Eğitim Bir-Sen Akhisar Temsilciliği Yönetim Kurulu Okul-Kurum Temsilcileri ile bir araya gelerek gündeme dair değerlendirmelerde bulunarak, temsilcilerin görüş ve önerilerini dinledi
Eğitim Bir-Sen Temsilcileri İle Bir Araya Geldi
Metronom Haber Ajansı - MHA
Eğitim Bir-Sen Akhisar Temsilciliği Yönetim Kurulu Okul-Kurum Temsilcileri ile bir araya gelerek gündeme dair değerlendirmelerde bulunarak, temsilcilerin görüş ve önerilerini dinledi. Ardından Eğitim Bir-Sen Genel Merkezi tarafından Okul-Kurumlara dağıtılacak olan 2018 yılı duvar ve masa takvimlerini Eğitim Bir-Sen Okul Temsilcilerine takdim etti. Temsilciler toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Eğitim Bir-Sen Akhisar İlçe Temsilcisi Süleyman ERDEM şunları kaydetti.
Hedeflerimiz gibi, bildiklerimiz de ortak olmak durumundadır
Yetkili sendika olmak alanla ilgilenmekle, lider sendikacı olmak ise sendikal alana dair bilgilenmekle mümkündür. Çağın erdemli sendikacıları, Türkiye’nin eğitimli sendikacıları, hayrı yaymaya, şerri sonlandırmaya eğilimli ve yeterli sendikacıları da olmak zorundadır. Sendikamızın yetkili olması kurumsal bir sonuç, sendikacılarımızın üyelerin sorunlarını anlamaya, çözmeye, bunun için çözüm önermeye yeterli olması ise bir yönüyle kişisel, bir yönüyle de ortak sorumluluğumuzdur. Eğitim-Bir-Sen’in Türkiye’nin en büyük, hizmet kolunun genel yetkili sendikası olması kurumsal başarımızdır. Kurumsal başarının sürmesi, kişisel yeterliliklerimizi geliştirmeyi, gelişmeleri takip etmeyi, söylemlerimizi ortak kavramlarla ifade etmeyi, kavramlarımızı ortak tanımlara kavuşturmayı gerektiriyor. O zaman hedeflerimiz gibi, bildiklerimiz de ortak olmak durumundadır. Nasıl ki ilkelerimiz ortak, idrakimiz de ortak olmalıdır. Değerlerimiz nasıl ki ortak, değerler için yürüttüğümüz mücadelenin yönü ve yöntemleri de ortak olmalıdır.
İlklere imza atıyoruz
Sadece sorunları anlatmakla, sloganlarla kulakları hoş tutmakla sendikacılık yapılmaz.
Sorunları mimlemek, doğruları desteklemek, yanlışları defetmek, geçmişin birikimini mevcutla ve gelecekle ilişkilendirmek gibi bir görevler silsilesi de sizin için olağan görev tanımının içinde olmak durumundadır. En azından biz Eğitim-Bir-Sen olarak böyle düşünüyoruz. Sendikacılığı bu yaklaşımla yapıyoruz. İyi de yapıyoruz. Sonuçlar bunu gösteriyor ve doğruluyor.
Eğitime Bakış 2016: İzleme ve Değerlendirme Raporumuz ile bu türden duruşumuz noktasındaki yetkinliğimizi ortaya koymuştuk. Olumlu tepkiler, eğitimle ilgili insanların beğenileri, hem heyecanımızı hem de daha iyisini üretme çabalarımızı kamçıladı. Eğitime Bakış 2017: İzleme ve Değerlendirme Raporumuzu da kamuoyuyla paylaştık. Alanında yetkin akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz panelle, rapora dönük ilk tepkileri de aldık. Gerek ilk raporumuz gerekse bu yılki raporumuz hem içe hem de dışa doğru birer gerçeği ortaya çıkardı. İçe doğru ortaya çıkan gerçek, bu türden raporları hazırlama ve yayımlama konusundaki yüksek becerimizdir. Dışa doğru ortaya çıkan gerçek ise hazırladığımız raporların kalitesi ve nesnelliği konusundaki rakipsizliğimizdir. Benzer şekilde, Yükseköğretime Bakış 2017: İzleme ve Değerlendirme Raporu yayımladık. Bu raporun eğitim izleme raporundan farklı bir yönü var. Bu rapor alanında ilk ve tek olma özelliğine sahiptir.
