Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikalinin 83. yılında düzenlenen törende anıldı. Anma töreninde sirenlerin çalmasıyla birlikte Akhisar’da hayat 2 dakika boyunca durdu.
Onsuz 83 yıl
Metronom Haber Ajansı - MHA
Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün 83. Yıldönümü töreni Milli Egemenlik Meydanında saat 08.45'te çelenk koyma merasimiyle başladı. Manisa vali Yardımcısı Nihat Kaynar, Akhisar Hava Meydan ve Garnizon Komutanı Hava İstihkam Albay Mehmet Şahin, Belediye Başkanı Ecz. Besim Dutlulu, Cumhuriyet Başsavcısı Vekili Ahmet Muhammet Bilgiç, Daire ve Kurum Amirleri, Siyasi Partiler, Oda Başkanları ve Derneklerin çelenkleri koymasıyla tören başladı.
Akhisar Fevzi Keskinoğlu Anadolu Lisesi Beden Eğitimi Öğretmeni Deniz Sarı tören komutanlığını, Öcel Hancı'nın yardımcılığını yaptığı program Fevzi Keskinoğlu Anadolu Lisesi Görsel Sanatlar Öğretmeni Orhan Şen'in sunuculuğu yaptığı çelenk töreni, 2 dakikalık saygı duruşu ve Fevzi Keskinoğlu Anadolu Lisesi Müzik Öğretmeni Erhan Işık'ın, yönetimiyle Belediye bandosu eşliğinde İstiklal marşının okunmasıyla göndere çekilen bayraklar 10 öğrenci tarafından yarıya indirildi ve Belediye Bandosu ve Belediye hoparlörü tarafından verilen Ti işaretiyle Saat 09.05'geçe sirenler 2 dakika çalındıktan sonra çelenk koyma töreni sona erdi.
ATATÜRK FOTOĞRAFLARI SERGİSİ
Program sonunda törene katılanlar Akhisar Belediyesinin hazırladığı "Atatürk Fotoğrafları" sergisini ziyaret etti.
İKİNCİ TÖREN PARK İÇİ SİNEMA SALONUNDA YAPILDI
Akhisar Fevzi Keskinoğlu Anadolu Lisesi'nin hazırladığı, İkinci Atatürk'ü Anma programı Akhisar Belediye Şehit Yüzbaşı Necdi Şentürk Park içi (Sinema Salonu) Kültür Salonunda saat 10.00'da devam etti. Fevzi Keskinoğlu Anadolu Lisesi Türk Dili Edebiyat Öğretmeni İpek Yakar ve Görsel Sanatlar Öğretmeni Orhan Şen'in sunuculuğunu yptığı program Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra Fevzi Keskinoğlu Anadolu Lisesi öğretmeni Asuman Yürekli, günün anlam ve önemini anlatan konuşmayı yaptı. Asuman Yürekli;" Hayatının en son anına kadar ülkesine hizmet etmiş olan büyük devlet adamı Mustafa Kemal’i,ölümsüzlüğe geçişinin 83. yıldönümünde saygı sevgi, özlem ve rahmetle anıyoruz.
Bugün onu anmak için sıradan bir gün değildir. Bugün, karalar bağlama günü hiç değildir. Bugün onu daha iyi anlama, onu takip edebilme, onun gibi ileri görüşlü ve vatansever olabilme günüdür. “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” diyen Mustafa Kemal Atatürk bu gün aramızdan ayrılmış, o çok sevdiği vatan topraklarının sinesine kavuşmuştur. Lakin onun fikirleri, hayal ve özlemleri, ilke ve gayreti, hedef ve arzuları yaşamaktadır. Kahraman ecdadımız ile birlikte kurduğu Cumhuriyet ve elde ettiği bağımsızlık onun bu vatana en büyük hediyesidir. Bu yüzden Atatürk asla ölmeyecek, kalplerde ve dimağIarda yaşamaya devam edecektir.
