Akhisar Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ilçe teşkilatı, 24 Ocak Uğur Mumcu'nun ölüm yıldönümünde Parti Lokalinde basın açıklaması yaptı. CHP İlçe başkanı A.Vehbi Bakırlıoğlu, yönetim kurulu üyeleri, Kadın Kolları, Akhisar Gençlik Kolları, İl Genel Meclis Üyesi, Belediye Meclis Üyeleri ve partili üyelerin katıldığı basın açıklamasında, Bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Basın açıklamasını CHP Akhisar İlçe Başkanı A. Vehbi Bakırlıoğlu okudu.

CHP Akhisar İlçe Başkanı A. Vehbi Bakırlıoğlu'nun okuduğu basın açıklamasının tam metni:
Saygıdeğer Cumhuriyet Halk Partililer basın açıklamamıza başlamadan önce sizleri başta Türk Aydınlanmasının mimari Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, acı bir tesadüf eseri hain pusularda katledilişlerinin yıldönümleri aynı güne gelen Sakıncalı Piyade Uğur Mumcu, Emniyet Müdürümüz Gaffar Okkan ve Türk Sosyal Demokrasisinin olgunlaşmasında büyük emeği olan İsmail Cem ve tüm devrim şehitlerinin aziz hatırası önünde sizleri bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum.

Saygıdeğer Basın Mensupları,
Sevgili Cumhuriyet Halk Partililer ve Çok Değerli Misafirler, Hoş Geldiniz. Bugün 24 Ocak.

Adaletin ve Demokrasinin Uğur Mumcu’nun şahsında tüm devrimci yurtsever insanlara gözdağı vermek amacıyla karanlık güçler ve onların güdümlü katilleri tarafından katledilişinin 19. Yıldönümü.

Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin kuruluşundan itibaren Çağdaş, Devrimci, Demokrat Halkçı ve Yurtsever insanlarla; egemen güçler tarafından ustalıkla kullanılan genci, faşist, din tacirleri arasında yıllarca sürdürüle gelmiş uygarlık savaşının, en kanlı, en kahpe ve alçakça biçimde su yüzüne çıktığı gündür 24 Ocak. Ve yazdığı hiçbir yazının bu zamana kadar yalanlanamamış olmasının yani sıra hiçbir cam yakmamış, en radikal karşıtının bile fikirlerini beyan edebilmesi özgürlüğünü savunmuş, kalemini bir silah gibi kullanmış ve savunduğu düşünceleri korkmadan yılmadan en önemlisi de öleceğini bile bile ortaya koymuş Onurlu bir Devrim Şehidimizdir Uğur Mumcu

Sadece o mu?

Abdi İpekçi, Cavit Orhan Tütengil, Çetin Emeç, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok, Ümit Kaftancıoğiu, Turan Dursun, Gaffar Okkan, Eşref Bitlis, Necip Hablemitoğlu ve daha niceleri. Onlar her şeyden önce Cumhuriyetin halk adına kazanımlarını kendileri için hiçbir çıkar gözetmeksizin savundukları için öldürüldüler ki zaten böyle olmasaydı kendileri şu an mezar yerine, bağımsızlığı kendinden menkul medya organlarından birinde, ipleri başkalarının elinde iktidarların kuklaları olurlardı.

12 Eylül’den sonra 90’lı yıllarda yaşanan süreç tekrar yükselen devrimci, yurtsever ve anti sömürgeci harekete darbe vurmak için faili meçhullerin sistemli bir şekilde arttığı bir süreçtir. Bugün bu süreç sonlanmamış, faili meçhul cinayetler, aydınların Sivas’ta yakılması yöntemler, yerini Silivri Zulümhanelerine bırakmıştır. Düşündürücü olan şu dur ki 1993 yılında katledilmeden önce Uğur Mumcu’nun yazdığı yerde yazan Gazetecimiz ve İzmir Milletvekilimiz Mustafa Balbay’ 19 yıl sonra suçunu bilmeden, hüküm giymeden Silivri Zulümhane sinde hücrede esir tutulmaktadır.
Burada halkımız tarafından gözden kaçırılmaması gereken nokta bize göre, halkın çıkarlarını hayatlarını ortaya koyarak savunan Uğur Mumcuları, Muammer Aksoyları 90’lı yıllarda katleden karanlık güçlerin ve onların işbirlikçilerinin, bugün sadece yöntem değişikliğine ve hukuki süslemelere giderek öldürmek yerine, aynı amaçla savaş vermiş ve vermeye de devam eden gazetecilerimizin, milletvekillerimizin ve Aydınlarımızın, zindanlarda hapsedildiği ve bunu birde sahte Darbeci etiketli ambalaj la süslemeye çalıştıklarıdır.

İşte bu noktada evlerinin altından ceset fışkıran ve suçu sabit olan Hizbullah Terör Örgütü liderlerinin tahliye edilip İran’a elini kolunu sallayarak kaçmalarına, binlerce yardımsever insanın din tacirleri tarafından sömürülmesi nedeniyle yürütülen davanın savcılarını da sürgünden sürgüne gönderilmesine; ama sadece muhalif olduğu için üzerine suç uydurulmaya çalışılan gazeteci ve aydınların 2,5 yıldan fazla bir sürede hapise konulup hücrelere atılmasına, kaçacak şüphesiyle tutuklu kalmasına hukuk ve kamu vicdanı diyoruz,

İşte bugün yaşananların ışığında başta Uğur Mumcu olmak üzere karanlık güçler ve maşaları tarafından haince katledilen tüm devrim şehitlerimiz halkın çıkarlarını onları sömüren baronlara karşı korkmadan savundukları ve bu uğurda mücadele ettikleri için öldürüldüler. Hem bizlerden alınan bu canların, hem de halkın sesini kesmeye çalışmanın hesabını yine halkımızla birlikte onlardan soracağız. Bundan dostunda düşmanında şüphesi olmasın.

Son olarak tüm devrim şehitlerimizin şahsında Uğur Ağabeyimize sesleniyoruz.

Halkınız için vuruldunuz, asıldınız, hücrelere atıldınız öldürüldünüz de

AMA HALKINIZ TARAFINDAN ASLA, UNUTULMADINIZ. UNUTULMAYACAKSINIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ!!!