BUNAMA (DEMANS) DEYİP GEÇMEYİN!

3 Kasım 2011 Saat: 13:26
Seda Yaramış

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki her unutkanlık demans anlamına gelmemektedir. İleri yaşın bir belirtisi de olabilir ve bazı insanların belleği tüm yaşamları boyunca da zayıf olmuştur. Demans unutkanlıktan çok daha fazla sorunu kapsar.


Demans esas olarak yaşlı kişilerde görülür Günümüzde ortalama yaşam süresinin uzaması nedeniyle yaşlı grubun genel nüfus içindeki oranı giderek artış göstermektedir, buna bağlı olarak yaşlılıkta görülen tıbbi ve psikiyatrik hastalıkların yaygınlığında da artış olmaktadır ve demans giderek daha büyük bir sorun haline gelmektedir.


Ancak demansın yaşlanma sürecinin doğal ve kaçınılmaz bir yönü olmadığını da belirtmek gerekir.


Birçok farklı hastalık demansa neden olmaktadır. Demansın yaygınlığı yaşla birlikte artmaktadır. 65 yaşında veya daha yaşlı grupta orta derecede veya ağır demansın yaygınlığı % 5 iken 65 yaşından sonra her 5 yılda bir iki katına çıkarak 85 yaşında yaklaşık yüzde 35'e ulaşıyor. Demansın çeşitli nedenleri olabilir. Halk arasında çoğunlukla unutkanlıkla özdeşleşmiş olan Alzheimer, demans yani 'bunama'nın en sık görülen nedenidir. Demansın en sık görülen nedeni Alzheimer olmasına karşın her demans hastasının Alzheimer olmadığının unutulmaması gerekiyor. Demansın ayırıcı tanısının yapılıp buna uygun tedavinin seçilmesi birçok kişi için hayati önem taşıyor.  En sık 2. neden ise vasküler tip (beyin damar hastalığına bağlı) demanstır. Parkinson hastalığı, vitamin eksikleri ( öz. B1, B12 ve folik asit), tiroid hastalıkları (Guatr), hipertansiyon, kafa travmaları ve enfeksiyon hastalıkları sırasında da ortaya çıkabilir ki bunlar daha kolay tedavi edilebilir özelliğe sahiptirler. Eğer çok ilerlemediyse, altta yatan neden çözümlendiğinde demans da geriler. Alzheimer tipi demans kadınlarda, vasküler tip ise erkeklerde daha sık görülmektedir.


Tüm demansların yarısından fazlasını Alzheimer Hastalığı oluşturur. Alzheimer hastalığında hastalığın başlangıç zamanı kesin olarak belirlenemez. Hastanın kendisi ve yakınları hastalığın kesin olarak ne zaman başladığı hakkında bilgi veremezler.Alzheimer demansının risk faktörleri; İleri yaş, ailede birinci derecede yakınlarda Alzheimer hastalığının varlığı, düşük eğitim düzeyi, geçirilmiş kafa travması, damarsal hastalıklar, diyabet, yüksek tansiyon gibi hastalıkların varlığıdır.

 

Hastalığın ilk evresinde hastalarda ılımlı düzeyde unutkanlık vardır ve kişiler çoğunlukla hafıza bozukluğundan yakınırlar. Öncelikle yakın hafıza daha sonra ileri dönemlerde ise uzak hafıza bozukluğu ortaya çıkar. Yeni bilgiler edinme ve öğrenme yeteneği yakın hafızayla ilgilidir. Hastalar genellikle yakın hafızayı unutur,  başlarda  yeni olayları ve bilgileri hatırlama  bozulur ve gözlüğü bıraktığı ya da parasını koyduğu yeri ya da arkadaşlarının özellikle yeni tanıştıkları kişilerin adlarını unuturlar. Oysa çok eski olayların oldukça iyi hatırlandığı gözlenir. Ör: hasta ne zaman ve nerede evlendiğini, çocuklarının ne zaman doğduğunu, ne zaman askerlik yaptığını oldukça iyi hatirlar, bu yüzden hasta yakınları hasta için 'hiçbir şeyi yok, eskileri benden bile daha iyi hatırlıyor' düşüncesiyle yanılgıya düşerler.


Hastalar kaygılı bir görünüm verebilir, fakat muayene sırasında hafıza bozukluğuna ilişkin belirtiler saptanmadığı gibi herhangi bir sosyal veya mesleksel sorunları da bulunmaz. Hafıza sorunları ilerleyici nitelikte olmazsa, yaşlı hastadaki bu tür şikayetleri tanımlamak için sıklıkla ‘ yaşa bağlı hafıza bozukluğu’ adı kullanılır.


Unutkanlık zamanla ilerleyerek hastaların yaşantısını zora sokar. Genellikle yakın geçmiş tamamen unutulur ve simaları hatırlamama, olayları hatırlamama şeklinde devam eder. 30 dk önce öğle yemeğinde ne yediğini, yeni doğmuş torununun adını hatırlamayabilir. Yön hafızasının kaybı sonucu evdeki eşyaların yerlerini şaşırabilir, sakladığı şeyleri bulamaz. Banyo, tuvalet yolunu şaşırır. Konuştuğu konuları unuttuğu için ayni şeyleri tekrarlar durur. Televizyondaki konuşmaları evde insan var şeklinde anlayabilir. Eşine ‘sen kimsin’ diyebilecek kadar bildikleri yok olabilir. Hastalık bu kadar ileri olduğu halde bile kişinin kalbi sağlamdır, organları sağlıklı çalışabilir, iştahı yerindedir. Yediğini unutup tekrar yemek yemeler, defalarca namaz kılmalar, çok eskileri anlatıp durmalar sık rastlanan bulgulardır.