Eğitmek ve öğretmek için ter akıtan öğretmenlerin nefislerini müdafaa etmek zorunda kalmayacakları güvenli okul istiyoruz
Eğitimin, bireyin kendini bulma, fıtratla buluşma ve insan olma yolculuğunun hem yol haritası hem de bineği olduğunu kaydederek, “İnsanda eşref-i mahluk olma asaletini inşa etme faaliyeti olan eğitimde, özne olarak şedit kimliklere, fiil olarak da şiddete yer yoktur. Bu, eğitim açısından ideal değil, vasat noktadır. Ne yazık ki, son dönemde bu vasatı dahi yakalayamadığımızı gösteren olaylara şahit oluyor, acılar yaşıyoruz. Bu olayların mağdur tarafında eğitim kurumu yöneticilerimiz, öğretmenlerimiz, memurlarımız ve hizmetlilerimiz var. Son olarak İzmir Ödemiş Kaymakçı Çok Programlı Anadolu Lisesi Müdürü Ayhan Kökmen, iki öğrencisi tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırı sonucunda, görevi başında hayatını kaybetti. Okula ve okul müdürünün makam odasına silahla giriliyor, üstelik silahlı olanlar öğrenci. Eğitim hizmeti sunanların hakaretten sövmeye, tehditten yaralamaya ve hatta ölüme uzanan geniş bir suç kataloğunun mağduru olması, bizi hem üzmekte hem de germektedir. Eğitimciler olarak, Millî Eğitim Bakanlığı’ndan, bu olayları tamamen bitirecek hamleler bekliyoruz. Bakanlık, öğrencisinden öğretmenine, yöneticisinden memur ve hizmetlisine herkesin can ve mal güvenliğini temin etme iradesini deklare etmekte daha fazla gecikmemelidir..
Hakkı sahibine teslim kararlılık, sendikayı temsil ise tutarlılık gerektirir
Sendikacılık hakkı sahibine teslim etme, sendikasını hakkıyla temsil etme işidir. Hakkı sahibine teslim etmek kararlılık, sendikayı temsil etmek ise tutarlılık gerektirir. Sendikacılıkta, kendi sesimizi kullanmak, sendikanın fikirlerine, ilkelerine, değerlerine dayalı olarak iş yapmak zorundayız.
İnsanlığı ilgilendiren konuların tarafı, doğrunun ve hakkın taraftarıyız
Emek alanını, insanı, insanlığı ilgilendiren konuların tarafı, doğrunun ve hakkın taraftarıyız. İşini doğru yapanı, sözünü tutanı, milletin beklentilerini karşılayanı, ümmetin derdine ortak olanı, insanlığın istek ve beklentileri için ter akıtanı; sendikamızın ilkelerini ve sendikacı kimliğimizi koruyacak ve aşındırmayacak bir şekilde destekleriz. Eksikleri, hataları, yanlış ve kusurları da, fikrimize yakın ya da uzak olduğuna bakmaksızın kime ait olursa olsun seslendiririz. Bizim kurucu irademize yön verenler insana hürmet etmeyi, erdemli hareket etmeyi temel bir tutum olarak kabul ettiler. Bu anlamda, millete, insana, ümmete, hakikate dair nokta kadar fayda üretecek bir iş varsa, iş birliğine de söz birliğine de açığız.
Sürdürülebilir politikalar üretilmeli, istişare önemsenmelidir
Stratejisi olmayan belgeye de, eğitim çalışanlarını huzur eden performans değerlendirmesine de, kamuda farklı istihdam biçimlerine de karşıyız. Bakanlık, alan değişikliği konusunu istihdama engel olan bir faktör olarak görmek hatasını düzelterek, alan değişikliğinin gerçekte hizmet gören ile hizmet alan kitlesinin hizmetin verimliliği ve etkinliği noktasında örtüştürülmesi ekseninde adımlar atmalıdır.
Yeni bir çağrı yapmak, yeni bir davet mektubu yazmak zorundayız
Emeğin insani değerler üzerinden dokunuşa, hak ve adalet kavramları üzerinden yeni bir yola çıkmaya ihtiyaç vardır.Dünyanın birçok ülkesinde, bölgesinde emek-değer ilişkisi değil, iş-ücret ilişkisi temelli bir çalışma hayatı gerçeği var. Emeğin fiyatı değil, değeri olur. Emeğin piyasası değil, hukuku bulunur. Bütün bu ilkeleri evrensel zemine taşımak gibi bir sorumluluğumuz var
Emperyalizm, siyonizm ve kapitalizm yıkılış çizgisine daha hızlı hareket ediyor
Okyanus ötesinde atılan bir imzayla, ötelerin ötesinden mukaddesliği tescil edilmiş Kudüs’e sahip belirlemeye kalkışılan bir süreç yaşyoruz.Tüm dünyanın ortaklaştığı ‘Kudüs insanlığındır’, ümmetin kararlılıkla haykırdığı ‘Kudüs İslam’ındır’ iradesiyle, siyasi esaretin ve aklen maluliyetin simgesi imza ve karar tarihin çöp sepetine atıldı. Sürecin başından bu yana tepki koyan, alanlara akan, ‘ayaktayız’ kararıyla siyonist-evangelist iş birliğine posta koyan Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen teşkilatlarına, öncülerine, üyelerine teşekkür ediyorum. Kudüs intifadası, sadece Kudüs’ün özgürleşmesine değil, insanlığın birleşmesine, dünyanın yeni bir düzen oluşturma iradesinin güçlenmesine neden oldu. Çağın şer cephesinin akıl yoksunu, ahlak yoksulu hareketi; insanlığın vicdanının, ümmetin basiret ve irfanının eyleme geçmesine ve hayırda bereket üretmesine vesile oldu. Artık yeni bir dünya kuruluyor. Artık, emperyalizm, siyonizm ve kapitalizm yıkılış çizgisine doğru daha hızlı hareket ediyor.