CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, Gediz Nehri’nde özellikle son dönemde artış gösteren balık ölümlerinin ardından, nehirdeki kirliliğe yeniden dikkat çekti, kirliliğin daha fazla yayılmadan acilen önlem alınması çağrısıyla Meclis’te bir araştırma komisyonu kurulmasını teklif etti.
Manisa Sakine Öz, birçok Ege Bölgesi CHP Milletvekilinin de ortak imza verdiği araştırma önergesinde, bugüne Gediz Nehri’nde yaşanan kirliliğe son vermek amacıyla yapılan çalışmaların ve denetimlerin yetersiz kaldığının artık çok daha açık biçimde ortada olduğunu savundu ve Meclis’in devreye girerek farklı kesimler, uzmanlar ve bölge halkı ile doğrudan temasa geçmesini önerdi. Doğanın ve bölge halkının daha fazla zaman kaybetmeye tahammülü kalmadığını belirten Öz, bakanlıkları ve Meclis’i çözüm için kararlı adım atmaya çağırdı.
öz, "Gediz Nehri’nin, canlı yaşamımızı ve biyolojik çeşitliliği, tarımsal üretimimizi doğrudan etkileyen, Ege Bölgesi’nin canlılığının korunması ve geliştirilmesinde doğrudan etkisi vardır. Gediz Havzası genelinde, Gediz Nehri özelinde İzmir, Manisa, Kütahya ve Uşak illerimizde yaşanan ve uzun bir sürece yayılan kirlilik, canlı yaşamını ve doğamızı artan oranda tehdit etmekte, alınan idari önlemlerin, bugüne dek kalıcı bir çözümün oluşması için yeterli olmadığı ortaya çıkmıştır. Farklı zamanlarda, nehrin 400 km’ye yaklaşan uzunluğunun farklı noktalarından yapılan ölçümler, kirlilik düzeyinin yükselmekte olduğunu, artan evsel ve sınai atıkların, nehir yatağındaki canlı ölümlerine yol açtığını, gerekli eylem planlarının mikro ve makro düzeyde uygulamaya geçirilemediğini, nehir yatağının konumu üzerindeki tartışmaların sürdüğünü ortaya koymuştur. Nehre atıklarını boşaltan ve yapılan denetimler neticesinde ceza kesilen firmaların gerekli arıtma altyapılarını kuramadığı, “denetim-ceza” sarmalının hedeflenen sonuçları vermediği, yönetmeliklerin beklenen çıktılara ulaşamadığı gerçeği karşısında, Gediz Nehri’nde yaşanan kirliliğin çok daha kapsamlı bir yaklaşımla, bakanlıklar, yerel yönetimler, sınai ve ticari kuruluşlar, akademi, sivil toplum kuruluşları, bölge halkının görüşleri doğrultusunda, yasama organının yaklaşımıyla Meclis Araştırma Komisyonu bünyesinde ele alınmasında yarar vardır." diye konuştu
ÖZGÜR ÖZEL: MİLYONLARCA İNSAN VE CANLI TEHDİT ALTINDA
CHP’li Özel’in Gediz’deki kirliliğin araştırılarak, tedbirlerin alınması amacıyla verdiği araştırma önergesinde; özellikle nüfusun yoğun olduğu bazı ilçelerde ya hiç ya da yeterli kapasitede arıtma tesisi bulunmaması nedeniyle bu havzada yaşayan milyonlarca insan ve canlının tehdit altında kaldığına dikkat çekildi.
EKOLOJİK DENGE BOZULDU
CHP’li Özel araştırma önergesinde;“Ülkemizin en önemli havzalarından biri olan böylesine önemli bir alanda yaşanan kirlilik son yıllarda ciddi boyutlara ulaşmıştır. Dünyada eşi az bulunur bir verime ve bereketesahip olan Havza, olağanüstü bir kirlenmeye uğramış ve adeta can çekişir hale getirilmiştir. Gerek sanayi atıkları, gerekse evsel atıkların Gediz Nehri’ne dökülmesi ile havzada ekolojik denge yılan yıla bozulmuştur.” dedi.
BİR ARPA BOYU YOL ALINMADI
CHP’li Özel, Ege Bölgesi’nin bereketli topraklarını sulayan Gediz Nehri’ndeki kirliliği önlemek için kurulan Gediz Havzası İlleri Çevre Koruma Hizmet Birliği’nin çalışmalarının istenilen düzeyde sürdürülmediğini, Mayıs 2008'de yürürlüğe giren Gediz Havzası Koruma Eylem Planının da hiçbir şekilde işlemediğini ve bir arpa boyu yol alınmadığını kaydetti.
BAKANLIK NEHİRDE BALIK TUTACAKTI, ŞİMDİ BALIKLAR ÖLÜYOR
Araştırma önergesinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Gediz'deki arıtma tesislerinin tamamlanacağını ve 2012 yılı sonunda nehirde balık tutulacağına yönelik sözlerinin üzerinden yıllar geçtiğini hatırlatan Özel, bu konuda henüz kalıcı hiçbir önlem alınmadığını ve balıkların ölüme terk edildiğini söyledi. Özel; “bugün, sahip olduğu canlı türü ve biyolojik çeşitliliği ile büyük bir öneme sahip olan Gediz Deltası insanlar için olduğu kadar hayvanlar için de ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Sanayi kuruluşlarının atıklarını nehre vermesi, balıkların üreme ve beslenme alanlarının daralmasına neden olmakta ve adeta ölüm saçmaktadır.” dedi.
ÇAL DAĞI’NDAKİ NİKEL MADENİ TEHDİT SAÇIYOR
“Özellikle Manisa Çal Dağı bölgesindeki nikel madeninde kullanılan sülfürik asit ve diğer kimyasalların şiddetli yağışlarla Gediz’e karışması sudaki ağır metalleri ve toksit elementleri artırmakta ve sudaki bu maddelerin sınır değerlerinin çok üzerinde çıkmasına neden olmaktadır. Gediz nehri şu anda her türlü bulaşıcı hastalığı içinde barındıran bir bataklık görünümündedir ve kirlilik nedeniyle bölgedeki tarım alanlarında %65’lere varan ciddi kayıplar yaşanmaktadır.”
İNSAN DOĞANIN HAKİMİ DEĞİL, PARÇASIDIR!
CHP’li Özel araştırma önergesinde arıtma tesislerinin kurulmamasına dikkat çekerek, trilyonları bulan bu yatırımlara belediyelerin gücünün yetmediği ileri sürülerek konunun hep ertelendiğini ya da "biz kesinliklekirletmiyoruz"diyerek sorumluluğun başkalarına atıldığını kaydetti.
CHP’li Özel araştırma önergesinin gerekçesinde şunları ifade etti,
“İnsan doğanın hakimi değil, bir parçasıdır. Bugün tüm dünyada eko sisteme zarar vermeden üretim yapılması anlayışı gelişirken, ülkemizde yetkililer sadece yatırımı ve sermayeyi birincil önemde görmekte, vahşi kapitalizmin tüm kurallarına riayet edilirken,  yatırımın çevreye vereceği zararlar göz ardı edilip insan sağlığı ve doğa hiçe sayılmaktadır. .Bu nedenle, son yıllarda ciddi boyutlara ulaşan Gediz Havzasındaki kirlenmenin nedenlerinin, sanayi ve çevre ilişkisinin araştırılarak, bölgenin kirlilikten kurtarılması için gerekli tedbirlerin alınması amacıyla Anayasanın 98inci, İçtüzüğün 104 ve 105inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.”