CHP Siyasi Mücadelede Kadın Paneline Büyük İlgi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Teşkilatının düzenlediği 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için Otel Tütün yazlık Büyük salonda organize ettiği “Siyasi Mücadelede Kadın” konulu panele ilgi yoğun oldu. “Siyasi Mücadelede Kadın” konulu panel Saygı Duruşu ve İstiklal marşının okunmasıyla saat 13.30’da başladı. Özge Fotoğrafçılığın hazırladığı Akhisar Emekçi Kadınlar Fotoğraf Sergisi açılışı ilgiyle gezildi.
Programın açılış konuşmasını CHP Kadın Kolları ilçe Başkanı Server Goral yaptı. Server Goral;” Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Bağımsız ve onurlu mücadelemizin en ön saflarında yerini alan, fabrikada, tarlada, yerel ve genel yönetimlerde, yüce mahkemelerimizde, bilim yuvalarımızda erkeği ile yan yana, omuz omuza mücadele veren, ülkesinin kalkınması, üretimi ve yönetiminde içinde bulunduğu ekonomik, siyasi, ahlaki ve sosyal buhranında, bağımsızlığının tehlikeye girip parçalanma sürecine itildiği bir dönemde, dün olduğu gibi bugün de emperyalizme ve onun yerli işbirlikçilerine karşı mücadelede en ön saflarda yer alan eli öpülesi yüce kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü kutluyor, tüm kadınlarımızı en içten duygularımla selamlıyorum. Bugün tarih boyunca hak ve özgürlükleri başta olmak üzere emeği için verdiği mücadeleleri ciltler dolusu kitaplara sığmayan emekçi kadınların, yani bizlerin günüdür. Bundan 155 yıl önce 8 Mart 1857 yılında Amerika’nın New York kentinde başta 16 saatlik çalışma süresi ve düşük ücretler olmak üzere, çalışma şartlarının iyileştirilmesi için verdikleri kanla ve gözyaşıyla sona eren şanlı mücadelenin yıldönümüdür. 0 gün yürüyüşe geçen kadın işçilere yapılan saldırı sonucu, 118 kadın ölmüş, yüzlercesi yaralanmış, bir o kadarı da tutuklanmıştır. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününün kadınların eşitlik, özgürlük, bağımsızlık, politik ve ekonomik haksızlıkların giderilmesi, cinsel ayrımcılığın sona erdirilmesi, kadınlara uygulanan her türlü şiddetin önlenmesi, saygın yaşam ve insan onuruna yaraşır çalışma koşullarının sağlanması yolunda verdikleri mücadelenin simgesi olduğuna inanıyoruz. Türkiye’de son verilere göre kadınlarımızın yüzde 26 ‘sı çalışırken, bunun yüzde 11 ‘biri ücretsiz aile işçisidir. Kadına özgürlük sağlayan çalışma, yalnızca yüzde 15 ‘1 için söz konusudur, Buna nazaran devlette üst düzey yöneticilerin yüzde 93 ‘ü erkek, yüzde 7 ‘si kadındır. AKP’nin bir ürünü olan Anayasa referandumundan sonra, yüksek yargıdaki kadın oranı yüzde 32 ‘den yüzde 3 ‘e düşürülmüştür. Atanan 73 fakülte dekanının sadece 11‘i kadındır. Türkiye’de hala kadınların yüzde 40’ı görücü usulü ile evlenirken, yüzde 20’si nikâhsız yaşıyor, 100 kadından 2’si yüksek öğrenim görüyor. Türkiye’de 8 milyon kadın okuma yazma biliniyor, eğitim gören 100 kadından ise sadece 2 tanesi yükseköğrenim görüyor. Kadınların yüzde 40’ı görücü usulüyle evlenirken, yüzde 30’ıınun dini nikâhlı, yüzde 20’sinin ise nikâhsız yaşıyor. Kadınların yüzde 55’inin doğum kontrolünü uygularken, Yüzde 64’ü hamilelik döneminde doktor yüzü görmüyor, yüzde 65’i eve gelen konuğa görünmüyor. Anne olmak için ülkemizde yılda 2 bin 500 kadın yaşamını yitiriyor, Berdel, başlık parası, töre ve namus cinayetleri, dayak, baskı ve gelenekler kadını hedef almaya devam ediyor. Ülkemizde aile içi suçların yüzde 90’uını kadına karşı işlenen suçlar oluşturuyor. Yani 21. yüzyılda Türkiye’de hala kadının adı yok. Kadınlara karşı şiddet dünyada en yaygın, ancak en az cezalandırılan suç kategorisinde yerini alıyor. Kadın sorunları, diğer toplumsal ve insani sorunlardan ayrı tutulamaz, Kadınımıza değer vermek geleceğe yapılan en büyük yatırımdır. Unutulmaması gerekir ki, kadın “haklarıyla” kadındır, Haklara hiçe sayılan kadın, kadınlık bilinci ve erdemi çürümüş bir toplumsal yozlaşmayı beraberinde getirir. Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır düşüncesi ile değil, her başarılı erkeğin yanında bir başarılı kadın vardır anlayışıyla ilerlemeliyiz, Bizler güçlü bir toplumda yaşamak istiyorsak, kadını ve erkeği ile tüm toplum kesimlerini güçlendirmek, haklı taleplerini biran önce gerçekleştirmek zorunda olduğumuza inanıyoruz. Cumhuriyet Halk Partili kadınlar olarak emeğin ve mücadelenin olduğu her yerde çağdaş, demokratik, laik sosyal hukuk devletimizi korumak, partimiz ilkelerini, kadına verdiği değeri hiçbir sınıf ve görüş farka gözetmeksizin tüm kesimlere aktarmak için çalışıyoruz, Bu onurlu çağdaş mücadelemize omuz vermeye tüm kadınlarımıza da davet ediyoruz. Gücümüzün beraberliğimizden geleceğini bir kez daha vurgulayarak tüm konuklarımızı gelip bize destek verdikleri için saygı ve sevgi ile selamlıyor ve teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutlayarak Panelde konuşan CHP İlçe başkanı A. Vehbi Bakırlıoğlu;” Değerli konuklarımız bu sabah şu anda yaptığım konuşmaya ait notlar almak için geçtiğimiz senelerde yapmış olduğum 8 Mart ile ilgili basın açıklamalarına, mesajlara bir göz attığımda arada geçen yıllar içinde kadın hakları konusunda iyi yönde hiçbir değişikliğin olmadığını gördüm ve ülkem adına üzüldüm. Bundan 2 sene önce yaptığım konuşmamda kadın istihdamının payının toplamda çok az olduğunu yazmışım… Geçen iki yıl içerisinde bu günkü rakamlara baktığımızda bırakın artmayı daha da geri gelmiş. Bundan 2 sene evvel en az 3 çocuk yapın telkinde bulunan bir Başbakana sahipmişiz; bu gün ise en az 5 çocuk yapın diye fetva veren bir sadrazam tarafından yönetiliyoruz. 2 sene önceki yazılarımda kadına şiddetten bahsetmişim. Bu gün kadın cinayetleri artık olağanlanlaşmış durumda. Açın her hangi bir gazetenin 3. sayfasını… Mutlaka bir kadın cinayeti ile karşılaşırsınız. “ Devletten korunma istedi ama eski eşi tarafından öldürüldü” tarzında ki manşetler bizlere hiç de yabancı gelmiyor artık.
Geçenlerde bir haber yer aldı basınımızda, 15 yaşında kızı babası yaşındaki bir adamla evlendiriyorlar. Genç kız koca dayağına dayanamıyor Diyarbakır’da ki evine sığınıyor. Amca çocuklarının tecavüzüne uğruyor ve hamile kalıyor. Aile meclisi toplanıyor. Başına gelen tüm bu felaketten genç kızı suçlu buluyorlar ve hakkında ölüm kararı veriyorlar… İnfazı zannedersem kardeşleri yapıyor ve kızın cesedini nehire atıyorlar. Daha bitmedi. Zavallı kızın cenazesini almaya kimse gelmiyor ve talihsiz kız kefensiz defnediliyor. Daha doğrusu bir güzel gömülüyor. Bu olay 21. yüzyılda Türkiye’de yaşanıyor. Bence bu utanç hepimize yeter.
Diyarbakırlı genç kızımızı tecavüz edip katledenler henüz yakalanmadı zannedersem. Ancak geçtiğimiz günlerde ülkemizde bir cinayete kurban giden Amerikalı Sarah’ın katil zanlıları olması gerektiği gibi müthiş bir takip ve operasyonla bulundu. Sarah’ın cesedine ulaşmak için İstanbul’un surlarında yapılan araştırmalarda birçok kadın cesedine ulaşıldığını söylersem Türkiye’de kadına şiddetin geldiği noktayı ve devletin bu konuda ki kayıtsızlığını daha iyi anlatmış olurum. Bir iki gün önce Taraf Gazetesi’nin bayan muhabiri şiddet görmüş biri kılığında devletin sığınma evinde yaşadığı rezaleti kaleme aldı. Şiddetten kaçıyorsun. Devlete sığınıyorsun. Sığındığın yer adeta Nazi toplama kampı gibi, Suların akmadığı, ufacık bir koğuşta çocukları ile 70 kadının barındığı Kadın Sığınma evleri, İçinizi sıktığımı biliyorum. Ancak her sene 8 Mart’ta sizlerin karşısına geçipte kadına şiddetten bahsetmek, kadın cinayetlerinden bahsetmek inanın beni daha fazla sıkıyor. Kadınların mal gibi alınıp satılmadığı, katledilmediği, ne kadar çocuk doğuracağına kendisinin karar verdiği, çalışma hayatında, siyasette, toplumda hak ettiği yere geldiği bir Türkiye hasretiyle hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum diyerek sözlerini tamamladı.
Daha sonra CHP Kadın kollarının 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısı ile hazırlamış olduğu, “Siyasi Mücadelede Kadın” konulu panelin konuşmacıları CHP Kadın Kolları MYK’sı eski üyesi Elfin Tataroğlu ve Gazeteci Yazar Gürkan Hacır’ın panele katılanlara Kadın hakları ile bilgileri sundular.