KEMAL AKSEZGİN SOL REKLAM 1
Zümrüt MobilyaYamaçlar Yapı
GÖZÜPEKTEL
BOŞ REKLAM ALANII
Mestanoğlu
japon iş makinaları
ALTIN SATIR
SAFİR KUYUMCULUK
Akhisar Çeşme Kasabı
ALGİ OTO ELEKTİRİK
HASCANLAR
Zeytinkent Sürücü Kursu
AKM
Akhisar Metronom Radyo İstek Hattı
Akhisar Nöbetçi Eczaneler
Akhisar Sezgin Ticaret
SAĞLAM SÜRÜCÜ KURSU
Akhisar Metronom Haber
Akhisar Motorcu Tonton
SOYDEMİR GRUP
OTO KAR SAĞ TARAF
ÇAĞDAŞ SÜRÜCÜ KURSU
LİSE CAMYamaçlar Yapı

Güncel

Günhan; Uyanın Artık

Akhisar Atatürkçü Derneği (ADD) Diyarbakırda 13 askerin şehit olmasıyla nedeniyle ADD Akhisar Şube Başkanı Av. Günhan Bakırlıoğlu olarak dernek lokalinde Saat 14:00da basın açıklaması yaptı.

17 Temmuz 2011 Saat: 12:20
Günhan; Uyanın Artık
Günhan; Uyanın Artık
DAYIOĞLU KASABI

Basın açıklamasını ADD Başkanı Av. Günhan Bakırlıoğlu okudu. Basın açıklamasına ADD Akhisar Şube Başkanı Av. Günhan Bakırlıoğlu, yönetim kurulu üyeleri Ahmet Köprülü, Mürivet Ulaşan, Yeşim Karaduman,Sabahat Çoban, Cevdet Bulut katıldı.


ADD Başkan Av. Günhan Bakırlıoğlu'nun okuduğu basın açıklamasını tam metni:


TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ'Nİ, TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ'Nİ


Yurdumuzu ve ulusumuzu savunma görevini yapmaya ÇAĞIRIYORUZ !... Uyanın artık. Ulusumuz, yurdumuz ve cumhuriyetimiz saldırı altındadır.
Sınırlarımız dışındaki bilinen güçlerin, her türden işbirlikçilerini kullanarak içlerine sindiremedikleri, insanlığın ve uluslar tarihinin ulusal kurtuluş ve bağımsızlık öncüsü, özgürlük simgesi Türkiye Cumhuriyetine yönelik saldırıları, artık yeni bir boyuta gelmiştir. Dün Diyarbakır Silvan kırsalında 13 askerimiz PKK eşkıyaları tarafından tuzağa düşürülerek şehit edildi.


Cumhuriyetimizin ilk 10 yılında da (bir kısmı batı Anadolu'da) 20'ye yakın isyan çıkmış, ancak bu isyanlar Cumhuriyet hükümetlerinin kararlı ve öngörülü tutumları ile kısa sürelerde bastırılmıştır. Uzunca bir aradan sonra, 1973'de kurulan PKK (Kürdistan İşçi Partisi) ve 1980 sonrasında başlatılan silahlı isyan hareketleriyle 30 yıldır ülkenin gündemine oturmuştur. Konuya ilişkin ulusumuza ( resmi kanallardan da) yalanlar söylenmiştir... En büyük yalan bunun bir terör hareketi olduğudur. Oysa bu hareket terör değil, terör faktörlerini de kullanan düpedüz silahlı bir kalkışma eylemi, ayrılıkçı isyan hareketidir. Artık gerçeğin adını koyalım. Türk Silahlı kuvvetleri ve güvenlik güçlerimizin yürüttüğü mücadele düşük yoğunluklu asimetrik savaştan başka bir şey değildir. 30 binden çok insanımızı yitirdiğimiz, 200 milyar dolardan çok maddi kayıplara uğradığımız olayın iki nedeni; petrol ve sınırı aşan sular, yani Fırat ve Dicle'dir.


ABD ve AB ile onların yardakçıları durumundaki İsrail gibi ülkeler üstünlük sağlamak için "Divide et impera!" yani böl ve yönet kuralını uygularlar. Bunun için özellikle Ortadoğu'da kronik sosyal sorunlar daha da kızıştırılarak devam ettirilir, etnisiteler arasında yapay gerilimler oluşturulur... Bir yandan silah satışı yapılıp, diğer yandan üzerinde operasyon yapılan ülkelerin kalkınması, ekonomik pazarlarda rakip olmaları engellenerek deyim yerinde ise bir taşla iki kuş vurulur. Ülkemiz coğrafyası üzerinde sonsuz emelleri olan Grek - Ermeni diasporasının işbirlikçileri, PKK'yı destekleyip kan kaybetmemizi ve çöküşümüzü hızlandırmak çabası içindedirler. Bir yandan güvenlik güçlerimiz zaafa uğratılırken, diğer yandan "demokrasi, özgürlük" teraneleriyle laik cumhuriyetin siyasal alt yapısı çökertilmekte, adeta "tavşana kaç tazıya tut" oyunu oynanmakta, sırası geldiğinde demokrasi hokkabazlıkları sergilenmektedir. Açıklanan nedenlerle bu olup bitenler, artık "bir gurup terörist saldırısı" olarak görülemez. Teröristler ve her türden uzantılarıyla, sözde "demokratikleşme" bahaneleri altında sürdürülen açık ya da gizli görüşmeler, ülkemizi ve ulusumuzu bölünme aşamasına getirmiştir.


Bugün gelinen aşamanın adını açıkça koymak ve Türk Ulusuna duyurmak yurttaşlık görevidir. Biz biliyor ve tüm ulusumuza duyuruyoruz ki, saldırganların kimliği ve gerekçeleri ne olursa olsun, saldırının asıl sahibi onları var eden ve kullanan bilinen güçler ve işbirlikçileridir. Bugün, Anayasa'da tanımlanan "Yurt bütünlüğüne ve Ulus birliğine, Cumhuriyetin değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez" niteliklerine eylemsel ve açık bir başkaldırı yaşanmaktadır.Bu koşullar, kendiliğinden ve beklemeksizin, Anayasal ve yasal tüm önlemleri almakla sorumlu olan devlet kurum ve kuruluşlarının derhal harekete geçmesini gerektirmektedir. Ancak Atatürkçü Düşünce Derneği olarak, bu oyunların farkında olan Kürt yurttaşlarımızın barış içerisinde kardeşçe birlikte yaşamak istediklerinin bilinci ile, bu gelişmeler karşında varlığımızın ve sorumluluğumuzun duyarlılığıyla, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temel organları olan ve Ulus adına sorumluluk taşıyan iktidarıyla muhalefetiyle TBMM'ni, TC Hükümeti'ni ve Türk Silahlı Kuvvetlerini göreve çağırıyoruz.


Oluşan yeni duruma yurtseverlerin göz yummasını beklemek, ihanet ortağı aramak sayılmalıdır. Cumhuriyetimizin olanaklarıyla, Cumhuriyetimizin yıkılışına seyirci kalamayız. Şehitlerimize Tanrı'dan rahmet, acılı ailelerine ve tüm Türk Milletine başsağlığı, Gazilerimize de iyilikler dileyerek, Ulusumuza saygı ile duyururuz.