KEMAL AKSEZGİN SOL REKLAM 1
Zümrüt MobilyaYamaçlar Yapı
GÖZÜPEKTEL
BOŞ REKLAM ALANII
Mestanoğlu
japon iş makinaları
ALTIN SATIR
SAFİR KUYUMCULUK
Akhisar Çeşme Kasabı
ALGİ OTO ELEKTİRİK
HASCANLAR
Zeytinkent Sürücü Kursu
AKM
Akhisar Metronom Radyo İstek Hattı
Akhisar Nöbetçi Eczaneler
Akhisar Sezgin Ticaret
SAĞLAM SÜRÜCÜ KURSU
Akhisar Metronom Haber
Akhisar Motorcu Tonton
SOYDEMİR GRUP
OTO KAR SAĞ TARAF
ÇAĞDAŞ SÜRÜCÜ KURSU
LİSE CAMYamaçlar Yapı

Güncel

Deprem Zorlayıcıdır Ama Tek Zorlayıcı O Değildir

Özel Akhisar Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Süleyman ÖZSELEK ani gelişen olaylara karşı insan psikolojisinin etkileri hakkında bilgilendirdi

13 Şubat 2020 Saat: 14:50
Deprem Zorlayıcıdır Ama Tek Zorlayıcı O Değildir
Deprem Zorlayıcıdır Ama Tek Zorlayıcı O Değildir
DAYIOĞLU KASABI

Sezgin Ticaret Akhisar

Akhisar AKM Alışveriş Merkezi

Deprem Zorlayıcıdır Ama Tek Zorlayıcı O Değildir

Haber Merkezi

Özel Akhisar Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Süleyman ÖZSELEK ani gelişen olaylara karşı insan psikolojisinin etkileri hakkında bilgilendirdi..

Hayatınızda bir taraftan her şey olağan şekilde devam ederken diğer taraftan da olağanı yırtarcasına hayatımıza giren ani ve beklenmedik şekilde ortaya çıkan zorlayıcı olayların tesiriyle farklı deneyimler yaşayabilmekteyiz.

Bir süre bu deneyimlerle zihnimiz meşgul olurken yeni sürece uyum sağladıktan sonra hayat olağan akışıyla devam etmeyi sürdürür. Aslında giderek artan yaşam deneyimleriyle kişiliğimizin olgunlaştığı orta ileri yaşlara ulaştığımızda zorlayıcı olayların yaşamın bir parçası olduğunu, kolayı ile zoru ile yaşamın bir bütün olduğunu daha iyi kavrarız.

Bu zorlayıcı yaşam olayları karşısında vereceğimiz mücadele ile kazanacağımız deneyim hayata daha güçlü bir şekilde uyum göstermemizi sağlar. Bu açıdan baktığımızda zorlayıcı olaylar olumsuz bir his uyandırsa da; uyum sağladığımız ya da çözüme kavuştuğunda, zorlayıcı olsa da devam eden yaşantımızdaki diğer zorluklar için kolaylaştırıcı bir nitelik kazanmaktadır.

Zorlayıcı olaylar karşısındaki tutumumuz çok önemlidir. Sanki başka “zor” yokmuş gibi, sanki başka “zor” la karşılaşmayacakmışız gibi, bütün enerjimizi, dikkatimizi, zamanımızı bir olay üzerinde yoğunlaştırdığımızda tüm geçmiş ve gelecek yaşantımızın bu olay ile ilintili olacağına ya da şekilleneceğine inanmış olarak buluruz kendimizi. Acaba  bu inancımızda ne kadar haklıyız..? Bu inancımız ne kadar işlevsel? Bu durum maraton koşucusunun koşuya başladıktan sonra depar atarak bütün enerjisini harcamasına, kalan mesafeyi koşacak takatinin kalmamasına benzetilebilir.

İşlevsel olmayan inançlarımız hayata uyumumuzu zorlaştırır. Bunları işlevsel hale dönüştürerek huzur bulabiliriz.

Bazen kendi başımıza çözüm aramamız yerine bir profesyonele başvurmak daha uygun olabilir.

Detaylı Bilgi ve Randevu İçin 0236 404 0 404