Hastalığın ikinci önemli belirtisi ise kişilik değişimidir ve davranışlarında değişiklikler olabilir. Bazı hastalar gerginlik, öfke, hırçınlık göstererek kendisine veya çevreye zarar verebilirler. Bazı demans hastaları başını alıpgider, amaçsız gezinir. Kalabalaık sokaklarda yönlerini kaybedip korkarlar. Özellikle gece gezinmeleri aile için çok zor bir durumdur. Demans hastası odası değiştiğinde, yeni eve taşındığında çok zorluk çeker. Yeni şeyleri öğrenmekte zorluk çekmektedir. Akşamları kötüleşme demans hastasının tipik özelliklerinden birisidir. Beyin işlevi akşamları daha fazla zorlanmaktadır. Bu nedenle gece ışığı açık bırakmak genelde faydalıdır.


İstifleme ve saklama sık rastlanan belirtilerdir; çöp evler, yatağın altına biriktirmeler. Kıymetli eşyaları çöp sepetlerine, çamaşır sepetlerine atabilirler. Uygunsuz cinsel davranışlar, alkol ve ilaçları abartılı kullanmada demans belirtileri arasındadır.


Uyku bozukluğu sıkça görülür. Hasta aşırı uyuduğu gibi günlerce uykusuz kalabilir. Uykusuzluk, hafızanın daha da zayıflamasına ve sinirliliğe yol açar.


Hastalık ilerledikçe hastalar tek başlarına seyahat edemezler ve kişisel harcamalarını idare edemezler. Alışverişlerde ve para hesabının denetlenmesinde hastanın eşi veya bir yakını yardımcı olmalıdır.


Bu evrede gerçek olmayan düşünceler ve kişilik değişiklikleri de ortaya çıkar. Gerçek olmayan bu düşüncelere örneğin malının bakıcısı tarafından çalındığı, eşinin kendisini aldattığı, oturduğu evin kendisine ait olmadığı, evde yabancıların yaşadığı veya televizyondaki kişilerin evde olduğu şeklinde olabilir.


Son evrede hastalar tüm kapasitelerini yitirmiş olup ağır bir yıkım söz konusudur. Eşlerini ve yakınlarını tanıyamazlar, kendi isimlerini bile unutmuşlardır. Yemek yeme, yürüme, kendi başına yıkanamadıkları ve tuvalet temizliklerini yapamadığı görülür. Ardından idrar ve dışkı kaçırmaya başlarlar. Hastaların konuşması anlaşılmaz ve boş olup uzun ve dolambaçlı cümleler kurarlar. Bazısı hiçbir şey konuşmayabilir  ya da işittiklerini aynen tekrar ederler


En son dönemde hasta ileri derecede kilo kaybetmiş, bitkin ve düşkündür ve yatalak hale gelebilir. Sürekli yatmaya bağlı olarak akciğer, mesane ve idrar yolu enfeksiyonları gelişimi kolaylaşır. Hastalar çoğunlukla bu enfeksiyonlar  nedeniyle kaybedilirler. Hastalığın yaşam süresi 2-20 yıl arasında değişmektir.


Alzheimer dışındaki nedenlerle oluşan demansın ( Tiroid hastalıkları, vitamin B 12, Folik asit yetersizliği ve bazı metabolik hastalıklar) tedavisi büyük oranda sağlanırken Alzheimer'in ilerlemesini kesin olarak durduran ya da unutkanlığı tümüyle düzelten bir tedavi biçimi yoktur. Ancak bazı belirtilerle baş etmeyi kolaylaştıran tedaviler uygulanabiliyor. Bugün için hastalığın başlangıç tedavisi unutkanlıkta bir yavaşlama ya da bir miktar düzelme oluşturabilen ilaçlar ile yapılabiliyor. Bu ilaçlar günlük yaşam aktiviteleri dediğimiz, hastanın kendi başına yapabildiği işlerde de bir düzelme sağlayabiliyor.


Ayrıca hastalığa eşlik eden ve hem hastanın bunama durumunu ağırlaştıran, hem de bakımını üstlenenlerin işlerini güçleştiren; depresyon, aşırı sinirlilik,kaygı ve hezeyanların tedavisi için birçok ilaç kullanılabiliyor. Bu ilaçlarla yüz güldürücü sonuçlar alınabiliyor. Hastanın bakımını yapan kişilerin uzun süredir tanıdığı bildiği kişiler olması ve hastanın güveninin sağlanması da tedaviyi olumlu etkiliyor.

Sağlıklı yaşlılıklar dileğiyle...

 

Uzm.Dr. Ertuğrul ÇETİN

Özel Akhisar Hastanesi

Nöroloji