57 yıllık hayatını, mücadelesini, milletimize kazandırdıkları ve kazandırmak istediklerini doğru anlama bakımından 10 Kasımların önemi büyüktür. Mensubu olduğu Büyük Türk Milleti’ni sonsuz bir aşkla seven ve kısacık yaşamı içine yüzyılları sığdıran Mustafa Kemal, milleti için her türlü zorluğa katlanmış ve kendini ona adamıştır. Onun “Ben, gerektiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk milletine canımı vereceğim.” sözü milletini ne kadar çok sevdiğini göstermektedir. O ileriyi gören bir liderdi. Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra ortaya çıkan tehlikeli durumu ilk o görüp milletinin dikkatini çekti. Erzurum Kongresi’nde “vatanın bölünmez bir bütün olduğunu” tüm dünyaya ilan etti. Sakarya Savaşı sırasında söylediği “Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça terk olunamaz.” sözü ve ayrıca “Yurt toprağı! Sana her şey feda olsun. Kutlu olan sensin.Sana canımız feda." sözleri onun vatan sevgisini ve kararlılığını göstermektedir. O hep milletine güvendi ve inandı. Tarihte büyük devletler kuran tarihe yön veren, tarihi okumaktan çok yazmayı seven ve yüksek bir medeniyet seviyesine sahip olmuş Türk milletinin büyüklüğüne inanmış ve Türklüğü ile hep gurur duymuştur. Kahramanlık, vatan sevgisi ve fenne bağlılık, sanata değer verme gibi üstün özelliklere sahip Yüce Türk ulusunun, çağdaş dünya içinde yer alacağına inandı ve bunun için çabaladı. Kurtuluş Savaşı’nın ardından söylediği “En büyük davamız, en medeni ve gelişmiş, refah içinde bir millet olarak varlığımızı yükseltmektir.”sözü bunu kanıtlamaktadır. Akılcı ve yaratıcı düşünen, kendine güvenen ve sorumluluk sahibi, özgür bireylerin oluşturduğu çağdaş, kendi ifadesiyle “muasır medeniyet seviyesi”ni yakalayıp onu aşan bir toplum yaratmayı amaçlayan Atatürk’ün özümsenmesi, devlet ve toplum hayatına getirdiği ilkelerin, akılcılığa ve bilimciliğe dayalı bir şekilde yorumlanması ve benimsenmesiyle mümkün olabilir. Bu duygu ve düşüncelerle aramızdan ayrılışının 83.yılında Türk ulusunun yüreğinde ölümsüzleşen, Büyük Önder Atatürk’ü bir kez daha sevgi ve saygıyla anıyor ve şükranlarımı Sunuyorum. Aziz ruhun şad olsun ATAM!
Akhisar Hava Meydan ve Garnizon Komutanlığı Hava İkmal Yüzbaşı Refik Sarı, Atatürk'ün Asker kişiliğini Sinevizyon ve Slayt gösterileriyle anlattı. Yüzbaşı Refik Sarı;" Sayın Valim, protokolün değerli üyeleri, saygıdeğer konuklar ve sevgili öğrenciler; 20’nci yüzyılın askeri dehası ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin değişmez başkomutanı, büyük devlet adamı Ulu Önder Atatürk’ün ebediyete intikalinin 83’üncü yılında O’nun Aziz hatırasını bir defa daha minnetle anmak için toplanmış bulunuyoruz.Sunumumun ilk bölümünde Genelkurmay Başkanlığının hazırlamış olduğu onun hayaller savaşlar ve başarılarla dolu hayatına kısa bir bakış atan "Güneşin Adı Atatürk" adlı video gösterimini arz ediyorum. Varlığı, bir milletin varlık sebebi olmuş, bir yıkıntıdan bir abide yaratmış, icraatları ile halkına insanca yasayacağı bir ülke bırakmıştı. 57 yıllık yaşamına; acılar, ayrılıklar, savaşlar, barışlar, ümitler, her şeyin ötesinde kimselerin gerçekleştirmeye yeltenmediği kendisinin ise adım adım gerçekleştirdiği nice hayaller sığdırmıştı.
(slayt 6) Nefes aldığı her gün milletini, ufuklarda gördüğü o sonsuz hedefe doğru hızla yaklaştırıyor, hem Anadolu’da hem de dünyada haklı efsanesi gittikçe büyüyordu. Ulu Önder’in, 10 Kasım 1938’de ebedi aleme intikal edişi, Türk Ulusunu derin bir hüzne boğmuştur. Yolları, elleri, gülleri, aslanım buda yatıyooor. Aramızdan ayrılışı, Türk halklarını sarsmakla kalmamış, dünya üzerinde diğer milletler arasında da derin bir yankı uyandırmıştır.
O gün, dış basında yazılan övgü ve hüzün dolu yazılardan bazıları.
"İsviçre Basını: "Ölüm yenilmezi yendi. Hakim bakışlı medeni mavi gözleri kapandı. Fakat muazzam eser bakidir ve Türk Cumhuriyeti’nin mazisi, gelecek için teminattır.
"Danimarka basını: "Atatürk, yirminci yüzyılın en büyük mucizesidir.
"Amerikan Basını "Dünya sahnesinden tarihin en dikkat çekici adamlarından biri geçti.
"Mısır basını ""Atatürk’ün yaptıkları insanoğlunun kolay kolay yapabileceği şeylerden değildir. O, büsbütün başka bir insandı."
