Türk Dış Politikasında İnsani Yardım Boyutu Tika ve Afrika

28 Ocak 2015 Saat: 16:27
Seda Yaramış
Türk Dış Politikasında İnsani Yardım Boyutu Tika ve Afrika

Türkiye özellikle Soğuk Savaşın bitmesiyle birlikte tek taraflı Batıcı politikalarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalmış ve dış politikada Batı ülkeleri dışındaki bölgelere de açılım gerçekleştirmiştir. Türkiye bu dönemde Ortadoğu ve Afrika ile yeni ilişkilere adım atmıştır. Türkiye’nin Afrika politikası temelleri geçmiş dönemlere dayansa da özellikle 2000’li yıllardan sonraki ilişkiler giderek gelişmeye ve çeşitlenmeye başlamıştır. Türkiye’nin son dönemde uygulamış olduğu insani yardım ve kalkınma yardımı politikaları Türk dış politikasında önemli bir etken olurken özellikle Afrika açılımı da yumuşak güç stratejisinin bir parçası durumuna gelmiştir. İnsani yardım ve kalkınma yardımı konusu son dönem Türk dış politikasında önemli bir yer tutmuştur.

Türkiye az gelişmiş ülkelere yardım eli uzatmayı, vicdani sorumluluk gereği, insanlığın adalete olan özlemini gidermek için bir misyon olarak görülmüş bir politika benimsemiştir. Dünyanın neresinde olursa olsun tüm imkanların seferber edilerek bu sorunları çözmek amaçlanmıştır. Türkiye’nin yardımları dünyanın neresine olursa olsun ama az ama çok ulaştırmak için çalışılmaktadır. Yardımlar ile bugün birçok ülke ile olan gönül bağımızı güçlendirmenin yanı sıra stratejik önemimizi arttırmaya yönelik çalışmalarda devam etmektedir.Türkiye’nin günümüzde her geçen gün artmakta olan ekonomisi ve uluslar arası etkinliğinde artış ile kalkınma amaçlı yardımlar artış göstermektedir

Son dönem Türkiye’nin iki taraflı resmi kalkınma yardımlarına bakıldığında önceki yıllara göre artış gösterdiği görülmektedir. Türkiye’nin kalkınma yardımlarını götürdüğü ülkelerin sıralamasına bakıldığında ilk sırada yer alan Güney ve Orta Asya ile Orta Doğu görülürken Afrika üçüncü sıraya yükselmiştir. Geçmişte Afrika çatışmanın, fakirliğin ve açlığın baş gösterdiği bir yer olurken günümüzde Afrika siyasi bir hamle ve potansiyel bir ekonomi olarak baş göstermekle birlikte bir umut kıtası olarak da görülmektedir.Ülkemizde bulunan siyaset ve ticaret etkinliğimizin yakın coğrafyamızın ötesine geçmesine yönelik Afrika politikasının önemi büyüktür.Afrika’nın zengin doğa ve insan kaynaklarına sahip olması ile 21yy da gelişmekte olmasıyla öneminin artması ve küresel anlamda daha etkin bir duruma gelmesi beklenmektedir. Şuan ki istatistik ve ekonomik veriler de bu durumun destekleyicisi niteliğinde olup beklentileri doğrulamaktadır.

Türkiye ilk olarak Somali’de yaşanan drama seyirci kalmamış ve insanlığı ayağa kaldırmıştır. Somali’de yaşanan dramı tüm dünyaya duyurmuştur. Sonrasında Pakistan dan ve Suriye’den gelen mültecilere yardım elini uzatmış ve Arap halkının özgürlük çığlığına elini uzatmıştır.

TİKA Orta Asya, Balkanlar ve Kafkasya’daki devletlerin değişim, uyum ve kalkınma ihtiyaçlarına cevap vermek amaçlı ulusal teknik yardım teşkilatı olarak 1992 yılında kurulmuştur.2002 den sonra TİKA faaliyet alanını, coğrafyasını genişleterek Balkanlar, Orta Doğu ve Afrika ülkelerini içine alacak şekilde genişletmiş ve küresel bir yardım ajansı boyutuna ulaşmıştır. Bugün TİKA 32 işbirliği ortağı ülkede 35 program koordinasyon ofisleriyle çalışmalarına devam ediyor yaklaşık 110 ülkede faaliyetlerine devam ediyor. Eğitim, sağlık, restorasyon, tarımsal kalkınma, maliye, turizm, su ve su hijyeni, sanayi gibi bir çok proje ve faaliyet TİKA tarafından gerçekleştirilmektedir.

