Dostluk ve Dayanışma Yemeğinde Buluştular
a
KESK ve Emekli-Sen emekli olan üyelerine Otel Tütün Teras Restaurantta, dostluk ve dayanışma yemeği düzenledi.
Gecede konuşan Eğitim-sen Akhisar İlçe Başkanı Ceyhun Çıtak;" Değerli dostlar, Akhisar’ da KESK ve Emekli-Sen olarak emekli üyeler onuruna düzenlemiş olduğumuz dostluk ve dayanışma yemeğine hoş geldiniz. Emekli olan arkadaşlarımız çalışma yaşamından emekli olsalar da mücadeleden emekli olmadılar. Arkadaşlarımızı çalışma yaşamından emekli, mücadeleden emekli olmayanların örgütü Emekli-Sen’de görmek istiyoruz. Bir önceki dostluk ve dayanışma yemeğimizi 9 Mayıs 2014 tarihinde düzenlemiştik. Bir yıl aradan sonra dostlar sofrasını yeniden kurduk. Her zaman olduğu gibi bu yılda Taksim alanı 1 Mayısta emekçilere kapatılmıştır. Ancak 2012 yılında açıklanan, 2008 1 Mayıs’ıyla ilgili kararında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi barışıl bir gösterinin engellenmesi için bu gerekçeleri yetersiz ve “farazi” bulmuş, Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs kutlamasının düzenleyici kurumlar açısından bir hak ve sorumluluk olduğunu ifade etmişti. Yine AİHM, ifade özgürlüğünün kullanılacağı yeri seçmenin de hak kapsamında olduğunu tespit etmiş, hükümetin görevinin bu hakkın kullanımını güvence altına almak olduğuna hükmetmiştir. Buna rağmen hükümetin hak ve hukuk tanı mayan faşizan tutumu devam etmiş yasaklama ve emekçilere saldırısı artarak devam etmiştir. Bu bir yıllık süreçte halkımız derin acılar yaşadı. Soma’da ve Ermenek’te yaşanan facia ve katliamların sebebi, uygulamaya.konulan özelleştirme, taşeronlaştırma, rödovans örgütsüzleştirme, sendikasız köleci çalışma sistemi; kamu madenciliğinin yok edilmesi ve kamu kurumlarında uzun yıllar sonucu elde edilmiş olan madencilik bilgi ve deneyim birikiminin dağıtılması gibi neoliberal politikalardır. Bu katliamlar bir turnusol gibi her şeyi açığa çıkarmıştır. Ama en önemlisi bizlere sendikacılığın nasıl yapılmaması gerektiğini göstermiştir. Faciadan sonra Soma’ya gelen bir avukatın ilk izlenimini şöyle anlatmaktadır. "Soma’da üç tane görkemli bina var, biri hükümet binası, biri belediye, diğeri ise işçi sendikasının yedi katlı binasıdır. Ama üçü de işçilere ve işçi dostlarına kapılarını kapatmış ve önlerine polis barikatı kurulmuştur." Ne ondan sonraki süreçte nede 13 Nisan’da başlayan Soma davasında işçilerin yaşamını yitirmeden önce üye oldukları sendikalarını işçi yakınlarının yanlarında göremedik. Bu sebeple sendikamızın ve konfederasyonumuzun ülkemizdeki hak alma ve emek mücadelesinde ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunu daha iyi anlamış olduk. Çünkü KESK ve DİSK, insanca bir yaşam mücadelesinin adıdır. KESK Kamu emekçileri mücadele tarihinin yapı taşı, fiili meşru mücadelenin açık adresidir. KESK ve DISK , bizi kapı kulu olarak görenlere, baskılarla sindirmeye çalışanlara, grevli toplu sözleşme hakkımızı engelleyerek güvencesiz çalışma koşullarına, açlık sınırına yakın sefalet ücretlerine mahkum etmek isteyenlere karşı mücadeleyi yükseltenlerin evidir. Haklılığın, onurun ve kararlılığın mücadelesi ile dolu tarihimizin gururunu yaşıyoruz. Ve biliyoruz ki, hak mücadelesinin her kazanımında KESK’in ve DİSK’in belirleyiciliği ve payı vardır.Yemeğimize katılan tüm dostları saygı ve dostlukla selamlar, iyi eğlenceler dileriz" dedi.