Macar basını "Yüzyılımızda, 'olmayacak hiçbir şey yoktur' şeklindeki tarihi gerçeği ispatlayan ilk adam olmuştur."
"İran basını": "İslam dünyasının büyük insan yetiştirme gücünü yitirdiğini öne sürenler, Atatürk’ü hatırlamalı ve utanmalıdırlar."
"Çin Basını: "Biz Çinliler, hepimiz bu mateme iştirak ediyoruz. Zira büyük bir milletin, çok sevilen büyük Ata’sının ölümü yalnız Türkiye için değil, aynı zamanda bizim kıtamızda ve bütün dünyada büyük bir boşluk bırakmaktadır."
" Fransız Basını: "Atatürk öldü. Barış Kubbesi’nin Doğu sütunu yıkıldı. Artık evrende barışı kimse garanti edemez."
Atatürk’ün vefatının hemen arkasından dünya liderleri tarafından yapılan tüm açıklamaların ortak noktası, O’nun büyük devlet adamlığı ,diğer dünya milletlerine örnek olabilecek çalışmaları ve dünyaya gelmiş çok nadir bir dahi olduğu yönünde olmuştur.
ABD Başkanı Franklin ROOSEVELT: ’’Benim üzüntüm, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkan kalmamış olmasıdır.’’
Eski İngiltere Başbakanı David Lloyd George :"Yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki 20. yüzyılın dahisi Türklere nasip oldu.
Dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Albert LEBRUN: ’’Akıllı ve barışçı yöntemlerle gerçekleştirdiği eseri, halkların tarihinde izlerini bırakacaktır.’’
Dönemin Yunanistan Başbakanı Eleftherios Venizelos: ‘’Bir ulusun hayatında bu kadar az sürede bu denli kökten değişiklik pek seyrek gerçekleşir. Bu olağanüstü işleri yapanlar, hiç kuşkusuz kelimenin tam anlamıyla ‘’Büyük Adam’’ niteliğine hak kazanmışlardır. Ve bundan dolayı Türkiye övünebilir.’’
Dönemin İngiltere Başbakanı Winston Churchill: ‘’Savaşta Türkiye'yi kurtaran, savaştan sonra da Türk Ulusu'nu yeniden dirilten Atatürk'ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de en büyük kayıptır. Her sınıf halkın O'nun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahramana ve modern Türkiye'nin Ata'sına layık bir tezahürden başka bir şey değildir.’’
Dönemin Afgan Kralı Emanullah HAN: ‘’O büyük insan yalnız Türkiye için değil, bütün doğu milletleri için de en büyük önderdi.’’demişlerdir.
Savaşta yenilgiye uğrattığı devletlerin dahi saygısını kazanan, ardından övgü dolu sözlerle bahsettiren bir lider düşünün. Ömrüne, ayağa kaldırdığı bir milletin geleceğini sığdıran, dünya tarihinin seyrini değiştiren, tüm hayatını Türk milletine adamış benzersiz bir lider… İşte o büyük lider Mustafa Kemal Atatürk. “Benden sonra beni benimsemek isteyenler bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar” diyerek, kurduğu Cumhuriyete sahip çıkılmasını ve bunun ise çok çalışılarak bilimde ileri bir seviyeye çıkılması suretiyle gerçekleşeceğini ifade etmiştir.
Bütün 10 Kasım’lar bu yüzden ulusça içinde bulunduğumuz mateme rağmen; Atatürk’ün fikirlerinin en iyi şekilde anlaşılarak tatbik edileceği günler olarak kalmalıdır. 10 Kasım’larda bizler onu, her seferinden daha da iyi anlayarak, Norveç diline yerleşmiş eski bir deyim olan “Atatürk gibi düşünerek”, ilmin ve fennin ışığında ülkemiz ve ulusumuz için daha iyi neler yapabiliriz sorusuna cevaplar aramalıyız. Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü Saygıyla ve Sevgiyle Anıyoruz diyerek sözlerini tamamladı.
Akhisar Fevzi Keskinoğlu Anadolu Lisesi öğrencileri ve Müzik Öğretmeni Erhan Işık'ın tarafından hazırlanan Atatürk Oratoryosu solunu dolduran izleyiciler tarafından ayakta alkışlandı. Atatürk'ün Edebiyata intikalini 83. yıl dönümü için hazırlanmış program töreni sona erdi. Törenin sona ermesinden sonra protokol, 10 Kasım programını hazırlayan Akhisar Fevzi Keskinoğlu Anadolu Lisesi yöneticileri, Öğretmenler ve öğrencileri sahnede tebrik ettiler.