Thyateira Kazısı Tarihi Aydınlatan 11 Kazı içinde
NTV Tarih dergisi Ocak sayısı geçen yıl Akhisar’da başlayan Thyateira arkeolojik kazısı Anadolu Tarihini Aydınlatan 11 önemli kazı arasına gösterdi.
Kazı çalışmalarını sürdüren Adnan Menderes Üniversitesi, Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Engin Akdeniz kazı çalışmaları ile ilgili verdiği bilgilerde Akhisar’ın 5 Bin yıllık bir tarihe sahip olduğunu, yapılacak arkeolojik çalışmaların ardından bir çok konuda bilgi sahibi olabileceklerini vurguladı.
Konu ile ilgili röportaj yaptığımız Prof. Dr. Engin Akdeniz sorularımızı içtenlikle yanıtladı.
Thyateira’nın arkeolojik açıdan önemi hakkında bilgi verir misiniz?
Thyateira kazısının arkeolojik önemini birkaç başlık altında sıralayabiliriz. Bunlardan ilki Prehistorik önemi. Bildiğiniz gibi Eski Devlet Hastanesi’nin bulunduğu tepe aslında bir höyük. Yani birbirinin üzerine inşa edilen yapı katlarından, tabakalardan oluşan ve bunların doğal sebepler ya da insanlar tarafından yıkılmasıyla zaman içerisinde yükselen bir tepe. Bildiğimiz kadarıyla Helenistik dönemde bir süre antik kentin akropolü olarak da kullanılmış. Hatta etek kısmında yapılan kazılarda bir gladyatör mezarı açığa çıkarılmış. Bu kazı sırasında mezara ait çok sayıda mezar armağanı ile birlikte höyük toprağında parçalar halinde İlk Tunç Çağı seramikleri ele geçmiş. Bu parçalar, höyüğün şimdilik bilinen en eski yerleşimine ait olup çok genel bir tarihlemeyle zamanımızdan yaklaşık 5000 sene öncesine ait. Buradaki kazıların şimdilik bu yörede sadece yüzey araştırmalarıyla bildiğimiz İlk Tunç Çağı ve olası diğer devirlerin kazılarla saptandığı ilk merkez olması açısından büyük öneme sahip. Yaklaşık 5 yıl süreyle ilkin TÜBİTAK, ardından da Akhisar Belediyesi tarafından finanse edilen yüzey araştırmalarında çok sayıda yerleşimde incelemelerde bulunduk. Bunlar arasında Karakurt Ovası ve Gelembe çevresinin özeli bir yeri vardır. Yortan kültürünün yayılım sahası içerisindeydi. Akhisar Hastane Höyüğü de yaklaşık çağdaş bir yerleşime sahip. Ayrıca Yortan kültürü ile ilişkisi hakkında da incelemeler yapılacak.
Thyateira kazısının bir diğer önemi antik dönemiyle ilişkili. Günümüzdeki tarımsal ve ticari öneminin bir benzeri antik devirlerde de söz konusu. Özellikle kuzey güney rotasında çok önemli bir merkezdi Thyateira. Ayrıca bağlantı yollarıyla Kaikos (Bakırçay) havzası üzerinden Pergamon’a (Bergama), Gölmarmara üzerinden Sardeis’e uzanmaktaydı. Bu ticari merkezde oldukça gelişmiş tarımsal sanayiden söz etmek de mümkün. Bazı esnaf örgütleri hakkında yazıtlar vasıtasıyla bilgi sahibiyiz. Bu kentte Apollon ve Artemis kültürünün önemi büyük. Hatta yerleri henüz bilinmeyen olası iki tapınak ya da kutsal alan söz konusu.Bunlar kentin merkezinde olabileceği gibi güneybatıdaki Akırbey Çiftlik (Dağdeviren) ile güneydoğudaki Kennez (Pınarcık) höyüklerinin bulunduğu noktalar da bu açıdan araştırılmaya değer. Lydia bölgesinde en çok Gladyatörün Thyateira kökenli olduğunu da söylemek mümkün. Bazı araştırmacılar kentte bir Gladyatör okulundan (eğitim merkezinden) da söz etmekteler. Umarım kazılarımız sonucunda bu konularla ilişkili ayrıntılı bilgi sahibi olabiliriz.
Thyateira kazısının önemi hakkında son olarak geç Antik devirden söz etmek mümkün. Hristiyanlığı benimseyen yedi cemaatten (topluluk) birisinin Thyateira’da yer alması dinler tarihi açısından oldukça önemlidir. Şu an için bu ilk cemaat tarafından kullanıldığı bilimsel açıdan kesin olarak saptanmış herhangi bir yapı söz konusu değildir. Fakat Ulu Camii’nin altındaki yapı kalıntıları bu açıdan araştırılmaya uygundur.
Thyateira, stratejik konumu sebebiyle sürekli aynı yerde iskan dolayısıyla oldukça tahrip olmuş bir yerleşimdir. Antik kente ait kalıntıların modern yerleşimin altında kalması, bazı imar faaliyetleri sırasında rastlanan yapı kalıntılarının korunmaması tahribatı daha da arttırmıştır. Bu sebeple arkeolojik kazılar açısından çok kolay bir alan değildir.
