklarını ifade etti.
Depremin yıl dönümünde gerçekleştirilen bu anlamlı etkinlikle, CHP İlçe Teşkilatı, yaşanan büyük felaketin unutulmaması ve benzer acıların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınmasının önemini bir kez daha gündeme getirdi.
Saygı duruşu ardından Jeofizik Mühendisi Caner Bollu yaptığı açıklamada, “Şu an burada, geçtigimiz yıl 6 Şubat'ta yaşanan büyük yıkımı anmak için toplanmış bulunuyoruz. Büyük depremin üzerinden 1 yıl geçti bile. Başta depremde hayatını kaybeden bütün vatandaşlarımıza Alllah'tan rahmet, geride kalan ailelerine ve bütün milletimize sabır ve baş sağlığı diliyorum. Allah bir daha böyle acılar göstermesin.
"Depremin üzerinden geçen 1 yılda neler değişti?" "Önlem amaçlı ne gibi çalışmalar yapıldı?" konusuna girersem konuşmam çok uzar ve sanırım burada zamanımız yetmez. Sözlerimi çok uzun tutmak istemiyorum.
Konuya bir yer bilimci ve jeofizik mühendisi gözüyle baktığımda şunu ifade etmeliyim ki ülkemizde 1999 Marmara depreminden sonra Yer Bilimlerine olan hassasiyet, 1999 yılı öncesine göre artış göstermiştir. Ancak 2023 yılında yaşadığımız depremde görmüş olduğumuz büyük yıkım ve acı sonuçlar ne yazık ki Yer Bilimlerinin hala yeterli düzeyde uygulanmadığını gösteriyor.
Depremler durdurulamaz, önceden tahmin edilemez ve enegellenemez olduğu için, insanlığa düşen en büyük görev deprem öncesinde önlem almaktır. Dünyada deprem gerçeğiyle yüzleşmiş ve bu gerçekle yaşayan gelişmiş ülkelerin böyle yaptığını görüyoruz.
Bizlerin de depreme karşı yapabileceği tek şey depreme dayanıklı yapılar üretmektir. Bunu yaparken zemin parametrelerini de çok iyi inceleyip; yapıları, zeminin özelliklerine göre tasarlamalıyız. Mühendislik yapıları dünyada yercekimi oldugu icin havada durmadığına göre yapının sağlamlığının önemi kadar oturacağı zeminin de çok iyi araştırılıp; yapı tasarımlarının buna uygun üretilmesi gerekmektedir. Yapı çok sağlam olmuş ama zemin özellikleri dikkate alınmadan üretilmişse; üzülerek söylüyorum ki bu yapı, sağlam ve depreme dayanıklı olmuyor maalesef. Zemin etüdü sağlıklı bir şekilde yapılmamış; buna uygun bir yapı tasarımı yapılmamışsa istediğiniz kadar demir ve kaliteli beton kullanın, o yapı çökmese bile yıkılacaktır. Kahramanmaras depreminde maalesef bunların en acı örnekleriyle hepimiz karşılaştık.
Önerim; ülkemizde Yer Bilimleri dallarının depreme dayanıklı yapı tasarımlarında çok daha ciddiye alınarak eskisinden çok daha etkin ve fazla kullanılmasıdır. Tüm yerel yönetimlerin deprem konusu özelinde yapılanmalara gitmeleri, bu konuda Yer Bilimcileri çalıştırmaları ve gerekli adımları atmaları çok önemlidir.
Gelecekte böyle büyük acıların tekrarlanmaması en büyük dileğimdir.
Beni dinlediğiniz için Teşekkür ederim” dedi.