Akhisar Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ilçe teşkilatı kadın kolları başkanı 5 Aralık Türk Kadınımıza Seçme ve seçilme ve Seçilme hakkının verilişinin 80. Yılı nedeni ile ilçe binasında basın açıklaması yaparak kutladı.

Akhisar CHP  ilçe teşkilatı kadın kolları başkanı Sever Goral'ın okuduğu basın açıklamasının tam metni;

“Bu gün 5 Aralık Türk Kadınımıza Seçme ve seçilme hakkının verilişinin 80. Yılını kutlamaktayız. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün girişimiyle 5 Aralık 1934 günü Başbakan İnünüve 191 Milletvekilinin imzasıyla önerilen “ Kadınların Milletvekili seçilme hakkı” yasa tasarısı meclise katılan 317 vekilden 258’inin olumlu, 58’inin çekimser ve 6’sının boş oyuyla kabul edilmiştir. 8 Şubat 1935’te yapılan ilk genel seçimlerde kadınlar ilk defa oy kullanmışlardır. Kadınların siyasi ve iktisadi alana katılmaları yönünde yapılan ilk değişiklik, 1930 yılında belediye seçimlerinde seçme 1933 yılında çıkarılan köy kanunu ile muhtar seçme ve köy heyetine seçilme hakkı kadınlara verilmiştir. Türk Kadınının1934 de kavuştuğu seçme ve seçilme hakkına dünya kadınları genel  olarak 2. Dünya savaşı sonrasında kavuşmuştur.  Türkiye 80 yıl önce parlamentodaki kadın temsilci oranıyla dünya ikincisiydi. Fakat Bu gün ise ortalamalarda son sıralardadır. Bir çok Avrupa ülkesinden önce Türkiye de kadına seçme ve seçilme hakkı tanınmasına rağmen 80  yıl içinde görüldüğü üzere bir arpa boyu alınamamıştır. 5 Aralık 1934 tarihinde kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkının tanınmasından sonra 1935 yılında yapılan genel seçimlerde 18 kadın milletvekili seçilmiş ve Türkiye siyasette kadın oranıyla Dünya 2. Olmuştur. 1935te İsveç meclisinde kadın milletvekili oranı %5 ‘i , 2010 da %47 ye yükselmiştir. Türkiye'de 1935te TBMM.de %46 olan kadın milletvekili oranı 2010 da %10 a bile ulaşamamıştır. Bu gün Türkiye'de Kadın Vekillerin oranı % 9.1'dir. Birçok Avrupa ülkesinden önce Türkiye kadına milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanıdı.  Ancak 80 yıl içinde göründüğü üzere bir arpa boyu yol alınamamıştır. 80 yıl sonra bile bu gün baktığımızda kadınlara verilen bir hak erkek egemen toplum karşısında ve hiç edilmiş bir haktır.

Kadınların Meclislerde eşit temsilinin sağlanması gerçek demokrasinin yaşama geçirilmesi için özellikle Anayasa değişikliğine uyum sağlamak üzere seçim kanunu ve siyasi Partiler kanununda parti tüzüklerinde her kademede delegelikte ve meclislerden kadın ve erkeklere eşit sayıda yer ayrılmasını sağlayacak değişiklik önerilerimizin dikkate alınmasını istiyoruz.  Ülkemizde kadınların %19 u okuma yazma bilmiyor. Kadın istihdamı giderek azalıyor. Bu oran yüzde 22.2 Türkiye'de her 3 kadından biri aile içi şiddet mağduru namus adına işlenen kadın cinayetleri son yıllarda yüzde 1400 artmıştır. 259 bin  işverenin sadece 83 bini kadın, 2360 kamu yöneticisinin sadece 4250si kadın, 81 ilde sadece 2 tane belediye başkanı kadın, hiç kadın vali yok 94 Devlet üniversitesinin rektörlerinden sadece 9u kadın . Kadınlar hala 2014 Türkiye'sinde iş yaşamında terfi etme ve şirketleşme mekanizmalarının çok uzağındalar. Nüfusun yarısını oluşturan kadınlar siyasette eşit sayıda temsil edilmemesi her şeyden önce demokrasi meselesi . Size en güzel örnekleri kendi ilimiz Manisa'dan vereceğim. Manisa ilimizde seçilen 10 milletvekilimizden sadece 1 tanesi kadın, yerel seçimlerde belediye başkanı kadın hiç yok, Belediye meclis üyeliğinde Akhisarda temsil hakkı kazanan AK PARTİ de 12 meclis üyesinden sadece 2 si, MHP de 7 meclis üyesinden 2 si, CHP de 10 meclis üyesinden sadece 1 i kadındır. Konuşmamı Büyük önderimiz M. K Atatürk ün 1923 teki konuşmalarından alınan kadınlarla ilgili birkaç sözü ile bitirmek istiyorum.” Bizim toplumumuzun başarı gösterememesinin sebebi kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ihmal ve kusurdan doğmaktadır. İnsanlar topluluğu, bir ULUS, erkek ve kadın denilen iki cins insanlardan oluşmaktadır. Hiç olabilir mi ki bir kitlenin bir parçasını ilerde teslim, diğerini göz ardı edelim de, kitlenin tamamı ilerlemiş olabilsin? Mümkünmüdür ki bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça diğer kısmı göklere yükselebilsin. Bir toplum aynı amaca bütün kadınları ve erkekleri ile beraber yürümez ise ilerlemesi, ne teknik olarak ne de bilimsel olarak ihtimal yoktur.” “kadınlarımız hatta erkelerden daha çok aydın, çok feyizli. Ve daha çok bilgili olmaya mecburdur” demiştir.Türkiye'de’ de kadın karar verici konuma geldiğinde bu olumsuz tablonun değişeceğine, ATATÜRK’ün aydınlanma devrimine sahip çıkacaklarına, gerçek demokrasiyi ve kalkınmayı KADIN-ERKEK el ele vererek yaşama geçireceklerine inanıyorum “ Seçme ve seçilme hakkını elde etmemizin 80. Yılında mücadelemize ve hakkımızı aramaya devam edeceğiz.