İZMİR Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “Sadece İstanbul'daki depremi beklemek çok doğru değil. İstanbul
Deprem Profösöründen Önemli Manisa Uyarısı!
Haber Merkezi
İZMİR Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “Sadece İstanbul'daki depremi beklemek çok doğru değil. İstanbul dışındaki birçok ilimizde 7.5 ve 7.6'ya varan birçok deprem olabilir. Özellikle Adıyaman, Kahramanmaraş, Antakya, Bingöl, Erzurum, İzmir, Manisa, Balıkesir ve Muğla taraflarında depremler gerçekleşebilir. Türkiye çapında bir deprem seferberliği yapmak gerekiyor.” dedi.
Ege Denizi'ndeki 5 büyüklüğündeki depremi değerlendirip, sadece İstanbul depremi değil, Türkiye'deki birçok ilde 7.6'ya varan depremlerin olabileceği uyarısını yaparak, bir an önce deprem master planlarının hazırlanması gerektiğini söyledi.
17 Ağustos 1999 depreminin 21'inci yılında, beklenen büyük İstanbul depremi yeniden gündeme geldi. 81 ilde büyük depremlerin olabileceği konusunda uyarılarda bulunan İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, bugün sabah Yunanistan'da Ege Denizi'nde gerçekleşen 5 büyüklüğündeki depremi değerlendirdi. Prof. Dr. Sözbilir, Ege Denizi'nde bulunan ve 5-6 büyüklüğünde depremler üreten Helenik dalma-batma zonundan bahsederek, büyüklüğü 7'yi aşarsa, Türkiye'nin batı ve güney kıyılarında tsunami tehlikesi olabileceği konusunda uyardı. Sözbilir, "Helenik dalma-batma zonu üzerinde sürekli 5-6 büyüklüğünde depremler oluyor. Fakat önemli olan fayın üretebileceği en büyük depreme ulaşılmaması. Çünkü 8 büyüklüğüne yakın bir deprem üretme potansiyeline sahip. Maksimum düzeye erişirse, batı ve güney kıyılarımızda tsunamiye yol açabilir. Bu tür depremler İzmir'de çok fazla bir etkiye sahip olmaz, sadece hissedebiliriz. Deprem büyüklüğü 7'yi aşarsa, İzmir'de belli bir zamandan sonra tsunami tehlikesi yaşanabilir. Yaptığımız tsunami modellemelerinde, Girit taraflarında gerçekleşen 7-7 buçuk büyüklüğünde deprem olduğunda, İzmir'e yaklaşık 1.5 saat sonra tsunami gelebilir" dedi.
'İSTANBUL DIŞINDAKİ BİRÇOK İLİMİZDE 7.6'YA VARAN DEPREMLER OLABİLİR '
Gölcük'te 17 Ağustos 1999'da gerçekleşen depremin ardından İstanbul'da çok fazla çalışma yapıldığını aktaran Prof. Dr. Sözbilir, "1999 depreminden sonra özellikle İstanbul'da çok fazla çalışma yapıldı. Kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında birçok bina yeniden yapıldı. Fakat bu yeterli düzeyde değil. 2020 yılında yapılan deprem senaryosunda yaklaşık yüzde 30'lara varan bir yıkımdan bahsedilebiliyor. Can ve mal kayıpları hala yüksek durumda değerlendirilebilir. Yaklaşık 10 yıl içinde 7.2 ile 7.5 arasında büyüklüğe varan bir deprem bekleniyor. Sadece İstanbul'daki depremi beklemek çok doğru değil. İstanbul dışındaki birçok ilimizde 7.5 ve 7.6'ya varan birçok deprem olabilir. Özellikle Adıyaman, Kahramanmaraş, Antakya, Bingöl, Erzurum, İzmir, Manisa, Balıkesir ve Muğla taraflarında depremler gerçekleşebilir. Türkiye çapında bir deprem seferberliği yapmak gerekiyor. Uygulamaya yönelik çalışmalar yapılmalı. Özellikle 81 ilimizde deprem master planlarına öncelik verilmeli. Her il bazında il afet risk azaltma planları konusunda çalışma yapmamız lazım. Örneğin, İzmir'deki Gülbahçe fayı 7 büyüklüğünde bir deprem ürettiğinde İzmir'de ne olur? Bu sorunun cevabını önce bilgisayar ortamında modellemek ve daha sonra iyileştirme çalışmaları yapmak gerekiyor. Bu çalışmalara hız verilmeli" diye konuştu.
'DEPREM MASTER PLANLARINA BÜTÇE AYIRILMALI'
Prof. Dr. Sözbilir, şöyle devam etti: "Deprem master planları için belli bir bütçe gerekiyor. İl bazında 10 milyon TL gerekiyor. 81 ili düşünürsek de toplamda 100 milyon civarında bütçe gerekiyor. Son zamanlarda bazı futbol kulüpleri için bir günde 50 bin TL toplandı. Bir hafta içinde Türkiye'nin depreme hazırlık anlamındaki deprem master planları için bütçe oluşturacak bir para toplanabilir. Bunu devlet eliyle, bütün üniversitelerdeki bilim insanlarıyla birlikte yürüterek 4-5 yıl içinde Türkiye depreme hazırlıklı bir ülke haline gelebilir. Her il bazında 'hangi fay, ne zaman deprem üretecek, nasıl hasar verecek?' sorularının cevaplarını bilip buna göre önlem almak çok önemli. Türkiye'de daha çok deprem olduktan sonra afet yönetimi konusunda iyi bir durumdayız. Önemli olan depremden önce depreme hazırlıklı olmak. Bu çalışmalar yapılırsa Türkiye 2023'te depreme karşı dirençli bir ülke haline gelebilir" dedi.