Halkevleri Tarım Hakkı Meclisi’nin düzenlediği Tarım Kurultayı 23-24 Aralık’ta Manisa’nın Akhisar ilçesinde toplanarak “Türkiye’de tarım ve tarımın sorunları” konuşacak
Halkevleri Tarım Hakkı Meclisi tarımdaki yıkım ve yağmaya karşı 23-24 Aralık’ta Manisa’nın Akhisar ilçesinde toplanıyor. Akhisar Parkiçi Sahnesi’nde bir araya gelecek olan Tarım Meclisi yayımladıkları bildiri ile “Bu memleket bizim diyenleri, yaşam hakkı savunucularını, kentine doğasına sahip çıkanları, toprağından taşından emeğiyle geçinenleri” kurultaya davet ediyor.
Kurultayın ilk günü (23 Aralık Cumartesi) “Neoliberalizm ve tarım”, “İthalata dayalı tarım politikaları”, “Tarımdan küresel sömürgeciliğin aracı: Sözleşmeli üretim” gibi birçok başlıkta oturumun yapılırken, ikinci gün (24 Aralık Pazar) üreticilerin söz alacağı “Üretici Kürsüsü” ve “Nasıl bir mücadele?” oturumlarında tarım ve üretici sorunları yeni bir mücadele alanı olarak tartışmaya açılacak.
Tarım Hakkı Meclisi’nin bildirisi şu şekilde:
"Uzun süredir ülkemiz diktatörlüğün kurumsallaştığı, bu kurumsallaşma içerisinde halkın gündelik yaşamının baskı, korku ile daha da ağırlaştırdığı, toplumsal muhalefetin siyaset üretme alanlarının git gide daraldığı bir dönem içerisinde. Toplumu korku ve baskının esir aldığı bu dönemler, aynı zamanda bu zulüm düzenine karşı birlikte var olma iradesini yaymaya çalışanların gayretleriyle de belirleniyor. Toplumda yan yana gelme iradesi ise referandumda, Adalet yürüyüşünde görüldüğü gibi hiçbir baskıyı kabul etmeden kendini bir biçimiyle var etme eğilimini sürdürüyor.Bu irade, diktatörlüğe karşı mücadelenin en değerli ve en gerçekçi olanağıdır.
Siyasal iktidarın kendi varoluşunun devamı için attığı her adımdan, ekonomik, siyasal ve sosyal durumları olumsuz etkilenen sınıfsal katmanlar “muhalif sesler” olarak belirginleştirmektir. İktidarın yaratığı yıkımın altından ülkenin her köşesinde mağdurlar yığını yana gelerek tek bir ses olmanın koşullarını yaratmaktadır. Ülkemiz tarımını da bu akıl ile değerlendirmek gerekiyor.
Bu anlayışla tarım ve üretici sorunlarını yeni bir mücadele alanı olarak tartışmaya açmak istiyoruz
Bilindiği üzere; tarımsal üretim sürecimizin tamamı uluslar arası şirketlerin kontrolü altındadır. Emperyalizme bağımlılık ilişkisi içinde yapısal sorunlar her geçen gün daha da büyümektedir. Uluslararası şirketlerin dayattıkları endüstriyel tarım modeli ile doğal kaynaklarımız tüketilmekte ve üretim potansiyelimiz tasfiye edilmektedir.
Örgütsüz, her türlü destek ve dayanaktan yoksun üreticiler piyasa merkezli politikalar sonucu hızla yoksullaşmakta ve topraklarını terk etmeye zorlanmaktadır. Yoksul, örgütsüz tarım emekçileri kölelik dönemini aratmayacak kadar ağır ve insanlık dışı koşullarda çalıştırılmaktadır.
Ülkemizin gıda güvenliği ve ürün çeşitliliği ciddi tehdit altındadır. Ülkemiz neredeyse emperyalizmin tarımsal sömürgesi haline gelmiştir.
Bütün bu yaşananlar karşısında AKP iktidarının aldığı kararlar ve yürüttüğü uygulamalar sorunları çözmek biryana şirketlere yeni sömürü alanları yaratmaktadır.
Bütün bu sorunlar, insanlarımızın gıda güvenliği, sağlıklı ve ucuz gıdaya ulaşabilmesi, doğal kaynaklarımızın korunması ve ülkemizin özgür geleceği için vakit geçirmeden çözüm iradesinin ortaya konulmasını zorlamaktadır.
Bu alanda bir bilinç ve mücadele perspektifi ortaya çıkmasına yardımcı olacak çalışmaların örgütlü bir biçimde yapılabilmesi önceliklerimizdendir. 23-24 Aralık Akhisar Tarım Kurultayı’nı da ülkemiz tarımındaki yıkım ve yağma karşısında bir araya geliş zemini, bir mücadelenin başlangıç noktası olarak görmekteyiz" denildi.