KEMAL AKSEZGİN SOL REKLAM 1
Zümrüt MobilyaYamaçlar Yapı
GÖZÜPEKTEL
BOŞ REKLAM ALANII
Mestanoğlu
japon iş makinaları
ALTIN SATIR
SAFİR KUYUMCULUK
Akhisar Çeşme Kasabı
ALGİ OTO ELEKTİRİK
HASCANLAR
Zeytinkent Sürücü Kursu
AKM
Akhisar Metronom Radyo İstek Hattı
Akhisar Nöbetçi Eczaneler
Akhisar Sezgin Ticaret
SAĞLAM SÜRÜCÜ KURSU
Akhisar Metronom Haber
Akhisar Motorcu Tonton
SOYDEMİR GRUP
OTO KAR SAĞ TARAF
ÇAĞDAŞ SÜRÜCÜ KURSU
LİSE CAMYamaçlar Yapı

Yaşam

Mezarda İlk Gece Neler Olacak?

İnsan için geçici olarak tasvir edilen dünya hayatının sonunda başlayacak kabir hayatında insanoğlunun başına neler gelecek?

8 Eylül 2015 Saat: 07:59
Mezarda İlk Gece Neler Olacak?
Mezarda İlk Gece Neler Olacak?
DAYIOĞLU KASABI

The Çınar Residence

Sezgin Ticaret Akhisar

Akhisar Haber - Prestige İnsaat Müeahhitliği

Şen Kardeşler Kasabi - Akhisar

 İnsan için geçici olarak tasvir edilen dünya hayatının sonunda başlayacak kabir hayatında insanoğlunun başına neler gelecek? Ölümle bedenden ayrılan ruhumuz, kabir âlemi denilen yeni bir âlemle tanışır. Ölüm anında Azrail'i (aleyhisselam) gören insan, bu yeni âlemde sorgu melekleriyle karşılaşılır. Müminin güzel amelleri, bu yeni hayatta birlikte olurlar.

Ölümle başlayıp, âhiret hayatının ikinci devresi olan tekrar dirilme anına kadar devam eden devreye kabir hayatı veya berzah adı verilir. İki çeşit kıyamet vardır. Birisi İsrafil (a.s.)'in Sûr'a üflemesiyle kopacak olan veAllah'ın dilediğinin dışında kâinatta her şeyin öleceği kıyamettir ki, buna büyük kıyamet denir. Diğeri ise her insanın kendi ölümüdür ki, buna küçük kıyamet denir. İşte bu iki kıyamet arasında geçen zamana berzah denir.

Kabirdeki hayat dahil, ölümden sonraki âhirete ait bütün devrelere ait bilgiler, gayba ait bilgilerdir. Akıl ve duyularla bilgi edinme ve hüküm verme imkânı olmayan bu gibi konular Allah ve Resulü'nün haber verdiği bilgilerle sınırlıdır. Yani Kur'ân ve hadis bu konuları yeterince aydınlatmaktadır. Kabir hayatında, sual, azap ve nimet olarak üç durum söz konusudur.

1. Kabirde sorgu-sual: İnsan öldükten sonra kabre konulunca münker ve nekir adında iki melek kendisine gelerek, "Rabbin kimdir, dinin nedir, Peygamberin kimdir?" diye sorular soracaklar ve imân ve salih amel sahipleri bu sorulara doğru cevap vereceklerdir

Bu sorulara doğru cevap verebilen müminlere cennet kapıları açılacak, cennet kendilerine gösterilecek ve bundan sonra kıyametin kopmasına kadar nimet ve mutluluk içinde bekleyeceklerdir.

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) kabir suali için, "Ölü mezara konulunca birine münker, diğerine nekir adı verilen iki melek gelir. Ona derler ki: 'Şu Muhammed (s.a.s.) denilen zat hakkında ne dersin?' O da şöyle cevap verir: 'Allah'ın kulu ve resûlüdür. en şahitlik ederim ki, Allah'tan başka ilâh yoktur. Muhammed O'nun kulu ve resûlüdür. Bunun üzerine melekler biz böyle diyeceğini zaten biliyorduk' derler. Sonra onun mezarını yetmiş arşın genişletirler. Daha sonra ölünün mezarı ışıklandırılır, aydınlatılır." buyurur. (Tirmizî, Cenâiz, 70)

KABİR AZABI NEDİR? 2. Kabir azabı: Berzah âlemi hakkındaki ayet ve hadislerde en çok kabir azabından bahsedilir. Kabirdeki azap ya da nimet, kişinin dünyadaki yaşama şekline göre olacaktır. Yani herkes berzah hayatında karşılaşacağı durumu bu dünya hayatında hazırlar. Çünkü berzah, dünyadaki iyilik ve kötülüklerin ceza veya ödülün verileceği ilk aşamadır.

