Türk Eğitim-Sen ilçe temsilciliği iftarda bir araya geldi

Haber Merkezi

Türk Eğitim-Sen Akhisar İlçe Temsilciliğinin Geleneksel 21. Yılsonu yemeği 11 Haziran Pazartesi günü Ütopia Wedding Mavi salonda 400 davetlinin katılımı ile gerçekleşti.

Yemeğe Türk Eğitim-Sen Manisa Şube Başkanı Mustafa Atalay ve il yönetimi, Gölmarmara, Kırkağaç, Soma ve Turgutlu İlçe yönetimleri Türk Enerji-Sen ve Türk Tarım Orman-Sen Akhisar İlçe Teşkilatları ve üyeler katıldı. Sunuculuğunu Arif Yaşar'ın yaptığı gecede İlçe Temsilcisi Cihan Küçükaydın ve Manisa Şube Başkanı Mustafa Atalay birer konuşma yaptılar. Konuşmaların ardından geçen yıl emekli olan  Hasan Kocaoğlu , Nusret Aytekin, Bayram Çelik, Mehmet Ergun Özdilek, Zuhal Özdilek, Ali Mürteza Bozkurt, Halil İbrahim Dönmez, ve bir önceki dönem İlçe yönetiminde görev alan İsmail Çoban, Arif Yaşar, Ramazan Haşlamalar a plaket takdimi yapıldı. Yemeğe katılan üyeler böyle nezih bir ortamda böylesi güzel bir organizasyon işin işletme ve sendika yönetimine teşekkür ettiler.

İlçe Temsilcisi Cihan Küçükaydın’ın konuşması; “ Onbir ayın sultanı diye isimlendirilen Ramazan ayını idrak ediyoruz. Dün Bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini idrak ettik. Bir kaç gün sonra Ramazan Bayramını kutlayacağız. Ramazan ayının mübarek olmasını diler şimdiden bayramınızı kutlarım.

Teşkilatların kurumsal kimlik kazanmasının en temel unsuru geleneklerinin olmasıdır. Türk Eğitim-Sen olarak geleneksel hale getirdiğimiz ve bugün 21.sini gerçekleştirdiğimiz yıl sonu yemeğinde bizleri yalnız bırakmadığınız için şükranlarımı sunarım

2017-2018 Eğitim-Öğretim yılına başlarken  yönetim kurulu olarak gitmedik okul girmedik öğretmenler odası tutmadık el bırakmamak hedefiyle yola çıktık.Bu hedefi %100 olmasada  büyük oranda gerçekleştirdik . Sendikal mücadelemizin merkezine hakkı tutup kaldırmayı doğruyu her şart ve ortamda söyleyebilme koyduk.

Gittiğimiz her okulda güleryüzle kaşılandık. Bu süreçte bize odalarını açan sohbetlerine ortak eden  başta idarecilerimize, öğretmenlerimize ve tüm çalışanlarımıza teşekkür ederim. Türk Eğitim-Sen ve sendikacılığın son 20 yılını iyi bilen biri olarak gördüm ki doğru yoldayız. Kamu Çalışanları bize güveniyor.

Süreç içerisinde siyasi iktidarlar ve yandaşları rüzgar  olup yapraklarımızı dökmeye fırtına olup dalları mızı kırmaya kastettiler. Ancak bizler her seferinde daha gür yaprak ve daha sağlam dalların sürgün vermesiyle kocaman bir çınara dönüştük. Bir önceki yıl 433 olan üye sayımız bu yıl 15 mayısta 452 olmuştur. Bu süreçte katkısı olan yönetim kurulu üyelerine işyeri temsilcilerine üyelerimize ve bize her zaman destek olan şube başkanımız Mustafa ATALAY ve yönetimine teşekkür ederim. Ben bu gün sizin yanınızda olmazsam bu mücadelenize omuz vermezsem yaşananlarda ve yaşanacaklarda vebalin var deyip bu kutlu mücadelede bize omuz vererek üye olan yürekli kardeşlerime şükranlarımı sunarım.

 Biraz sonra kendilerine plaket takdimi yapacağımız geçen yıl emekli olan değerli Ağabeylerime ve ablalarıma bu güne kadar verdikleri destekler için teşekkür eder emeklilik yaşamlarında sağlık ve mutluluklar dilerim.

 Katılımlarınızdan dolayı  şahsım ve yönetim kurulum adına hepinize teşekkür ederim.

