Bakırlıoğlu ‘Tasarruf Kanunu’ Hakkında Konuştu

18 Temmuz 2024 Saat: 13:10
Bakırlıoğlu ‘Tasarruf Kanunu’ Hakkında Konuştu
CHP’li Bakırlıoğlu: “Bir ülkede bir yılda 585 milyar liralık adrese teslim kamu ihalesi yapılıyorsa; o memleketin emeklisi, emekçisi, çiftçisi, esnafı açlığa mahkumdur.”

Sezgin Ticaret Akhisar

Akhisar AKM Alışveriş Merkezi

Bakırlıoğlu ‘Tasarruf Kanunu’ Hakkında Konuştu

Akhisar Haberleri.com

CHP’li Bakırlıoğlu: “Bir ülkede bir yılda 585 milyar liralık adrese teslim kamu ihalesi yapılıyorsa; o memleketin emeklisi, emekçisi, çiftçisi, esnafı açlığa mahkumdur.”

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmekte olan ‘Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin’ birinci bölümü üzerine konuştu. İlgili kanun teklifinin kamuoyunda ‘tasarruf kanunu’ olarak anıldığını fakat teklifte tasarrufa yönelik nerdeyse hiçbir madde bulunmadığına dikkat çeken Bakırlıoğlu “Bir ülkede bir yılda 585 milyar liralık 21/B'yle, pazarlık usulü kamu ihalesi yapılıyorsa; o memleketin emeklisi, emekçisi, çiftçisi, esnafı açlığa mahkumdur” dedi.

Neden satışları Özelleştirme İdaresi Başkanlığı yapıyor?

Kamuoyunda tasarruf tedbirleriyle ilgili bir kanuni düzenleme yapılacağı beklentisi uzun zamandan beri dile getirildiğini ifade eden Bakırlıoğlu ” Bu torba yasada 31 tane madde var ancak 2 tanesi tasarruf tedbirleriyle alakalı. Tasarruf tedbirleri genelgesi mayıs ayının ortasında yayınlandı ve bu paketle 100 milyar lira tasarruf edilmesi bekleniyor. En son 2021 yılında benzer bir paket açıklanmıştı, oradan bir ibare okuyacağım sizlere: ‘2020 yılındaki taşıt sayısı kademeli olarak 2021 yılından başlayarak azaltılacak, 2023 sonunda da kümülatif olarak yüzde 20 azaltılacak.’ 2021'deki hedef buydu. Bakıyoruz ne olmuş diye; 2021 yılında bütçeden ayrılan taşıt kirası ödeneği 371 milyon lira, yıl 2023 artış yüzde 550, ayrılan ödenek 2 milyar 100 milyon lira yani yüzde 20 indirim beklenirken iki yıl sonrasında tam 5,5 katına çıkmış taşıt kiralarına ayrılan para. Kanun teklifine baktığımız zaman, madde 2 şunu söylemekte: ‘Fazlalık, ihtiyaç fazlası, ekonomik ömrünü tamamlamış araçlar Özelleştirme İdaresi Başkanlığında, onun gözetiminde satılacak.’ Etki analizine bakıyoruz acaba kaç araç satışa çıkarılacak ve bundan ne kadar gelir elde edilecek diye ancak hiçbir ibare yok. Teklif sahiplerine soruyoruz aynı soruları, onlardan da bir cevap gelmiyor. Yani genelge çıkalı iki aydan fazla olmuş ancak hiçbir kamu kurumu satışla ilgili herhangi bir çalışma yapmamış, bu da çok düşündürücü bir ciddiyetsizlik. Bir diğer soru: Neden bu satışları Özelleştirme İdaresi Başkanlığı yapıyor? Neden Devlet İhale Kanunu'na göre yapılmıyor? Yine cevap yok. Özellikle geçmişte Özelleştirme İdaresinin yapmış olduğu özelleştirmelere baktığımız zaman, ciddi sıkıntılar olduğunu görüyoruz. Örneğin, TEKEL'in sigara bölümü, TEKEL'in alkol bölümü. Mesela, TEKEL'in alkol bölümünde 17 tane fabrika vardı; bu 17 tane fabrika, araziler, binalar, stoklar, bunların hepsi 290 milyon dolara özelleştirildi. Alan Amerikalı bunu, üç yıl sonra 810 milyon dolara sattı, onu alan da dört yıl sonra 2 milyar 100 milyon dolara İngilizlere sattı. Geçmişi böylesine şaibeli olan bir kuruma, biz diyoruz ki ‘Sen bu özelleştirmeyi yap.’ Biz bunu kabul etmiyoruz. “ şeklinde konuştu.

Jetlerden İnmeyen Bakanlar, Bakan Yardımcıları Herhangi Bir Disiplin Cezası Alacaklar Mı? Teklifin içinde yer alan Madde 13’te ise Tasarruf Tedbirleri Genelgesi'ne uymayan kamu personeline disiplin cezası verileceğine dikkat çeken Bakırlıoğlu “ Öğretmenler odasında kettleda çay demleyen öğretmen disiplin cezası alacak. Peki, buradan soruyoruz: Jetlerden inmeyen bakanlar, bakan yardımcıları herhangi bir disiplin cezası alacaklar mı? Ya da tasarruf tedbirleri olduğu hâlde 9 tane lüks araç tahsis edilen Diyanet İşleri Başkanı’na herhangi birisi disiplin cezası verecek mi? Cumhurbaşkanını kim durduracak arkadaşlar? Yani olan gariban öğretmene, gariban memura mı olacak?” dedi.