Kur'ân ve hadislerde kabir azabı ile ilgili açık ifadeler bulunduğu için kabir azabına inanmak gereklidir. Kabir azabından haber veren ayetlerde "iyilerle, kötülerin, müminlerle, kafirlerin hayatlarında ve ölümlerinde kendilerine yapılacak işlemlerin farklı olacağı, herkese yaşayışının karşılığı verileceği, ilâhi adaletin bunu gerektirdiği bildirilmektedir. (Casiye, 45/21-22; Tâhâ, 20/124; Tövbe, 9/101)

Firavun ve yakınlarının ölümden sonraki durumlarını açıklayan ayette, "Onlar (kabirlerinde kıyamet gününe kadar) sabah ve akşam ateşe arz edileceklerdir. Kıyamet koptuğu gün de 'Firavun ve kavmini en şiddetli azaba sokun' denilecektir" (Mü'minun 23/46)

Peygamber Efendimizin (s.a.s.), "Kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçe veya cehennem çukurlarından bir çukurdur" (Tirmizî, Kıyame: 26) hadisi, bu konuda bir başka delildir. Yine Efendimizin, "Kabir azabından Allah'a sığınınız" (Müslim, Cennet, 17) buyurması kabir azabının şiddetini ifade etmektedir.

3. Kabir nimetleri: Kabirde de mümine bir takım nimetler verileceği yine Kur'ân ve hadislerde haber verilmektedir. Bu nimetleri şöylece sıralayabiliriz: Yedi kat göklere mü'minin ruhu yükselir. (Müsned, 4/287-288) - Kabir çok genişler. (Müslim, Cennet 17)

Mü'mine cennetteki makamı gösterilip Cennete bir kapı açılarak oradan Cennetin güzel kokusu gelir. (Buhârî, Cenâiz 86) - Kabir salih amellerle; namaz ve Kur'ân ile aydınlanır. (Buhârî, Salat 72)

Toparlayacak olursak: Ölüm, ruhun bedenden ayrılmasıdır. Yaşadığımız âlemden kabir âlemine yolculuktur. Ruh, Azrail Aleyhisselam vasıtasıyla "Berzah Alemi"ne götürülür. Berzah, "geçit" demektir ve berzah alemi, dünya ile ahiret arasında bulunan bir "bekleme salonu"dur. Ruhlar, orada kıyameti ve dirilişi beklerler. "Münker ve nekir taifesinden" olan sorgu melekleriyle karşılaşma, ilk mahkeme, ilk ceza ve ilk mükafat burada gerçekleşir.

Berzah, başka bir tabirle kabir hayatı, hadisin ifadesiyle, "Ya cennet bahçelerinden bir bahçe veya cehennem çukurlarından bir çukurdur." Ancak, burada azabın veya lezzetin muhatabı, cisimden mahrum kalan ruhtur. Kabir hayatından sonra, "mahşer"de, yeniden yaratılan bedenine döner, dünyada yaptıkları için o "büyük mahkeme"de hesap verir. Sonrası, ebedi cennet veya cehennemdir. Bu menzillerde lezzet de elem de hem cisimle hem de ruhla tadılır; dünyada olduğu gibi.

Kabir hayatını yeniden diriliş takip edecektir. Ruh zaten ölmediğinden diriliş beden için söz konusudur. Ba’s (diriliş) ile ruhlar yeni bedenlerine kavuşurlar ve hesaba çekilmek üzere mahşer meydanına çıkarlar. Orada vakfe denilen bir süre kalındıktan sonra mizan safhasına geçilir. İman ile ölen ve bu mizanda sevapları günahlarından ağır gelenler ebedi saadet menzili olan cennete sevk edilirler. Küfür üzere ölenler Allah’ın azap diyarı olan cehenneme giderler. Günahları sevaplarından daha ağır gelen müminler de bu günahlarının temizlenmesi için o dehşetli cehennem azabını tadarlar. Daha sonra onlar da cennete ulaşırlar.