Bugün TİKA aracılığı ile Türkiye’nin resmi kalkınma yardımlarına yönelik politikalar yürütülmektedir.. TİKA gelişmekte olan Türkiye ile gelişmiş ülkeler arasında ciddi bir bağ oluşturmaktadır. Yardımlar ile Türkiye’yi verici bir konuma taşımış ve veren el konumuna getirmiştir.Bugün Türkiye’nin TİKA aracılığı ile gerçekleştirmiş olduğu projeler kapsamındaki yardımlar ile Türkiye uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmektedir. Yardım yapılan ülkeler ile gönül bağı güçlendirilirken TİKA da büyük takdir almaktadır. 2011 de ki yardımların yaklaşık yarısı TİKA tarafından yapılırken kalan kısmı da özel sektör ve Sivil Toplum Kuruluşları(STK) tarafından yapılmıştır

Afrika da TİKA’nın bir genişleme alanına dahil olmuş ve Türkiye’nin yaptığı yardımların bir parçası olmuştur. Daker, Hartum ve Ababa bölgelerinde ofisler kurup birçok ülkede bulunan irtibat bürolarıyla Afrika da faaliyetlerini devam ettirmektedir. TİKA sayesinde yeni bölgelere ofisler açmayı ve birçok Afrika ülkesine yardımlar ulaştırmak amaçlanmaktadır.TİKA’nın yanı sıra Afrika ya yardım sağlamak için Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Gıda Programı(WFP) ve Kızılay gibi kuruluşlardan da faydalanmaktadır. Türkiye Somali’deki açlığa tepkisiz kalmamış ve konuyu Birleşmiş Milletler(BM) e taşımıştır. Somali sorununa karşı istenilen kalıcı, olumlu ve kararlı olduğunun bir göstergesidir bu durum. Türkiye Afrika konusundaki sadece bölge ülkeler ile değil, bu konuyu farklı kıtalara taşıyarak verdiği önemi göstermiştir.

Türkiye’nin Afrika politikası uluslararası ilişkilerde önemli gelişmeleri beraberinde getirmiştir. 2008 yılında BM Genel Kurulu’nda yapılmış olan seçimler sonucu Türkiye 2009-2010 dönemi için Güvenlik Konseyi tarafından geçici üyeliğe seçilmiştir. Türkiye ciddi olarak büyük bir destek almıştır. Bu seçimde Afrika ülkelerinin desteği büyük öneme sahiptir

Türkiye Afrika politikası ile 2005 de ‘’Afrika Birliği’’ ne gözlemci ülke statüsünü kazanmış ve 2008 deki AFB Türkiye’yi ‘’stratejik ortak’’ ilan ederken o yılki Türkiye Afrika İşbirliği Zirvesi İstanbul da yapılmıştır.

Türkiye Somali, Mısır, Libya, Nijerya, Mali gibi ülkelerdeki sosyal, ekonomik ve siyasal sorunlarda önemli inisiyatifler üstlenmiş ve uluslararası kamuoyunu bilgilendirme, çeşitli toplantılar düzenleme, doğrudan yardımlarda bulunma gibi destekler vermiştir. Ayrıca Türkiye Afrika konusunda üçüncü ülkeleri de harekete geçirmiş, ABD, İtalya ve Portekiz ile Afrika konulu çeşitli organizasyonlar yapmıştır

Türkiye’nin Afrika’ya uygulamış olduğu Afrika açılımı diğer politikalardan farklı kılan Türk kamuoyunda birleşmiş yeni bir Afrika imajı oluşturmayı ve ayrı iki Afrika algısını ortadan kaldırmayı amaçlamasıdır. Türkiye’nin Afrika açılımı ile ülkesel ve bölgesel farklılıklar gözetilmediği ve birlik için uygulanmış olduğu Afrika politikası ile birçok Afrika ülkeleri ile birçok alanda ilişkilerini geliştirmeyi başarmıştır.

Sudan’ın eski ve büyük Ebe Eğitim Merkezi onarılarak, kapasitesi arttırılmıştır. Buranın Afrika nın en büyük Ebe Eğitim Enstitüsü olması hedeflenmektedir

Sudan’ın beş bölgesinde tarımı güçlendirmek için 170.000 yoksul çiftçiye toplam 66 ton tohum dağıtımı yapılmış ve 45.000 ton ürün elde edilmiştir. Yapılan yardımlar ile birçok aile geçimlerini sağlamıştır.

TİKA STK ile çok taraflı ortaklıklar yaparak birçok proje ve faaliyet hayata geçirmektedir. STK ile işbirliğinde yürütülen çalışmaları 5 başlık altında toplamak mümkündür.[1] Sağlık Projeleri,[2] Eğitim ve Kapasite Geliştirme Projeleri,[3] Sosyal ve Kültürel Projeler,[4] Acil ve İnsani Yardım Projeleri ve [5] Tematik Toplantılardır.

TİKA’nın çalışmaları Türkiye’nin dış politikadaki insani boyutuna güzel bir örnektir. Böylelikle birçok Afrika ülkesine su kaynaklarına ulaşma, sağlık, eğitim kurumları açma, ulaşım, altyapı gibi temel ihtiyaçları karşılamada büyük destek vermiştir.TİKA’nın yardım çalışmaları ülkemizin Afrika’yla yakınlaşmasını sağlamış. Afrika ülkeleri hem siyaseten hem de ekonomik olarak ülkemize destek vermeye başlamıştır. Bunu özellikle Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliği sırasında açıkça görülmüş, Afrika devletlerinin desteği ile Türkiye hedefine ulaşmıştır.Bu durum ülkemizin yeni dönem siyaset ve ticaret etkinliğinde alternatif araçlar kullanabildiğini, bu araçlar yoluyla yeni dış politikasını yakın coğrafyamızın ötesine taşıyabildiğini ve bunu kazanca dönüştürebildiğini göstermektedir.Türkiye’nin yaptığı insanı yardımlar sadece toplumların gönlünü kazanmakla kalmamış, bu tarz ilişkiler diğer devletlere de örnek teşkil etmiştir.

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları