CHP Kadın Kolları, Müftülerin nikah kıyma yetkisini kınadı

Akhisar Metronom Haber Ajansı-MHA

Akhisar Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ilçe Kadın Kolları Başkan vekili Fatma Öztürk, parti lokalinde, Mecliste alt komisyondan geçen müftülere nikah kıyma yetkisi veren yasa tasarısını kınayan basın açıklaması yaptı. CHP Grup başkan vekili Manisa Milletvekili Özgür Özel, CHP İl Başkanı Halil Tokal, İlçe başkanı İsmail Şahin, yönetim kurulu üyeleri ve partililerin katıldığı basın açıklamasını Kadın Kolları Başkan vekili Fatma Öztürk okudu.

İSMAİL ŞAHİN; DOĞRU BİR EYLEM YAPILIYOR

Akhisar Cumhuriyet Halk Partisi, ilçe Kadın Kollarının organize ettiği Müftülerin nikah kıyma yetkisi açıklaması öncesi İlçe başkanı İsmail Şahin konuşma yaptı. Şahin;" Türkiye’de tüm kadınlarımız müftülerin ve imamların nikah kıyması Cumhuriyet devrimine karşı devrim niteliğinde bir karar olabileceği anlamında tüm Türkiye’de basın açıklaması yapacaklar. Bizlerde bu anlamda Türkiye’deki tüm kadınların basın açıklamasına katkı vermek mecburiyetindeyiz. Doğru bir eylem yapılıyor. Türkiye’de adım adım irtica rejimine gidiliyor. Cumhuriyet alt edilmek isteniyor fakat bizler var oldukça bu ülkede Cumhuriyet devrimleri var olacak" dedi.

Kadın Kolları Başkan Vekili Fatma Öztürk'ün okuduğu basın açıklamasının tam metni;

BAS1N AÇIKLAMASI

Müftülere resmi nikah kıyma yetkisi veren yasa tasarısı tartışmalar arasında alt komisyondan geçti.Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukuk devleti olma özelliği değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek mutlak bir hükümdür. Anayasamızın 174 Maddesine göre devletin aslı görevi devrim yasalarını uygulamak ve toplumun çağdaş uygarlık düzeyine çıkartılmasıdır. Ayrıca anayasanın 10 Maddesi de kanun önünde eşitlik düzenlemesini içerir. Bu düzenlemeye göre herkes dil, din, ırk, mezhep, renk, cinsiyet, siyası düşünce, felsefi inanç ayrımı gösterilmeksizin kanun önünde aşıttır. Müftülere tanınan nikah kıyma yetkisi ile, hukuk devleti olma ilkesi, kanun önünde eşitlik ilkesi, devrim yasalarının değiştirilmemesi ve laikliği koruma ilkesi ihlal edilmektedir. Söz konusu tasarının kabulüyle ‘anayasa suçu’ işlenmektedir. Cumhuriyet bir hukuk devrimine dayanmaktadır. Cumhuriyetin kuruluşunun harcında hukuk vardır ve kadınların özgürlüğü, eşitliği, birey olmaları Cumhuriyetle teminat altına alınmıştır. Bu durumda biz Cumhuriyet kadınları, hukuku savunarak, anayasayı savunarak, devrim yasalarını ve Mustafa Kemal Atatürk’ü savunarak yollarına devam edecektir. Ülkemize getirilmek istenen ‘İslam devleti olma’ dayatmasına karşı, kadın yurttaş kimliğimiz ile, mücadelemizi asıl iş olarak önümüze koyacağız. Müftülere resmi nikah kıyma yetkisi verilmesi toplumda yaratılmak istenen kutuplaşmayı daha da arttıracaktır. Toplumsal yaşamda nikahını belediyede veya müftülükte kıyanlar olmak üzere yeni bir ayrımcılık çıkacaktır. Oysa resmi nikah yurttaş olmanın, kanun önünde eşit olmanın teminatıdır.