Biz her yıl sene sonu yemeğimizde ve her türlü etkinliğimizde  eğitim çalışanlarının Akhisar daki amiri durumundaki İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Şube Müdürlerine davette bulunuruz. Bu güne kadar hiç bir davetimize icabet etmediler. Biz bu yılda kendilerine davette bulunduk. Cuma günü katılacaklarını beyan ettiler. Ancak bugün öğleden sonra katılmayacaklarını söylediler ve gelmediler. Gelmiş olsalardı katılımlarından dolayı kendilerini en iyi şekilde ağırlar ve gereken saygıyı gösterirdik. Sizlerin huzurunuzda diyorum ki biz sendika yönetiminde olduğumuz sürece ve sayın İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Şube Müdürleri o makamlarda oldukları sürece bir daha sendikamızın hiç bir etkinliğine kendilerini davet etmeyeceğiz. Ancak kendileri sendikamıza ziyarette bulunmak isterlerse almış olduğumuz terbiye ve kurumsal saygı ve nezaket gereği taleplerini kabul edeceğiz. Kendilerini bize yakışır bir şekilde ağırlayacağız” dedi.

Türk Eğitim-Sen Manisa Şube Başkanı Mustafa Atalay yaptığı konuşmada; “11 ayın sultanı; rahmet, bereket ve mağfiret ayı ramazanı şerifin hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Allah, dualarınızı ve oruçlarınızı kabul etsin. İftarınız hayırlı, sofralarınız bereketli olsun. Allah, ağız tadı, gönül huzuru, sağlık ve mutluluk versin. Bizleri sizlerle buluşturan Akhisar ilçe temsilcimize ve yönetimine, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Akhisar ilçe temsilciliğimizin geleneksel hale getirdiği bu yılsonu yemeğinin 21.sinde sizlerle birlikte, aynı ortamı, aynı sofrayı paylaşmaktan onur duyuyorum.Değerli dostlar, zor bir süreçten ve dönemden geçiyoruz.

Sendikal mücadelemizin zorluğunu ve bu zorluğun yanında nelerle uğraştığımızı hepimiz iyi biliyoruz. Tüm olumsuzluklara ve her şeyin aleyhimize oluşturulduğu bir sürece rağmen biz sendikacılık yapıyoruz, sendikacılık yapacağız. Ne yazık ki doğrudan ve haklıdan yana olmanın zorluğunu yaşıyoruz. Ama biz, zorluktan ve mücadeleden bıkmadık, bıkmayacağız. Çünkü biz sendikacıyız, gerçek sendikayız. Kamu çalışanlarına, eğitim çalışanlarına hizmet etme, onların işini kolaylaştırma, hak-hukuk-kazanım ve beklentilerini koruyup kollama mücadelesi yapıyoruz, yapacağız. Zamanımızın el verdiğince, gücümüzün yettiğince ilçelerimizi, köylerimizi, okullarımızı ziyaret ettik. Okullarımızda öğretmenler odasına girdik, öğretmenlerimizle selamlaştık, tokalaştık, sohbet ettik, doğruları söyledik, gerçekleri anlattık. Doğruyu söylemek ve gerçekleri anlatmak için çıktığımız bu yolda dilimizin döndüğünce, nefesimizin yettiğince, sesimizin duyulduğunca hak bildiğimiz yolda yürüdük, koştuk. Yürümeye de koşmaya da devam edeceğiz.

İşte bizler, sizlerin desteğiyle bunları başarmaya çalışıyoruz.  Akhisar’da 452, Manisa’da 3.397, Türkiye genelinde de 201.480 dik duruşlu, onurlu, cesur yüreklilere teşekkür ediyoruz.

Biz, zor olanı değil; doğru olanı seçtik. Onun için doğrunun yanında olmak, doğruyu söylemek, gerçekleri haykırmak zordur. İşte bu nedenle işimiz zor. Bu zorlu, çetin ve uzun yolda bizimle olmaktan, bizimle yürümekten vazgeçenler oldu. Bu zorlu yolda bizleri yalnız bırakanlara da sitem etmeden geçmek olmaz. Haksızlığın, adaletsizin, hukuksuzluğun, kayırmacılığın zirve yaptığı bu dönemde bunları yapanlara dolaylı veya doğrudan destek olanlara kırgınız, kızgınız. Tüm bu olumsuzluklarda onların da vebali olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Dolayısıyla yaşanan tüm bu haksızlıklara ve olumsuzluklara sebep olanlara da haklarımızı helal etmiyoruz.

Değerli dostlar, gündemdeki birkaç konudan da söz etmek istiyorum. Türk Eğitim Sen olarak MEB’in yeni uygulamalarını dikkatle izlemeye çalışıyoruz. Bakanlığın akıl ve mantık dışı uygulamalarına karşı benimsediğimiz ilke ve görüşler doğrultusunda hukuki yollar dahil her türlü çalışma yapılıyor. Eğitim sistemini bozan, öğretmenlik mesleğinin itibarını düşüren girişimlere karşı gerekli tepkileri veriyoruz, eylemler yapıyoruz. Eğitim sistemi ve öğretmenlere yönelik bu yapılanlar, MEB’in öğretmenleri hedef göstererek kendi başarısızlığını gizleme gayretinden başka bir şey değil. MEB’i, biz öğretmenlerin moralini, motivasyonunu, çalışma azmini, başarısını ve huzurunu bozacak akıl ve mantık dışı uygulamalarından vazgeçmesi için uyardık, uyarmaya da devam edeceğiz. Mülakata ve mülakatın her türüne karşıyız.

Sözleşmelilik sistemi, köleliğin 21. Yüzyıldaki yeni adıdır. Onun için böyle bir sözleşmelilik anlayışını da kabul etmiyoruz. Performans sistemini, öğretmene not vermeyi kesinlikle kabul etmeyeceğiz. Yandaşları atama ve görevlendirme yönetmeliklerini, düzenlemelerini kabul etmeyeceğiz. Her türlü rotasyona da karşıyız. İnsan onuruna yakışmayan her tür uygulamaya, keyfiyete, ben yaptım oldu anlayışına karşıyız. İşte hafta sonu yayımlanan yazı ile sınavla öğrenci alan liseler de Proje Okulu yapılıverdi. Tüm bu yapılanların amacı belli. Eğitimi sistemini yap-boz tahtasına çevirerek eğitimi dibe vurdurmak ve özelleştirmenin önünü açmak, elden çıkarılmasını kolaylaştırmak, halkın göstereceği tepkiyi en aza indirmek. 10-12 yıl önceki durumu; TEKEL’in, SEKA’nın, EBK’nin, SEK’in, TELEKOM’un ve son olarak da Şeker Fabrikalarının nasıl ve niçin özelleştirilip satıldığını hatırlayın. Biz, her durumda mücadelemizi sürdüreceğiz. Ne hükümet memuru ne de özel sektör çalışanı olmayacağız. Bu teşkilat, devletin varlığının ve bekasının devlet memurluğunda olduğunun bilincinde olan bir teşkilattır.

Devletimizin, milletimizin ve ülkemizin varlığı, birliği ve dirliği buna bağlıdır. Devlet memuru olmanın ve devlet memuru olarak kalmanın mücadelesi içindeyiz. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın! Bu bilinçle ve inançla bizimle olan cesur yüreklilere, dik duruşlulara teşekkürler. Herkes şunu çok iyi bilmeli. Türk Eğitim Sen’in her kademesinde görev alan tüm gönüldaşlarımız, üyelerimiz adeta tarih yazıyor. Gönüldaşlarımızın ve üyelerimizin sergilediği onurlu, yürekli ve ilkeli duruş ve tercih, herkesin harcı değildir. Türk Eğitim Sen’in her kademesinde görev alan değerli üyelerimiz ve yöneticilerimiz, sendikacılığın ve sendikalı olmanın ne olduğunu herkese gösteriyor. Bizimle olan, bizimle olmaktan onur ve gurur duyan bu arkadaşlarımız, her türlü övgüyü ve takdiri hak ediyor. Üyelerimizden iş yeri temsilcilerimize, ilçe yönetimlerimizden şube yönetimimize kadar teşkilatımıza büyük bir adanmışlık ve inançla emek veren tüm arkadaşlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Değerli yol arkadaşlarımla, onurlu ve yürekli üyelerimizle gurur duyuyorum. Beden ölür, çürür, cana bakın siz. Kim, kiminle yürür, ona bakın siz. Bırakın, dönsün dönme dolaplar, Haktan, hakikatten yana bakın siz. İyi ki varsınız, iyi ki bizlerlesiniz, iyi ki birlikteyiz. Selam olsun bizlerle yürüyenlere, Selam olsun bize gönül verenlere, Cesur yüreklilere, dik duruşlulara, Adam gibi adamlara, selam olsun. Sağ olun, var olun, Allaha emanet olun.