İranlı Müsteşar Türk İş Adamlarını Ülkesine Davet Etti
Akhisar Sanayici İş Adamları Derneği (AKSİAD) tarafından organize edilen ülke tanıtım toplantılarını ilk konuğu İran Ticaret Müsteşarı Abdollah Akhlachi oldu. Akhlachi İran’ın stratejik bir bölgede olduğunu ve Türk adamlarını yatırım için davet ettiğini belirtti. İran’da maliyetlerin çok düşük olduğunu belirten Akhlachi devlet desteğinin de önemli derece büyük olduğunu belirtti.
Ülkenin ve bölgenin dış politikalarında artış sağlamak için ülke toplantılarını başlattıklarını belirten Akhisar Sanayici İş Adamları Derneği başkanı Sait Yalçın “ülkemizin ve bölgemizin ihracat artışını sağlamak ve istikrarlı bir hale getirmek amacıyla derneğimizde başlatmış olduğumuz ülke tanıtım toplantılarının ilki ile beraberiz. Yurtdışı gezileri Türkiye İşadamları ve Sanayicileri Konfederasyonu (TUSKON)’ un düzenlemiş olduğu ikili iş görüşmeleri ve firma ziyaretlerinin yanında iş ortaklığı yapmak istediğimiz ülkeyi derneğimize davet etmek istedik. Davetimizi kabul ettiği için İran Cumhuriyeti Ticaret Müsteşarı sayın Abdollah Akhlachi ve Müsteşar Danışmanı Keyvan Zadeh’e teşekkür ederiz” dedi.
Ülkesine yatırımcıları davet eden İran Cumhuriyeti Ticaret Müsteşarı Abdollah Akhlachi “böyle bir fırsat yaratıldığı için çok mutluyum. Buradaki toplantının amacı İran’ın ekonomisini tanıtmak olacaktır. Öncelikle iki ülkenin ortak pazarlarından bahsetmek istiyorum. İran ve Türkiye halkı kültürel olarak birbirlerine çok yakın. Son 1 yıldır Türkiye’deyim. İran dışında Müslüman olmayan bir çok ülkede de görevlerde bulundum. Türkiye’de kaldığım süre içerisinde bir çok ortak noktamızı da gördüm. Bunun yanında geçmişimiz de ortak bir tarihe sahiptir. Ekonomik anlamda baktığımızda da iki ülke de birbirine çok yakın. Gayri safi milli hasılanın yanında nüfus olarak da iki ülke birbirine çok yakındır. İki ülke son 400 yıl içerisinde birbirleri ile ilgili bir sorun yaşamamıştır. Ancak Avrupa’ya baktığımızda bu süre içerisinde birbirleri ile hep sorun yaşamışlardır. Şunu söylemek isterim ki biz iki ülke her zaman dostluk ve barış içerisinde yaşamışızdır. Ancak bakıyoruz ki Avrupalılar bu kadar sorunlara rağmen şuan bir birlik kurmuş durumdadırlar. Bizlerin 400 yıllık süren barış ve dostluğundan dolayı çok mutluyum ancak bizlerin de Avrupa gibi bir birlik kuramamanın üzüntüsü içerisindeyim.
Türkiye ile İran’ın ekonomi gücünü toplarsak, bir Rusya kadar yapar. Rusya şu ekonomisi ile şuanda Birleşmiş Milletler de veto hakkına sahip, ancak bizim gibi kardeş ülkeler birbirinden ayrı kaldığı için Avrupa Birliği şuanda dünyadaki tüm karar mekanizmasında etkindir. Son dönemdeki Türkiye’deki yönetim ile İran arasındaki ilişkiler çok iyi bir seviyededir. Ticari ilişkilerimiz 2 Milyar dolardan yaklaşık 11 milyar dolara yükseldi. İran’da Türkiye’ye geçen yıl 7.6 milyar dolarlık ihracat yaptık ve Türkiye’de İran’a 3 Milyar dolarlık ihracat yaptı. İki ülkenin Cumhurbaşkanlarının iradeleri ile gelecek dönemdeki bu ihracat hacmi 30 Milyar dolara yükseltilmesi hedefleniyor. İran’ın Türkiye ihracatı bu yıl ilk 8 ay içerisinde yüzde 79 artış göstermiştir ve 4.5 milyar dolardan 8.5 milyar dolara yükselmiştir. Türkiye’den İran’a ise yüzde 33 bir büyüme göstermiştir ve 1.8 milyar dolardan 3.2 milyar dolara yükselmiştir. Umarız ki bu sene iki ülke arasındaki ticari hacmi 15 milyar doları aşar ve inşallah gelecek yıl da hedefimiz 30 milyar dolara ulaşırız. Bu tüm büyümelere rağmen bazı engeller de vardı. Bunlar da tabiki geçmiş dönemlerden kalan problemlerdir. İki ülke içinde yatırım hacmi istediğimiz düzeyde değildir aslında. Büyüme tabiki var, ancak bu kadar ortak noktası olan iki ülkeye yakışır büyüme değildi. Ticari hacmimizi engelleyen en büyük faktör gümrük uygulamasıdır. Avrupa Birliği ülkeleri arasında gümrük tarifesi yoktur. Türkiye ile İran arasındaki gümrük uygulaması ticaretin gelişmesine bir engeldir. İki ülke arasında bir çalışma süreci devam etmektedir. Kısa bir süre içerisinde sıkıntıların aşılacağı bir anlaşma imzalanacaktır. Bu anlaşma sonrası bazı ürünlerin fiyatları indirilecektir. Bu sorunları çözmek için tabiki farklı yollar da var, bu da hem İranlı kardeşlerimiz Türkiye’ye gelsin yatırım yapsın hem de Türkiyeli kardeşlerimiz gelsin İran’da yatırım yapsınlar. Bu da gümrük meselesini çözmeye yönelik bir süreç olabilir.
Türk kardeşlerimize her zaman dediğimiz gibi gelin yatırım yapın, bunun tabiki nedenleri var. Öncelikle İran’ın stratejik bir konumu var. İran’ın etrafındaki ülkeler tüketici ülkeler. Pakistan, Afganistan ve körfez ülkelerine, arap ülkelerine, asyadaki merkezi ülkelere aynı zaman da orta asya ülkelerine baktığınız zaman genellikle bunlar tüketici potansiyeline sahip ülkelerdir. Aynı zamanda ülkemiz 78 milyon nüfusa sahip tek başına da büyük bir pazardır. İran’ı komşuları ile birlikte toplarsak 300 milyon nüfusa sahip bir pazardan bahsediyoruz. İran’da çok uzman kadrolar da mevcuttur. Ülkemizde yatırım yapan bir çok Türk işletmeleri ülkemizdeki uzman kadrolardan destek almaktadır. Aynı zamanda İran çok kuvvetli alt yapılara sahiptir. Batı ülkeleri tarafından yaklaşık 30 yıldır ambargo altındayız. İran’ın deniz filosunda 166 gemi 366 milyon yük taşıyor, 54 hava alanı var ve yaklaşık 83 milyon kişiye hitap etmektedir. Tabiki ambargolar bazen sıkıntı yaratmaktadır bu bir gerçektir. Demiryolları 9 Bin 500 km bu da yaklaşık 20 milyon yolcu taşımaktadır. Stratejik bir bölgede konumumuz olduğu için transit yollarda yaklaşık 12 milyon ton yük taşıyoruz. İran’ın kuzey ve güneyinde çok önemli limanlar vardır. Güney’de Fars körfezi ve yanı zamanda Güney’de de hazar denizi var. Bu iki önemli bölgeden yaklaşık 20 milyon ton ürün transfer ediliyor. İran’da yıllık yaklaşık 17 milyon tok çelik, 77 milyon ton çimento, 11 milyon tan buğday ve yıllık 1 milyon öğrenci üniversitelerde kayıt yaptırılıyor.
İran’ın kendi arabası vardır ve yıllık 1 milyon araba üretimi yapmaktadır ve yıllık 45 milyon ton petrokimya ürünleri üretiyoruz. Ülkemizde yaklaşık 39 tane entegre ve petrokimya tesisleri bulunmaktadır. İran petrol rezervleri açısından 127 milyar varil petrole sahiptir. Dünya’da Rusya’dan sonra ikinci doğalgaz rezervlerine sahibiz. 124 milyar metreküp gaz rezervlerimiz var. Ben bunları bir motivasyon olsun diye söylüyorum ki Türk kardeşlerimiz İran’a gelip yatırım yapsınlar. Enerji konusunda İran’daki fiyatlar düşüktür. Burada üretip İran’a satmak yerine yine İran’da üretip İran’a satabilirsiniz. İran’da yüzde 100 kendinize ait bir şirket kurabilirsiniz. Eğer İran’da yatırım yaparsanız devlet tüm yatırımızın ilk yüzde 4’ünü bedelsiz size iade ediyor. Bu ulusal fon da yaklaşık 7 milyar dolarlık bir paraya sahiptir. Maden sektöründe yatırımcı 4 senelik yüzde 80 indirim uygulanıyor. Gelişmemiş bölgelerde herhangi bir yatırım olursa 10 yıllık yüzde 100 bir muafiyet uygulanmaktadır. İran kanunlarına göre yabancı yatırımcıların sermayeleri yüzde 100 garanti kapsamına alınmaktadır. Aynı zamanda devletimiz işletmenin tüm karını yurttan dışarı çıkarabilmeyi de garanti etmektedir. Ben tüm Türk iş adamlarını davet ediyoruz, gelin İran’ı görün, gezin biz her zaman yardıma hazırız. Türkler İran’da çok seviliyor ve çok sayılıyor, çünkü Türkiye İran nezdinde çok büyük bir değere sahip. İranlılar özellikle tekstil ürünlerinde Türk mallarını seviyorlar ve kullanıyorlar. Türk tekstil markaları İran’da çok büyük bir üne sahiptir.
Şuanda Türkiye ile İran arasında hiçbir vize uygulaması yoktur. Umarız ki iki ülke arasındaki sınırlar da kalkar ve pasaporta dahi gerek kalmadan insanlar çok rahat giriş çıkış yapabilirler. Biliyorum ki Akhisar’da çok eski bir tarihine sahip. Akhisar tarihte ilk para kullanılan bölge olmuştur” dedi.
Program sonunda AKİSAD Derneği Başkanı Sait Yalçın ve Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Emin Demirci Akhisar’ı simgeleyen zeytinyağı şiltlerinden takdim etti.