CHP’li kadınlar olarak meclis komisyonundan geçen tasarının kabul edilemez olduğunu her yerde haykıracağız. “Bu tasarının meclisten geçmesi demek laik, hukuk devletini ortadan kalkması demektir. Ülkemiz çok karışık günlerden geçmektedir. Bu zor ve sıkıntılı günlerde gündemin bu konuyla meşgul edilmesini anlamak mümkün değildir. Ülkemizin ekonomisi altüst olmuş durumdadır. Hem ekonomik sıkıntıların üzerini örtmek, hem de ülkemizin dış politikasının yarattığı olumsuzluklar gözlerden kaçırılmak istenmektedir. Anayasaya aykırı, suni gündemler yaratmakta ustalaşan iktidar ve Cumhurbaşkanı, bu tasarıyı da yaşanan krizleri kapatmak için kullanmaktadır. Türkiye’nin geleceği için, ülkemizin işsizlik sorununa, kadın sorunlarına, tarım sorununa ve bunun gibi birçok soruna çözüm bulunması gerekmektedir. Biz komşularımızla barış içinde yaşamak istiyoruz. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği ‘Yurtta barış, dünyada barış’ sözünü bu ülkenin temel var oluş felsefesi haline getirmek istiyoruz. Bugün Atatürk’ün ilkelerine, Atatürk’ün devlet prensiplerine ve hukuku üstün tutan bir devlet yaratma idealine her zamankinden daha fazla sahip çıkacağız. Bu nedenle Müftülere resmi nikah kıyma yetkisi veren yasa tasarısı kabul edilemez. Müftülerin görevi kanunla belirtilmiştir. Buna göre müftülerin görevi, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yönergesinin 90. maddesinde, İslam dininin; iltikat, ibadet ve ahlak esaslarıyla ilgili işlerini yürütmek olarak belirtilmiştir. Bu durumda müftülerin görevi sadece Müslüman olan vatandaşlarımıza yöneliktir. Oysa Cumhuriyet herkesindir ve herkes kanun önünde eşittir. Öyleyse herkes devletin tüm olanaklarından eşitçe yararlanmalıdır ve kimseye siyasi ve kişisel ayrımcılık yapılmamalıdır. Anayasanın 24. maddesi de bu hükmü içerir. Sizler, Cumhuriyet Halk Partili kadınlar, sonuna kadar Mustafa Kemal Atatürk’e, Cumhuriyete, demokrasiye, laikliğe ve Özgür yurttaş olma hakkımıza sahip çıkacağız. Bu tasarının uygulanmaması için gereken mücadeleyi ortaya koyacağız. Bu tasarı meclisten geçmeyecek.

ÖZGÜR ÖZEL; BUNA İZİN VERMEYECEĞİZ

Basın açıklamasına katılan CHP Grup başkan vekili Manisa Milletvekili Özgür Özel;" İmamlara nikah kıyma yetkisi veren yasa tasarısına bin kere hayır diyoruz. Bu ülke kolay kurulmadı, kolay kurtarılmadı. Bu ülkenin Cumhuriyetin getirdiği en önemli değerlerden birisi herkese eşit hukuk ve eşit eğitimdi. Eskiden eğitimde hukukta çok parçalıydı. İnanç gruplarına ve mezheplerine göre farklı farklı eğitim alınıyor ve farklı hukuk uygulanarak suçları, cezaları farklı farklı uygulanıyordu. Cumhuriyet geldi ve herkesi eşit, öngürebilir ve herkesi kanun önünde yaptığının sorumluluğunu alan yaptığı işin cezasını bilen kanun önünde eşit kıldı. Bu hukuk sistemine karşı şimdi Adalet ve Kalkınma Partisi, çöküşün, kendilerinin deyimiyle mental yorgunluğun fakat gerçek anlamda bir çöküşün bir paniğin içindeler. Hedef 2023, hedef 2071 diye söyledikleri Cumhuriyeti ortadan kaldırarak Cumhuriyet kazanımlarının yerine eski şeriat hükümlerinin ve din devletinin geçerli olduğu ve herkesin kendi hukukunun uygulandığı bir sisteme geçme ile ilgili heveslerinin gerçekleşemeyeceğini gördüler, panik halinde ajandalarındaki kirli sayfaları öne çekiyorlar. Onların en önemli hedeflerinden bir tanesi resmi nikah yerine imam nikahını hayata geçirmek. Bütün bakanların ağzına bir laf vermişler, diyorlar ki papaz kıyıyor da imam niye kıymasın? Bu koca bir yalandır. Türkiye’deki bütün kiliselere gidin ve papaza nikah kıydırmak istediğinizi söyleyin sizden evlendirme cüzdanı ister. Resmi nikah olmadan hiçbir papaz, hiçbir kilise nikah kıyamaz. Bu uygulama gerçekleşirse, imamlara da, belediyelere de nikah kıyma yetkisi verilecek. Artık insanlar nikahını camide kıydıranlar ve belediyede kıydıranlar diye de toplum birbirinin inancını sorgulayacak. Kız alıp verirken de, evlilikte de konuşulacak meselelerden bir tanesi nikahı nerede kıydıracaksınız olacak. Toplum bir kez daha kutuplaşacak. Yapılan bu iş son derece yanlıştır. Toplumu kutuplaştırarak yönetmek isteyen, toplumu bölen, ayıran Tayyip Erdoğan’a ekmek çıkmaz, buradan nifak tohumu çıkar. Buradan maalesef ayrılık çıkar. Birbirini seven insanların önüne kendi ailelerinin tercihleri geçmeye başlar. Hukuku daha medeni hukuktan ikiye ayırmaya başlarsanız bu toplumda ilerleyen günlerle kiminin kadıya gittiği, kiminin mahkemeye gittiği, kiminin borcu için arayı imama buldurttuğu bir ikili hukuk sistemi getirir bu ülkeyi önce 100 sonra 500 yıl geriye götürür. Böyle bir şeye izin vermiyoruz. Bu meseleye binlerce kez hayır diyoruz, buna izin vermeyeceğiz" dedi.