Thyateira’da bilimsel kazıların yapılabildiği tek alan yöre halkı tarafından “Tepe Mezarlığı” olarak bilinen alandır. Burada, ilk olarak 1962 yılında Prof.Dr.Yusuf Boysal başkanlığında kazı çalışmaları yapılmıştır. Sınırlı bir alanda sürdürülen bu çalışmalar sonucunda bazı mimari parçalar açığa çıkarılmış, ancak bu kazının sonuçları yayınlanmamış ve bir kazı sezonu çalışmalar sürdürülebilmiştir. 1968 yılında arkeolog Rüstem Duyuran tarafından aynı alanda başlatılan kazı çalışmalarına 1971 yılına kadar devam etmiştir. Bu çalışmalar sonucunda kuzey-güney yönünde uzanan, bazilikal planlı bir yapının yaklaşık 43 m.’lik kısmı açığa çıkarılmıştır. Yapının güney kısmı modern cadde ve olasılıkla binaların altında kalmıştır. Yine bu alanda tespit edilen apsisli bölümün batısında kare veya dikdörtgen şeklinde bir takım oda ve salonlara rastlanılmıştır. Alanın doğusunda, 100 m. uzunluğunda bir portiko (sütunlu cadde) ve portikoyu oluşturan çok sayıda mimari blok açığa çıkarılmıştır. Bu yapıya ait kalıntılar in-situ vaziyette saptanmıştır. Tepe Mezarlığında Hellenistik, Roma ve Bizans dönemine ait mozaik, fresk ve seramik parçalarının yanı sıra Roma dönemine ait sikkeler ele geçmiştir.
Thyateira’nın Akhisar için taşıdığı önem hakkında bilgi verir misiniz?
Thyateira, şu anda da ziyarete açık bir ören yeri. Antik kentin çok küçük bir bölümünü oluşturan Tepe Mezarlığı mevkii, özellikle yabancı turistler tarafından ziyaret edilmekte. Genellikle dini turizm kapmasında (inanç turizmi) bu ziyaretler gerçekleştirilmekte. Geçen sene kazıların başlamasıyla birlikte gelen ziyaretçi sayısında bir artış yaşandı. Fakat bu sayı son derece yetersiz. Kazılar ilerledikçe açığa çıkarılan kalıntılar ve alanlarla birlikte gelen ziyaretçi sayısının artacağından kuşkumuz yok. Ayrıca çeşitli çevre düzenlemeleriyle birlikte Akhisar’a daha yakışır bir turizm anlayışını uygulamak istemekteyiz. Bu amaçla gelen ziyaretçilerinin rahatlıkla araçlarını ya da turist otobüslerinin park etmesi için uygun park sahaları, bilgilendirme panolara, yürüyüş güzergahları, çeşitli hediyelik eşya satış alanları, şehri tanıtıcı harita ve broşürler yapılması planlanmaktadır. Kazıların ardından restorasyon projeleri ilgili kurumların onayına sunulacak ve kabul edilirse açığa çıkarılan mimari kalıntıların ayağa kaldırılmasına çalışılacaktır. Fakat bunların gerçekleşebilmesi için zamana ihtiyaç vardır. Arkeolojik kazılarının en büyük gereksinimi sabırdır. Zaman içerisinde, ilçe halkının da katkılarıyla bu saydığımız projelerin gerçekleşmemesi için hiçbir sebep yoktur. Belediye başkanı sayın Salih Hızlı, Akhisar için büyük bir avantajdır. Günlük kaygılardan uzak, bilimsel düşünme yeteneğine sahip sayın Hızlı’nın gayretleri olmasaydı kazının bu aşamaya gelmesi bile çok zordu.
Ekibinizin çalışmaları hakkında teknik bilgiler verir misiniz?
Adnan Menderes Üniversitesi, Manisa Valiliği ve Akhisar Belediye Başkanlığı arasında imzalanan 24 Aralık 2010 tarihli protokol kapsamında kazılara başlanmıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen izinler sayesinde gerçekleştirdiğimiz ilk kazı sezonu olan 2011 yılında Tepe Mezarlığında, daha evvelki kazılardan kalan ya da zaman içerisinde çöken dolgunun kaldırılmasına çalışılmıştır. Ayrıca bir arkeolojik kazı için çok önem taşıyan topografik planlama işlemlerine başlanmıştır. 2012 yılı için Bakanlığa başvuruda bulunulmuş olup sonuç beklenmektedir. Bu seneki kazılarda ekip üyesi olarak çok değişik bilim dallarından örneğin Jeofizik, topoğrafya, restorasyon, arkeozooloji, antropoloji, sanat tarihi, mimari gibi bilim dallarından uzmanlar ile öğrenciler görev alacaktır. Tepe Mezarlığı’nın yanı sıra Hastane Höyüğü’nde de kazıların yapılması planlanmaktadır.
-----
-----