Kadınlar gününü ortak basın açıklaması yaparak kutladılar!
Akhisar Eğitim-İş Temsilciliği, Atatürkçü Düşünce Derneği, Cumhuriyet Halk Partisi, Demokratik Sol Parti, İşçi Partisi’nin Şehit Teğmen Tahir Ün Caddesi Öğretmenevi önünde saat 16.30’da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla ortak basın açıklaması yaptılar.
Yaşasın Emek Kadın Dayanışması, Faşizme Karşı Omuz Omuza, Yasta değil, İsyanlardayız, Kadınlar el ele Özgürlüklere, AKP Eğitimi al başına çal, sloganları altında basın açıklamasını Eğitim-İş üyesi müzik öğretmeni Aysun Candur ve ADD Başkanı Av. Günhan Bakırlıoğlu okudu.
Eğitim-İş Üyesi Aysun Candur ve ADD Başkanı Av. Günhan Bakırlıoğlu’nun okuduğu basın açıklamasının tam metni;
Basına ve Kamuoyuna Kadın Özgürlüğünün Üzerindeki Peçeyi Kaldırın 8 Mart, kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmak yolunda verdiği büyük mücadelenin başlangıcı olarak kabul edilen bir tarihtir. 8 Mart 1957 yılında kadınların, erkeklerle eşit işe karşılık eşit ücret almak için başlattıkları bu mücadele, zamanla kadınların tüm alanlarda erkeklerle eşit haklara sahip olması mücadelesinin başlangıcı olmuştur.
Türkiye'yi çağdaş ülkeler düzeyine çıkarmak isteyen Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, kadın-erkek ayrımcılığına son verecek yasal düzenlemeleri yaşama geçirmiş, bu yolda büyük devrimler gerçekleştirmiştir. 1926 yılında Medeni Yasa'nın kabulü ve 1934 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi ile Türk kadını, o yıllarda gelişmiş ülkelerin kadınlarından daha ileri haklar elde etmiştir. Tüm bu gelişmelere karşın günümüzde, kadın-erkek eşitliğinin tam anlamıyla sağlanabilmiş olduğunu söylemek mümkün değildir. Hak ve özgürlüklerini kullanamayan birçok kadınımız, ayrımcılığa, baskı ve şiddete uğramakta, töre cinayetlerine kurban gitmektedir. Ayrıca bugün kadın özgürlüğünü 'türban'a indirgeyenler, demokratik toplum idealinin üzerine iliştirilen peçeyi kaldırmak isteyenleri vatan haini ilan etmekte; baskı ve sindirme yoluyla seslerini kesmeye çalışmaktadırlar. Kadınların özgür iradelerini ipotek altına almaya çalışan bu zihniyet, yüzyıllardır bu topraklar üzerinde tahakküm kurmaya çalışan ve siyasal İslam'ı bir araç olarak kullanan Arap emperyalizminin oyuncağı olanların zihniyetidir. Ülkemizde kadınlara çoğunlukla eğitim şansı verilmezken, iktisadi ve sosyal faaliyetlere katılmaları da büyük ölçüde engellenmektedir. Kadınların işgücüne katılım oranı düşüktür. Kadınlarımız, son yıllarda çalışma yaşamında daha fazla yer almakta ancak eşit çalışma koşullarına sahip olamamaktadır. Kadınlarımız iş hayatında; eğitim ve mesleki eğitimde, iş bulma ve yükselmede, ücretlendirmede ve sosyal haklardan yararlanmada büyük eşitsizlik yaşamaktadır. Kadın cinayetleriyle ilgili meclise sunulan raporun sonuçları çok can yakıcıdır; birçok kadın öldürülmüş, onlarcası ise istismara ve tecavüze uğramıştır. AKP hükümetinin çıkarmaya çalıştığı 4+4+4 eğitim sistemi ile toplumda kadınların daha çok istismar edileceği, daha çok tacizler yaşanacağı ve daha çok çocuk gelinlerin olacağı aşikârdır. Kadına uygulanan her türlü fiziksel, ekonomik, psikolojik şiddet, bu şiddeti bizzat yaşayan ya da buna tanıklık eden kız çocuklarının okuyamamasından, kadınların toplumsal hayata etkin biçimde katılamamasına kadar birçok olumsuz sonuca yol açmaktadır. Oysa kadınların toplumsal ve siyasal yaşama etkin biçimde katılmaları, ülkemizin kalkınması, refahı ve mutluluğu açısından da oldukça önemlidir. Kadının toplumda hak ettiği yeri alabilmesi, onları çalışma yaşamında etkin kılacak önlemlerin alınması, erkeklerle eşit fırsatların tanınması ile mümkündür. İçinde bulunduğumuz süreçte sadece kadınlarımızın haklarına değil, cumhuriyetimizin kazanımlarına da saldırılar artmaktadır. Unutmamalıdır ki, kadınımızın elde ettiği hakların tümü Cumhuriyet'in eseridir. Bugün kadın haklarına sahip çıkmanın yolu Cumhuriyet'e, Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkmaktan geçmektedir. Çünkü Cumhuriyet aydınlanma devrimi, ümmetçilik yerine ulusçuluğu, kulluk yerine yurttaşlığı, gericilik yerine çağdaşlığı beraberinde getirmiştir. Öncelikle ülke nüfusunun yarısını oluşturan kadınlarımızın bu haklara sahip çıkmak konusunda daha bilinçli ve duyarlı olmaları gerekmektedir. Ayrıca toplumdaki konumlarına ve durumlarına uygun olarak TBMM'de de temsil edilerek söz, yetki ve karar sahibi olmaları sağlanmalıdır. Cumhuriyet aydınlamasının ışığında, kadın-erkek eşitliğinin sağlandığı bir dünya dileğiyle,
Tüm kadınlarımızın Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutluyoruz.
