Soma Davası’nın 10. duruşması bilirkişi raporunun okunmasının ardından ilk oturumunda 12 Ekim 2016 gününde ertelendi.
Soma Davası 12 Ekim’e Ertelendi
Metronom Haber ajansı - MHA
Soma Davası’nın 10. duruşması bilirkişi raporunun okunmasının ardından ilk oturumunda 12 Ekim 2016 gününde ertelendi.
Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 yılında meydana gelen ve 301 madencinin hayatını kaybettiği faciaya ilişkin Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada ara karar verildi. Davanın 10'uncu duruşmasında bilirkişi raporlarının okunmasının ardından avukatlar ve sanıklar raporla ilgili görüşlerini bildirdi. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı sanık ve avukatları dinledikten sonra ara kararı açıkladı.
İŞTE ARA KARAR
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
1-Bilirkişi raporuna karşı yazılı beyanda bulunmak isteyen katılan vekillerine, sanıklara ve sanık müdafilerine ayrı ayrı gelecek beyanların mahkememizce değerlendirme süresi de göz önünde tutularak en geç gelecek duruşmadan 15 gün önce mahkememize sunmak üzere süre verilmesine, 15082016 tarihli bilirkişi kurulu raporu karşısında sanıklar Harun Güneş, Coşkun Derici, Harun Yılmaz, Necati Karadeniz, Erdem Canbaz, Soner Günay, Uğur Karabulut, Serdar Günay, Yalçın Erdoğan, Mehmet Uçgun'un haklarında verilen ADLİ KONTROL TEDBİRLERİNİN AYRI AYRI KALDIRILMASINA,Sanıklar Ergün Yılmaz, Serkan Kocaman, Hilmi Kazık ve Yasin Kurnaz hakkında daha önce CMK 109/3-b maddesi gereğince verilmiş olan adli kontrol tedbirinin yaşamış oldukları en yakın kolluk birimine haftanın her Çarşamba günü müracaat etmesi suretiyle imza atma yükümlülüğü tedbiri olarak değiştirilmesine,15082016 tarihli bilirkişi kurulu raporu karşısında sanıklar Caner Uysal, Hüseyin Alkan, Mehmet Erez, Halil Sarı, Fuat Ünal Aydın ve Hilmi Karakoç'un CMK'nun 109/3-a maddesi gereğince karar tarihinden itibaren başlamak üzere yurt dışına çıkamamak ve 109/3-b maddesi gereğince yaşamış oldukları en yakın kolluk birimine haftanın, her Çarşamba günü müracaat etmesi suretiyle imza atma yükümlülüğü getirilmesine,Sanıkların adli kontrol hükümlerini yerine getirmemeleri halinde CMK'nun 112. maddesi uyarınca derhal tutuklanabileceklerinin ihtarına,5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 101/5 ve 268/1 maddeleri gereğince bu kararlara karşı yedi gün içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek üzere zabıt katibine beyanda bulunmak sureti ile Manisa Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde itiraz edilebileceğinin sanıklara bildirilmesine,5271 Sayılı CMK nın 102/2 maddesi; "Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok iki yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı geçemez.'' şeklinde düzenlenmiş olup bu hususta ayrıntılı olarak 08/08/2016 tarihli tutukluluk değerlendirme kararında açıklama yapılmıştır.
Anayasa Mahkemesinin içtihatlarında belirtildiği üzere, tutukluluk süresinin makul olup olmadığı her davanın kendi özelliklerine göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Tüm bunlara göre dosyanın kapsamı karşısında iddianamenin kabulü ile başlayan yaklaşık 1 yıldan fazla bir zamandır devam eden kovuşturma aşamasında yapılan işlemlerin ve dosyaya gelen evrakların niteliği göz önünde tutulduğunda davanın Anayasa Mahkemesinin içtihatları doğrultusunda kapsamlı ve teknik bilgi gerektirir yapıya sahip olması ve 15.08.2016 tarihli 262 sayfadan oluşan ve mahkememizce oluşturulan bilirkişi kurulu raporu ve 223 sayfadan oluşan jeoloji ek raporunun gelmesi ile birlikte tutuklu sanıkların kusursuz olmadıkları yönündeki rapordaki tespitler de göz önünde tutulduğunda tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesinin CMK'nın 102/2 maddesi gereği zorunlu olduğu anlaşılmıştır.
Bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, bir kısım mağdurların beyanları, bir kısım tanıkların beyanları, soruşturma aşamasında alınan 05/09/2014 tarihli bilirkişi raporu ve 10.11.2014 tarihli Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın inceleme raporu, farklı İş Mahkemelerinden aldırılan dosyamıza da eklenen bilirkişi kurulu raporları, TBMM Araştırma Komisyonu Raporu, SGK müfettişlerinin raporları ve 15.08.2016 tarihli mahkememize sunulan bilirkişi kurulu raporu birlikte gözönünde tutularak,Bu aşamada sanıkların iddianamede isnat edilen eylemlerini işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin mevcut olduğu,Dosyaya sanıklar müdafileri tarafından sunulan mütalaaların her birinin sanıklara isnat edilen tüm kusurları tek başına tamamını kaldırmaya yeterli olmayacağı, bu durumda yukarıda sayılan tutuklama nedenlerine yönelik kuvvetli suç şüphelerinin ortadan kalkmadığı ve tutuklama nedenlerinde bu aşamaya kadar bir değişiklik olmadığı,Tutuklu sanıkların üzerlerine atılı suçun CMK'nın 100/3-a-2 bendine göre tutuklama sebebi var sayılabilen katalog suçlardan olduğu,
Tutuklu sanıkların üzerlerine atılı suçun yasada öngörülen cezasının alt ve üst sınırları itibariyle ve meydana gelen olayda oluşan maktul ve yaralı sayısı karşısında işin önemi gözetildiğinde CMK'nın 100/1- son cümlesine göre tutuklama tedbirinin tutuklu kalınan süre gözönünde tutulduğunda verilmesi beklenen ceza ile ölçülü olacağı ve adli kontrol uygulanmasının bu aşamada yetersiz kalacağı anlaşılmakla,Tutuklu sanıklar Can GÜRKAN, Ramazan Doğru, Akın Çelik, İsmail Adalı, Ertan Ersoy, Memet Ali Günay ÇELİK'in CMK'nın 100 ve devamı maddeleri uyarınca TUTUKLULUK HALLERİNİN AYRI AYRI DEVAMINA.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 107/1 Maddesi gereğince bu kararın sanıkların bir yakınına veya belirleyeceği bir kişiye gecikmeksizin Cumhuriyet Savcılığınca haber verilmesine, bu hususta müzekkere yazılmasına,5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 101/5 ve 268/1 maddeleri gereğince bu kararlara karşı yedi gün içerisinde mahkememize verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek üzere zabıt katibine beyanda bulunmak sureti ile Manisa Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde itiraz edilebileceğinin sanıklara bildirilmesine,Sanıkların tutukluluk durumlarının CMK'nın 108/3 maddesinin "Hâkim veya mahkeme, tutukevinde bulunan sanığın tutukluluk hâlinin devamının gerekip gerekmeyeceğine her oturumda veya koşullar gerektirdiğinde oturumlar arasında ya da birinci fıkrada öngörülen süre içinde de re'sen karar verir." hükmü gereğince Tutukluluk incelemesinin 21 Eylül 2016 tarihinde dosya üzerinden yapılmasına, Tutuklu sanıkların duruşma günü hazır edilmeleri için ilgili cezaevlerine ayrı ayrı yazı yazılmasına, 262 sayfadan oluşan bilirkişi raporunun ve 223 sayfadan oluşan jeoloji ek raporuna karşı sanıklar müdafileri tarafından makul bir süre istenmesi karşısında duruşmanın 12 Ekim 2016 günü saat 09:00'a bırakılmasına oy birliği ile karar verildi.