Manisa'nın Akhisar ilçesinde meydana gelen 5.4 büyüklüğünde depremin ardından daha önce Akhisar'ı uyaran Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Manisa için tehlikenin geçmediğini söyledi. Üşümezsoy, "Fayların birisi kırıldığı
Profesörlerden Art Arda Açıklamalar
Haber Merkezi
Manisa'nın Akhisar ilçesinde meydana gelen 5.4 büyüklüğünde depremin ardından daha önce Akhisar'ı uyaran Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Manisa için tehlikenin geçmediğini söyledi. Üşümezsoy, "Fayların birisi kırıldığı zaman 7 büyüklüğünde depremler oluşabilir" dedi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) eski öğretim üyesi Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Manisa'daki depremin oldukça sığ olduğu için geniş bir alanda hissedildiğini belirterek, "Bu hat boyunca son 4 yıl içerisinde 4 ve 4.5 büyüklüğünde depremler olmuş. Ama 2020 yılına girdiğimiz zaman bu deprem büyüklüğü yerini 5.6'lık depremlere bırakıyor. Deprem aktivitesinde bir artış var. O bölgede olabilecek en büyük deprem 6.5'u geçmez" dedi. Akhisar'da meydana gelen 5.4 büyüklüğündeki deprem 11 ilde hissedildi. Sarsıntı sonrası bazı illerde vatandaşlar sokaklara dökülerek, geceyi sokakta geçirdi. 3 yıl önce "6,5 büyüklüğünde bir deprem oluşabilir" açıklamasını yapan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Manisa için tehlikenin geçmediği söyledi. Üşümezsoy, "Bu fay hattı Manisa'dan Akhisar ve Kırkağaç'a doğru giden yamuk bir fay sistemi. Buna velev gelen Akhisar-Gölmarmara, Akhisar-Saruhan, Manisa Spil Dağı'nın doğu kesimi düzleminde olan faylar. Bu üç faylar bir tarak gibi ana faya doğru bulunmaktadır. Bu faylar üzerinde ikisinin birleştiği yerde daha etkin depremler oluşturmaktır. Benzeri Midilli tarafı ile de faylarla kesişmekte, keza Foça'daki fay da aşağıdan İzmir Körfezi'ne girip kuzeye Foça'ya giden fayın kesiştiği yerde oluşuyor. Bu faylar, ikisi birlikte çalıştığı zaman riskli oluyor ama tek başına çalışırsa risk düşük olur. Manisa'da hem kuzeyden hem de kuzeydoğusundan Salihli'ye doğru giden fay hattı var, ama daha çok bu üç tarak gibi olan faylardan Gölmarmara, Saruhan, Manisa hatları giderek Gediz Vadisi'ne doğru uzanan faylar. Bunları dikey kesen ise Manisa ve Akhisar fayı. Bunların birisi kırıldığı zaman 7 büyüklüğünde depremler oluşabilir" ifadelerini kullandı.
"Bu küçük depremler artıkça daha büyük bir yırtılmayı getirecektir"
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, artçı sarsıntılarla ilgili, "Bu küçük depremler artıkça daha büyük bir yırtılmayı getirecektir" şeklinde konuştu. Üşümezsoy, "Akhisar’da geçen hafta olan iki büyük deprem sonrası oluşan hareketlilik Akhisar’a dikkat çekmemiz gerektiğini gösterdi. Uzun zamandır bölgece deprem olmamıştı. Bu faylarda streslerin biriktiğini, stres sonucu bu fayların yırtıldığını gördük. Bu küçük depremler artıkça daha büyük bir yırtılmayı getirecektir. Bunun anlamı da büyük bir deprem olacağı tanısıdır. Bu bölgedeki faylar Güneydoğu'dan gelen normal fay sistemi ile kuzey-güney yönünde batıdan çevreleyen yanal atımlı fay sistemlerinin kesiştiği faylardır. Kesiştikleri nokta çekmece rafının rayları gibi birbirine paralel giden bir parçadır. Bu faylar yakın zamanda kırılabilir veya kırılmaz yapılaşmayı kırılacak fay sistemine göre düzenlemekte yarar vardır. Zemini de sağlam olmayan Akhisar’daki yapılaşma kriterlerinde bu konu dikkate alınmadı. Bölge çok rahat 6 ve üstü depremler üretebilir" dedi. Manisa’nın Akhisar ilçesinde meydana gelen 5.4 büyüklüğündeki depremi değerlendiren Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, bölgedeki karakteristik en büyük depremin 6.5 civarında olduğunu kaydederek, "O bölgenin son 4 yıllık deprem aktivitesine baktığımız zaman Manisa ve Balıkesir arasında yaklaşık kuzeydoğu istikametinde uzanan bir deprem hattı gözüküyor. Bu hat boyunca son 4 yıl içerisinde 4 ve 4.5 büyüklüğünde depremler olmuş. Ama 2020 yılına girdiğimiz zaman bu deprem büyüklüğü yerini 5.6'lık depremlere bırakıyor. Deprem aktivitesinde bir artış var. Son 4 yılın en büyük depremi. Oldukça sığ olduğu için geniş bir alanda hissedildi. Bu bölgede en önemli nokta olabilecek olan büyük depremin olma olasılığı. O taraflarda karakteristik en büyük deprem 6.5 civarındadır. Bu 5.6'lık depremde daha büyük bir deprem getirir mi diye baktığımızda kesin bir şey söylemek şuanda erken. Bunu izlememiz lazım" şeklinde konuştu.
"Öyle bir şey söz konusu değil"
Bölgede deprem tehlikesi haritasına uygun yapılmayan binaların olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Bektaş, "O bölgede olabilecek en büyük deprem 6.5'u geçmez. Bölgede deprem riski büyüktür. Çünkü nüfus yoğunluğu ve yapılaşma fazladır. Orada özellikle kırsal kesimde yapı stoğunun çoğu usta ve kalfa yapısıdır. Deprem tehlikesi haritasına uygun olmayan binalardır. Bu yüzden deprem riski fazladır. Manisa depreminin İstanbul'da hissedilmesinin nedeni deprem çok sığdır. 9 kilometre derinlikte oldukça sığ bir deprem olduğu için bu tür depremleri hissetmek doğaldır. İstanbul'u tetikler mi öyle birşey söz konusu değil. Marmara'daki depremler kuzey Anadolu fay sistemine bağlıdır. Manisa'daki depremler ise Ege graben sistemine bağlı faylardır. Bunlar birbirinden ayrıdır. Farklı iki dünya. Deprem tahmindir. En doğru tahmin yüzde 60'ı geçmez. Elbette İstanbul'da bir deprem tehdidi var. Ama bunun büyüklüğü ve zamanı hala bilimsel tartışma konusudur" ifadelerini kullandı.