BASIN AÇIKLAMASI -8 Mart 2012
ÇOCUK, KADIN ve EĞİTİM HAKLARINI GENİŞLETİN!
Kadın, toplumun yarısıdır. Eski zamanlardan kalma baskıcı, yok edici bu boğucu düzeni değiştirme zamanı geldi de geçiyor. Hem ülkemizde hem bu kocaman dünyada, çocukları okula değil tamirhaneye sürüklemeye son vermek gerekir. Kız çocuklarının okullu olmasını hala engelleyen kafa yapısını yırtıp karanlıktan çıkmak gerekir. Yirmi birinci yüzyıl gibi bir zamanda çocuk gelin utancından kurtulmuş olmak gerekir.
Öyle bir eğitim sistemi kurmalı ki, çocuklar on sekiz yaşına kadar okulda olsunlar. Okullarda iyi yurttaş olmanın araçlarıyla donatılsınlar. Öyle bir eğitim sistemi kuralım ki, zamanın tüm bilgi ve teknikleriyle donattığımız çocuklar, gençliğe adım attıkları ilk yıllarında, yani on sekiz yaşlarında hangi mesleği yapabileceklerini keşfetme yeterliğine sahip olsunlar. Mesleklerini açık bir bilinçle seçip, yaşama, hem geleceklerini hem de mutluluklarını garanti altına alarak başlasınlar.
Ancak böyle bir eğitim sistemiyle olur! Kadına karşı şiddet, ancak böyle bir eğitim sistemi sayesinde son bulur. Kadın — erkek eşitliği ancak böyle bir eğitim sistemiyle kurulabilir. Zamanımıza yakışan bir ülke, ancak bu sayede kurulur. Tüm halk için mutluluk, ancak bu yoldan yaratılır.
Gerçek bu kadar açıkken, beş AKP’li milletvekili tarafından verilen bir kanun teklifi, suyun akışını tersine çevirmeye çalışıyor.
İlköğretimi 12 yıla çıkarır gibi yaparak gerçekte dört yıla düşüren bu sorumsuz teklif; çocuklarımızın geleceğini karartacaktır. Kız çocuklarının özgürleşmesine, artık unuttuğumuz yeni engeller çıkaracaktır. Türkiye’yi eğitim hakkı gasp edilmiş yarım insanlar diyarına çevirecektir.
Bizler ve çocuklarımız böyle sözde teklifleri hak etmiyoruz.
Bizler ve çocuklarımız, bizlere sorulmadan bizim hakkımızda karar verilmesine rıza göstermiyoruz.
AKP yöneticilerine ve bu kanun teklifini veren ve destekleyen AKP
milletvekillerine sesleniyoruz: BU TEKLİFİ GERİ ÇEKİN!
Bu teklifi geri çekin; kendi kaderimiz hakkında söz söyleme özgürlüğümüze darbe vurmayın!Bu teklifi geri çekin; bizlere yakışanı yapalım. Ülkemize yakışanı yapalım. Çağımıza yakışanı yapalım. Çocuklarımızı 18 yaşına kadar okullarda, el-bebek gül-bebek bakıp akıl yolunda iyi yurttaşlar, özgür bireyler olarak yetiştirecek eğitim sistemleri kuralım. Bu teklifi geri çekin; Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde hem bize hem dünyaya umut doğsun.
Bu teklifi Geri Çekin! Yaşasın Çocuklar, Kadınlar, Eğitim Hakları!
-----
-----