Adrese Teslim, Kişiye Özel Kanun Teklifi Yanlıştır Kanun teklifinin 3'üncü maddesi ile 11'inci maddesini birlikte değerlendirmek gerektiğini vurgulayan Bakırlıoğlu “Temmuz ayının başında bir tarafta Sanayi Bakanı, bir tarafta elektrikli ve ‘Plug-in Hybrid’ otomotiv üretiminde dünya lideri Çinli bir firmanın temsilcisi, ortada Cumhurbaşkanı, 1 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım sözleşmesine imza attılar. Eğer 3'üncü madde yasalaşırsa madde gereği bu firma damga vergisi vermeyecek. Eğer 11. Madde yasalaşırsa 70 kilometre menzilli plug-in hibrit üreten firmanın sattığı araçlardaki ÖTV yüzde 80'den yüzde 30'a düşecek. Burada puzzle parçaları yan yana getirildiğinde ‘adrese teslim bir kanuni düzenleme’ ortaya çıkıyor. Yüksek teknoloji içerikli doğrudan yabancı yatırım doğrudur, yatırımın yapıldığı adres Manisa doğru adrestir ancak rekabeti engelleyecek, özellikle yerli ve millî dediğimiz TOGG'un rekabet şansını düşürecek kişiye özel, şahsa özel yasama faaliyetleri yanlıştır “ diye konuştu.

Kamu İhalelerinin Yüzde 45’i Pazarlık Usulü

Teklifte yer alan BOTAŞ’la ilgili maddelere de değinen Bakırlıoğlu şunları söyledi: “5'inci maddeyle BOTAŞ'ın doğal gaz ithalatından kaynaklanan KDV ve gümrük vergisi borçları hazineden olan görevlendirme bedeli alacaklarına mahsup ediliyor ve bu mahsuplaşma 3'üncü defa yapılmakta. Bu mahsuplaşma bir daha yenilenirse, biz bu işlemin sonucunu ilgili yılın kesin hesap kanununda göremeyeceğiz. Burada yapılan şey Anayasa 87'ye aykırıdır, teklif metninden çıkarılması gerekmektedir.

Geçmişte, tüm itirazlarımıza rağmen BOTAŞ'ın doğal gaz alımları Kamu İhale Kanunu'na istisna getirilmişti. O gün, düzenlemenin saydamlık, hesap verilebilirlik ve fırsat eşitliği ilkelerine aykırı olduğunu, Anayasa'ya aykırı olduğunu iddia etmiştik ve Anayasa Mahkemesi bizim haklı itirazlarımızı doğru bularak bu maddeyi iptal etti. Şimdi, bununla ilgili bir düzenleme var ancak yapılan düzenleme ne yazık ki Anayasa'ya uygunluğu yine yerine getirmiyor, bu hâliyle de Anayasa'ya aykırılıklar barındırmakta. Kamu İhale Kanunu'ndan ve kamu alımlarından da birazcık bahsetmek gerekli. Özellikle, istisnalardan, madde 3'ten ve (21/b) pazarlık usulünü tartışmamız gerekiyor. Neydi 21/b? Eğer deprem olur, sel olur, felaket olur; o anlarda, böylesi olağanüstü hâllerde pazarlık usulüyle ihale yapabiliyorsunuz. Bugün yaptığımız gibi yasal düzenleme yapılan bir ülkede, yapılan ihaleler de adrese teslim olur. Rakamlara bakalım, 2023 yılı kamu alımlarının yüzde 10'u istisna kapsamında. Bakın, kamu alımlarının yüzde 10'u istisna. Rakam ne kadar, biliyor musunuz? 174 milyar lira. Peki, pazarlık usulüyle yapılan alımların tutarı ne kadar? 585 milyar. Toplam alımların yüzde 43'ü pazarlık usulüyle yapılmış, bunun da yüzde 96'sı (21/b)'yle yapılmış. 2005 yılında durum neydi? 2005 yılında durum yüzde 90 açık ihale, yüzde 8 pazarlık usulü yani tam tersiydi, yüzde 8'den pazarlık usulü, yüzde 45'lere kadar çıkmış durumda. Diyebilirsiniz ki ‘2023'te deprem vardı.’ 2022'ye bakalım: 2022 yılında kamunun yapmış olduğu alımlarda istisna yüzde 17, yüzde 17. 129 milyar liralık kamu alımı, Kamu İhale Kanunu'ndan muaf bir şekilde yapılmış, 129 milyar lira. Pazarlık usulü ise yüzde 33, 184 milyar lira; bunun da yüzde 91'i 21/B'yle. Peki, ben şimdi soruyorum: 2023'te bir deprem faciası geçirdik, 2022'de ne oldu? Sel mi oldu, deprem mi oldu, ne oldu 2022'de? Neden biz yapmış olduğumuz kamu alımlarının yüzde 33'ünü, 184 milyar lirasını 21/B'yle yaptık. Bir taraftan da gündemimiz ne? 10 bin lira sefalet ücretiyle yaşayan emeklilerimize lütfediliyor, en düşük emekli maaşı 12.500'e çıkarılıyor. Gerekçe ne? Gerekçe bütçe. ‘Bütçemiz el vermiyor, 33 milyar lira ek ödenek lazım’ deniliyor. Eğer bir memlekette bir yılda 585 milyar liralık 21/B'yle kamu ihalesi yapılıyorsa, pazarlık usulü yapılıyorsa o memlekette o memleketin emeklisi, emekçisi, çiftçisi, esnafı açlığa mahkûmdur.”