Manisa Çevre Felaketiyle Karşı Karşıya

Haber Merkezi

Manisa Karaali Köyü’nün tarımsal sulamada kullanılan sulama kanalına bazı sanayi kuruluşları tarafından siyanür ve sülfür atıkları bırakıldığı iddiaları üzerine bölgede incelemeler yapan CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu; Manisa’nın bir çevre felaketiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.

Manisa Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Bülent Mersinli ile birlikte bölgede çiftçilik yapan çiftçilerin, vatandaşların sıkıntılarını dinleyen Bakırlıoğlu vatandaş gerçekten çok dertli, yıllardır yaptıkları şikayetlere sonuç alamamışlar diyerek tepki gösterdi.

Burasının sulama kanalı olmasında rağmen sanayi atıklarının buraya nasıl deşarj edildiğini anlamak mümkün değil, Buna nasıl izin veriliyor diye soran CHP’li Bakırlıoğlu vatandaşlarla birlikte yaptığı açıklamada; gördüğümüz manzara gerçekten çok vahim. Kanaldan su akmıyor. Simsiyah bir sıvı akıyor.  

Vatandaşlar özellikle gece yarısından sonra atıkların kanala boşaltıldığını ifade ettiler.

Sadece çevreye değil insan sağlığını da olumsuz etkiliyor ki kanalın yakınında faaliyet gösteren bir fabrikada 8 işçi zehirlenerek hastaneye kaldırılmış.

Bölge sakinleri 50 yıl önce tarımsal sulama amacıyla yapılan bu kanalda yüzdüklerinden, balık tuttuklarından, hayvanlarını burada suladıklarından, bağlarını bahçelerini bu suyla suladıklarından hatta içme suyu olarak kullandıklarından bahsediyorlar.

Fakat bu gün bırakın sulamayı ağır koku ve yayılan gazlar nedeniyle kanala yaklaşmak bile tehlikeli hale geldi.

Maalesef ülkemizin en önemli sorunu denetim ve kontrol eksikliği. Sanayileşmeye, üretime ne kadar önem veriyorsak, çevreye insan ve hayvan sağlığına da o kadar özen göstermemiz gerekiyor.

Gediz havzası tarımsal üretim açısında önemli bir bölge. Adeta Manisa’mızın can damarı. Sularımızın, topraklarımızın kirletilmesi tarımsa büyük darbe ifadelerine yer verdi.

Manisa’da çok ciddi bir çevre felaketi ile karşı karşıya olduğuna dikkat çeken CHP Milletvekili  Bakırlıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü. Maalesef bu güne kadar hiçbir önlem alınmamış. Burada sadece atık sularını kanala deşarj eden sanayi kuruluşları değil, kontrol ve denetimle görevli kamu kurumları da doğrudan sorumludurlar.

Bu felakete sebep olanların bir an önce tespit edilmesi ve hak ettikleri cezayı almaları gerekiyor.

Konunun takipçisi olacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın.