İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğümüz olarak bağlarda, budama kontrollerine devam ettiğimiz şu dönemde, budamanın amacı ile budamanın asma üzerindeki etkilerini ve sıklıkla rastladığımız Ölükol Hastalığını anlatmamız gerektiğini
İlçe Tarım’dan Bağ Üreticilerine Teknik Destek
Haber Merkezi
İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğümüz olarak bağlarda, budama kontrollerine devam ettiğimiz şu dönemde, budamanın amacı ile budamanın asma üzerindeki etkilerini ve sıklıkla rastladığımız Ölükol Hastalığını anlatmamız gerektiğini düşündük. Asmaların değişik gelişme dönemlerinde sürgünler, çubuklar, yapraklar ve diğer yeşil organların tamamının veya bir kısmının çıkarılmasına budama adı verilir. Asma, meyve ağaçlarının aksine sert budamayı gerektiren bir bitkidir. Uygun gelişme ve verim dengesi oluşturmak için her yıl budama gerektirir. Kış budamasında omca gelişmesinin (odunlaşmış çubukların) % 85 ve daha fazlası kesilip atılmaktadır. Budamadaki amaçları ana başlıklar altında sıralayacak olursak; 1-Asmaya uygun bir şekil vermek ve bu şekli korumak, 2 -Asma üzerindeki çubuk ve sürgünlerin asma gücüne uygun şekil ve miktarda düzenleyerek her yıl daha fazla ve yüksek kalitede ürün almak ve bunu yıllar boyunca devam ettirmek, 3-Toprak işleme, sulama, ilaçlama ve hasat gibi kültürel işlemleri kolaylaştırmak ve etkinleştirmektir. Bu amaçlar doğrultusunda yapılan budamanın asma üzerinde birçok etkisi vardır. Örneğin budamanın asma üzerinde zayıflatıcı ve gelişmeyi durdurucu etkileri vardır. Ölükol Hastalığı yoğun olarak bulaşmış bağlarda sert budama yapılacağından, asma kapasitesi (gücü) azalmaktadır. Çünkü sert budanan asmada, hafif budanana göre daha az sayıda sürgün vardır. Dolayısıyla az yaprak oluşturur ve yaprak alanı düşüktür. Çubuklarda fazla göz bırakılarak yapılan hafif budamaya nazaran, sert budanan asmalarda yıllık besin maddesi üretimi daha azdır ve yeterince nişasta depo edemezler. Bu durumdaki asmalarda kök, gövde, sürgün, çiçek ve meyvedeki besin maddesi miktarları daha azdır. Bu sebeple Ölükol Hastalığı ile bulaşık asmalarda sert budama yapılacağından gelişme zayıflığı görülür. Hastalıkla iyi mücadele yapılmazsa ileride çok büyük ürün kayıplarına yol açar. Bunun tam aksine hafif budama yapılarak hastalıklı çubukların çıkarılmaması da hastalığın yayılmasında çok büyük hastalık kaynağı olacaktır. Sürgünlerin gelişmesi; asmadaki sürgün sayısı ve ürün miktarının fazla olması durumunda zayıflar. Oysa olması gerekenden az göz bırakılarak sert budanan asmalarda sürgünler kuvvetli gelişir. Fakat “doğuş” şeklinde tabir edilen göz verimlilikleri düşük olur. Bu yüzden böyle çubuklar daha fazla göz bırakılarak uzun budanmalıdır, böylece sürgün gelişmesi dengelenir.
Her asma ancak belli bir miktar ürünü besleyip olgunlaştırabilir. Bir asmanın olgunlaşmayı geciktirmeden verebileceği ürün “normal ürün” olarak adlandırılır. Normalden fazla üründe olgunlaşma gecikir, taneler küçülür, şeker oranı düşer ve asit oluşur. Ayrıca salkım uçlarında kurumalar meydana gelir; verimsiz göz oluşumu, odunlaşmada gecikme ve omca gelişmesinde azalmalar ortaya çıkar. Bu olumsuzluklar, bir sonraki yılda elde edilecek ürünün azalmasına neden olur.
