Soma davasını takip eden CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Yargıtay 12. Dairesi’nin aldığı karara tepki göstererek, daha önceki yılarda olduğu gibi Soma davasında yine siyasi baskının olduğunu iddia etti.
Soma Davasını Takip Eden Özgür Özel'den Açıklama
Haber Merkezi - MHA
Soma davasını takip eden CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Yargıtay 12. Dairesi’nin aldığı karara tepki göstererek, daha önceki yılarda olduğu gibi Soma davasında yine siyasi baskının olduğunu iddia etti.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan, CHP İl Başkanı Semih Balaban, Sosyal Haklar Derneği Genel Başkanı 24. Dönem CHP milletvekili Melda Onur, Şehzadeler ilçe başkanı Hakan Gürtunca, Akhisar Belediye Başkanı Ahmet Dutlulu ve Soma şehit madenci yakınları ile partililerin yer aldığı öğle arası değerlendirmesinde CHP’li Özel, “Yargıtay geçtiğimiz Eylül ayında 5 üyesini oy birliğiyle ‘Olmaz öyle şey’ dedi. ‘Böyle bir davada olası bir kast yoksa hangi davada olacak’ dedi. Milyonlarca sayfalık evrağı inceleyen 5 üye verdikleri karar ile buradaki kararı bozdular ve ‘Siz 301 kişiyi olası kastla öldürme suçundan ve 162 kişiyi olası kastla yaralama suçundan yargılamayı tekrarlamalısınız’ dediler. Dosya buraya gelmek yerine Yargıtay Başsavcılığında tutuldu. O sırada 5-0 karar veren üyelerden 3’ü değiştirilip yerine bir tanesi Kenan İpek, yani daha önce Adalet bakanlığı müsteşarlığı da yapan ve Adalet Bakanlığı’nda belli bir süre görev yapan son derece siyasi kişilik olan ve kürsüden gelmeyen bürokrasiden gelen bir kişi. Ayrıca iki tane de uzun süredir yargılama yapmayan bürokrasiden gelen hakimler getirildi. Bu üçünün kararıyla kendi kararları 3’e 2 bozduruldu. Buraya tekrar yollandı. Basit suçlardan ufak ihmallerle bu işi halledin diye. Somalı anaların, babaların ve çocukların haklarını yiyen o el, adalete müdahale eden o el bugün içerde hala faaliyette. Soma’nın failleri hem de kendileri dahi talep etmeden ‘Bu salona gelmeyin. Bulunduğunuz yerde kamerayla, yada bulunduğunuz yerde talimatla mahkemeye katılabilirsiniz’ dediler. İçerde bir yargılama yerine saray rejiminin bir orta oyunu oynanmaktadır. Sanıklar yoktur. Anneler ve babalar, avukatlar salondadır. Karşı tarafta sembolik bir avukat oturmuş pişkin pişkin gülmektedir. Soma’yı unutursak diyenler, o günlerde timsah gözyaşı dökenlerin yürekleri kuruduğu içerde bir kez daha tescillenmiştir” dedi.
CHP’Lİ ÖZEL’DEN 3 YARGITAY ÜYESİ HAKKINDA İDDİA
CHP’li Özel konuşmasının ikinci kısmında, Soma Davasının yeniden görülmesini sağlayan Yargıtay’ın değişen 3 üyesi hakkında iddialarda bulundu. Konuşmasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya seslenen CHP’li Özel şu ifadelere yer verdi; “Her yerin MOBESE’sini bilen, her binanı güvenlik kameralarına erişebilen, bir bildiri yayınlanınca gece yarısı sabaha kadar çalışabilen İçişleri Bakanlığı’na sesleniyoruz. İddia o dur ki, Yargıtay’daki 5 hakimden yeni gelen ve bu anne ile babaları yeniden ağlatan 3 hakimin Soma A.Ş.’nin İstanbul’da İstinye Park’ı yakınlarındaki dev gökdelenine son zamanlarda çıktıkları iddia edilir. MOBESE kameralarını ve o binanın kameralarını geriye dönük 6 ay geriye dönük inceleyecek bir baba yiğit var mıdır? O binadaki mülkiyet değişimlerini, hani yazılı bildiri yapan amiralleri annelerine, babalarına ve kuzenlerine kadar araştıran sabaha kadar Süleyman Soylu hangi partiye ait diye, o binada yeni mülk edinmiş kişileri birinci, ikinci, üçüncü derece akrabalıklarla araştırıp da O 5 karardan üçünün 2’yi üçle değiştirenler açısından araştırabilecek midir? Bunlar yapılmazsa Soma’daki anneler ve babalar haklarını helal etmeyecek. Soma davasına müdahale edenlerin el uzatanların ve şirketten yana ailelerin aleyhine manipülasyon yapanların elleri kırılsın. Yürekleri kurumuş. Biz bu davayı burada bırakmayız. Burada alınacak karar ne olursa olsun, görünen o ki öyle büyük bir plan ve tertip yapılmış ki şu anki o karardan sonra buradaki mahkemede bozma kararına direnmeyip uyarak bir kara verecek. Ardından artık Yargıtay’da gitme imkanı da kalmayan bu karar bu şekilde kesinleşecektir. Oyun büyüktür. Plan büyüktür. Operasyon büyüktür. Bu kadar kötücül bir cesaretin karşısında ürpermemek elde değildir. Yazıklar olsun.”