Koçyiğit; Bir Kadını Öldürmenin Nasıl Bir His

Haber Merkezi

Akhisar İyi Parti Toplumsal Politikalar Başkanı Ayşegül Koçyiğit 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle bir başın açıklamasında bulundu.

Parti binasında parti yöneticileri ve üyeler ile bir araya gelen Koçyiğit ülke genelinde yaşanan kadın cinayetlerine değindi.

28 yaşında bir kadındı. Çocuğuyla kurmaya çalıştığı bir hayatı, umutları, hayalleri vardı. Evlatlarının gözü önünde güpegündüz, sokak ortasında hem de bir zamanlar kocası için atan kalbine yine kocası tarafından defalarca bıçak saplandı. Hadi artık dilimizin ezberlediği o cümleyi söyleyelim mi? Bir kadın cinayeti daha!.

Kıymetli basın mensupları, Saygıdeğer İYİ’ ler ve Sevgili Akhisarlılar, hepiniz hoş geldiniz. Bugün bir araya geliş sebebimiz çokça gözardı edilen ama içten içe, hissettirmeden toplumumuzu en derinden sarsan kadın cinayetlerinden bahsetmektir.

Kadın cinayetlerinin temelinde insanımızın birbirine olan saygısının her geçen gün azalması yatmaktadır. Karşısındakinin haklarını umursamadan istediği gibi davranabileceğini düşünen insanların sayısının artması, kadın cinayetlerini arttırmaktadır. Bu hususta en önemli pay sahiplerinden bir tanesi televizyon dizilerimizdir. Bu dizilerdeki eşkiya tipli karakterler, kadını korumakla kadını sahiplenmek arasındaki farkı ayırt edememekte ve bunu şiddetle çözmek istemektedir. Aşk, sevgi, bağlılık, namus adı altında normalleştirilen şiddet nihayetinde cinayete kapı aralamaktadır.

Unutulmamalıdır ki sizin özgürlüğünüz bir başkasının özgürlüğünün sınırında biter.

Bu ilkeyi erkek evlatlarımıza çocukluklarında aşı yapabilseydik belkide Özgecan Aslan o minibüste öldürülmeyecekti ve bu sene 27 yaşına basacaktı.

Özgecan 11 Şubat 2015 tarihinde tecavüze direndiği için işkence yapılarak öldürüldü. Aileleri tarafından ‘Benim oğlum istediğini yapar’ mantığıyla büyütülen iki haydut, gencecik bir kadının katili oldular.

Çok uzak değil 9 Kasım 2021 tarihinde İstanbul Ataşehir’de Sokak ortasında dehşet veren bir cinayet işlendi. İş için Ankara’dan İstanbul’a giden mimar Başak Cengiz, bir samuray kılıcıyla canice öldürüldü. Failin ifadeleri ise adeta kanımızı dondurdu. ‘Canım çok sıkkındı, bir kadını öldürmenin nasıl bir his olduğunu merak ettim ve elime kılıcımı alıp dışarı çıktım.’

Bu kadar basitti işte fail için. Sırf canı istedi diye sokağa çıkıp hiç tanımadığı bir kadını vahşice öldürebilecek kadar basitti.

Başak ise nişanlıydı ve hayallerinin erkeği ile evlenmek için gün sayıyordu. Ancak sapık zihinli bir katil yüzünden Başak’ında hikayesi yarım kaldı.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız platformunun verilerine göre, geçen yıl ülkemizde 280 kadın öldürüldü, 217 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu. Rapora göre 280 kadının, 124 ü evli olduğu erkek, 37’si birlikte olduğu erkek, 24’ü tanıdık bir erkek, 21’i eskiden evli olduğu erkek, 16’sı akrabası, 13’ü eski sevgilisi, 13’ü babası, 11’i oğlu, 6’sı kardeşi, 3’ü tanımadığı şahıs, 1’ ide kendisini takip eden bir sapık tarafından öldürüldü. Raporda 11 kadının ölümüne sebep olan kişilerin yakınlık durumunun tespit edilemediği belirtildi.

Evet, caydırıcı cezalarla bir nebze de olsa kadın cinayetlerinin önüne geçilebiliyor. Ancak bir kadınlar, bunun bir nebze ile kalmasını istemiyoruz. Bunun içinde ebeveynler olarak ceza sisteminden önce oğullarımıza kadınlara saygı duymayı öğretmeliyiz. Şiddetin çözüm olmadığını, bir anlık öfkenin çocukları annesiz bırakabileceğini ve bu yüzden her zaman şiddetten kaçınılması gerektiğini öğretmeliyiz. Eski Türk öğretisinde anlatıldığı gibi Büyük Komutan Mete Han’ın danışma meclisinde yerini eşine vererek ‘Ben sizin Han’ınızım bu kadın da benim Han’ım.’ Sözünü tüm erkeklerimiz ilke edinmelidir. Son olarak Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener’in dediği gibi İstanbul Sözleşmesi yaşatır diyorum ve sizleri İzmirli söz yazarı Anıl Murat Acar nam-ı diğer Gazapizm’in şiiriyle selamlıyorum.

Artık Yeter! Her gününe keder iliştirmek neden?

Aman görünmesin beden!

Zaten kadın doğmak suç ve hep ödeyecek bedel,

Hep doğuracak erkek ve de hep yapacak yemek Allah Allah!

Sen kadına sahip falan çıkma, dokunma yeter.

Otur evde çalışma deyip hatta okuma birşey,

Özgür, iradesiz erkek hegomanyalı bir toplum oluşturup onlar aşkı beklediler

Kimileri ülke sevip kadın katlettiler

Ki yeri gelip kadınlar vatan deyip Savaş verirken...