Ölükol Hastalığına tekrar değinecek olursak;
Ölükol Hastalığı, son yıllarda kış mücadelesinin yapılmaması ve gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle ilimizin tüm bağ alanlarında yaygın olarak görülmeye başlamıştır.
Hastalık; dip gözlerin uyanmaması, gelişme olgunlaşma döneminde sürgünlerin zayıf gelişmesi neticesinde, sürgün ve salkımların kurumalarına yol açarak o yılın verimini direkt olarak etkilediği gibi, ertesi yılın ürününü doğuracak gözleri de tahrip ederek ertesi yılın verimini olumsuz etkilemektedir. Alt gözlerin ölmesi budama sırasında çubuk seçimini zorlaştırmakta çok mecbur kalırsak obur çubukların bırakılması zorunluluğunu doğurmaktadır. Bu ise asmaya verilmek istenen terbiye sistemini bozmaktadır.
Hastalığın ilk belirtileri dip gözlerin uyanmaması ve yeni gelişen sürgünlerin dip kısımlarında koyu kahverengi – mor lekeler şeklinde görülür. Bu kısımlardan zamanla çatlaklar ve yaralar oluşur. Hasta yaprakların üzerinde siyah mor renkli toplu iğne başı büyüklüğünde lekeler oluşur. Zamanla yaprak yırtılmış bir görünüm alır. Salkım sapında kahverengi – mor lekeler görülür ve şiddetli enfeksiyonlarda salkımlarda kurumalar meydana gelir.
Hasta sürgünlerde sonbaharda odunlaşmaya paralel olarak bir belirti daha oluşur. Normal olarak kahverengi olması gereken kabuk rengi beyazlaşır ve bu alanlarda hastalık etmeni mantarın sporları küçük siyah noktacıklar şeklinde oluşur. Bu belirti asmada Ölükol Hastalığının varlığını kesin olarak ortaya koyar.
ÖLÜKOL HASTALIĞINA KARŞI BUDAMA SIRASINDA YAPILACAK İŞLEMLER
Ölükol Hastalığına karşı budama sırasında kurumuş, hastalıkla bulaşık tüm çubuklar kesilerek bağdan uzaklaştırılmalıdır. Bu yöntemle hastalıkla mücadele açısından çok önemli kazanım sağlanmış olacaktır. Tabi ki bu durum dolaylı olarak, çok çubuk çıkarılırsa verim kaybına yol açacaktır.
KIŞ İLAÇLAMASI
Kış mücadelesinde, Budamadan hemen sonra ve gözler uyanmadan 10-15 gün önce % 4’ lük Bordo Bulamacı veya 94 litre suya 6 litre dozunda Kışlık Yağ karıştırılarak yapılmalıdır. Hastalıkla mücadelede kış ilaçlamaları çok önemlidir.
İLKBAHAR İLAÇLAMALARI
1.İlaçlama sürgünler; 2-3 cm
2.İlaçlama sürgünler; 8-10 cm
3.İlaçlama sürgünler; 25-30 cm olduğunda yapılmalıdır.
İlaçlamalarda hastalığa karşı ruhsatlı ilaçlar mutlaka dozunda kullanılmalıdır.
Hastalıkla mücadele yapılmadığında sürgünler ve salkımlar tamamen kurumaktadır. Hastalığa karşı mücadeleler koruma amaçlı yapıldığından, tüm üreticilerimizin yukarıda belirtilen zamanlarda Ölükol Hastalığına karşı mutlaka kış ve ilkbahar mücadelelerini yapmaları gerekir. Hastalığa yakalanmış bağlarda, gelişme döneminin sonlarında ve odunlaşma döneminde yapılan mücadelede mücadele zamanı geçtiğinden boş yere ilaçlama yapılmış olacaktır. Bağcılarımızın doğru zamanda, doğru budama ve ilaçlama yaparak bereketli bir yıl geçirmeleri dileğiyle…
Akhisar İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü