Türk Eğitim-Sende Sessiz Kalmadı !
Akhisar Türk Eğitim-Sen Yeni lokali Ragıp Bey Mahallesi 156 Sokak No:12/A adresinde Hakkâri Çukurca’da 26 askerimiz şehit edilmesini saat 17.00’de Lokal önünde basın açıklaması yaparak PKK terörünü kınadı. Akhisar Türk Eğitim-Sen İlçe Temsilcisi Ercan Yaşar, Yönetim Kurulu, Dilek Cangür, Bahri Kulakçı, Hamdi Güven, Hakan Şen, Mustafa Kılınç, Nusret Aytekin, Türker Uzun, Nuri Akça, Murat Kızıltaş, Türk Sağlık-Sen İlçe Temsilcisi Muhammet Topaktaş, Hastane Baş temsilcisi Gürol Şakşak ve Türk Eğitim-Sen üyeleri katıldı.Bir dakikalık Saygı duruşundan sonra basın açıklamasını Türk Eğitim-Sen İlçe yönetim kurulu üyesi Hamdi Güven okudu.
Hamdi Güven okuduğu Basın açıklamasının tam metni:
YİNE HAİN SALDIRILAR, YİNE ŞEHİTLERİMİZ YÜREĞİMİZ YANIYOR. AZİZ MİLLETİMİZİN BAŞI SAĞOLSUN
Bölücü örgüt hain saldırılarına büyük bir hızla devam ediyor. Asker, polis, sivil, çocuk demeden herkese alçakça saldıran gözü dönmüş caniler, bu kez Çukurca ve Yüksekova’da saldırı düzenledi. Bu kalleş saldırılarda 26 askerimiz şehit olurken, çok sayıda da yaralımız var. Hainlerin dün de Güroymak’ta düzenlediği saldırıda 5 polisimiz şehit olmuş, biri bebek 4 vatandaşımız da yaşamını yitirmişti.
Son dönemde iyiden iyiye azan bu eli kanlı örgüt, Türkiye’deki yönetim zafiyetinden dolayı dilediği gibi at koşturmaktadır. Milletimizin birlik ve beraberliğini bozmaya, huzurunu dinamitlemeye, ülkemizi bölmeye kastetmiş olan bu kanla beslenen soysuzlar, hareket alanını giderek genişletmektedir. Terörle etkin mücadele yapılamadığı her terörist saldırının ardından bir kez daha görülmektedir. Yüreğimiz yanarken, bu kan emicilerin ülkemizin dört bir köşesinde cirit atması, her türlü saldırıyı elini, kolunu sallayarak gerçekleştirmesi büyük bir skandaldır. Her gün onlarca ocak sönerken, milyonlarca insanın yüreği dağlanırken, gözlerden akan yaşlar sel olup giderken, alınan önlemlerin yetersiz olması manidardır.
Siyasi irade, terörün bu noktaya gelmesinde öz eleştiri yapmak zorundadır. Sayın Başbakan ve Hükümetinin göreve geldiği 2002 yılından önce; PKK terör örgütünün bir numarası ile yine örgütün etkili isimlerinden Şemdin Sakık yakalanarak cezaevine konulmuş, örgütün silahlı militanları ülkemizin sınırları dışına kaçmış, bölgede vatandaşlarımız huzur ve güven içerisinde yaşamaya başlamıştı. AKP iktidarından önce sıfıra inen terörün, bugün tavan yapması derinlemesine ele alınması gereken bir konudur. PKK açılımına dönüşen sözde demokratikleşme süreci, Habur’da yaşanan rezalet, teröristlere gösterilen iltimaslar terörün bugünkü noktaya gelmesine zemin hazırlamıştır. Sayın Başbakan ve Hükümet tarafından, her terörist saldırı sonrasında atılan hamasi nutukların, ard arda yapılan göstermelik toplantıların terörü sonlandırmaya yetmediği artık görülmelidir.
Bilindiği gibi TBMM’de Kürt vatandaşlarımızın temsilcisi olduğunu iddia eden ancak terör örgütüne yardım ve yataklık eden, terör örgütünün arka bahçesi olan sözde bir siyasi parti bulunmaktadır. Ne bu siyasi parti, ne de bölücü örgüt Kürt vatandaşlarımızı temsil etmemektedir. Bin yıldır devam eden Türk-Kürt kardeşliğine kurşun sıkmaya çabalayan bu guruba millet olarak izin vermeyeceğiz. Günden güne palazlanan bu örgüte Türk milleti olarak en güzel cevabı birlik ve beraberliğimizi koruyarak verecektir. Bu noktada Hükümet, terörü bitirmek için cesur, kararlı adımlar atmalı, gözünü karartarak, her türlü girişimde bulunmalı, terörü büyüten ülkelere karşı en sert tavrı göstermeli ve terörü, teröristleri cesaretlendiren yaklaşımlar sergilemekten vazgeçmelidir. Devletimizi yönetmek ve milletimizin huzur ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olan AKP Hükümeti, artık içerisinde bulunduğu basiretsizlikten sıyrılmalıdır. Açılım denen zırva derhal sonlandırılmalıdır. Teröre ve bölücü örgüte yardım ve yataklık eden; siyasi, sosyal, finansal destek olanlara karşı en sert tedbirler alınmalıdır. Bunlara sıfatı, konumu ve görevi ne olursa olsun hak ettikleri şekilde muamele edilmelidir.
Hükümet, “Saldırıların nedeni Kürt sorununun siyasi çözümüne karşı örgütün sabotaj girişimidir” gibi ihanet ve cehalet kokan gerekçelerle PKK ve uzantılarıyla yapılan müzakereler derhal son vermelidir. Müttefik olduğumuzu sık sık dile getiren ancak terörle mücadelede bizi yalnız bırakanlara karşı; Filistin ve Arap baharı meselelerinde yaptığımız gibi gerekirse köprüleri atmayı bilmeliyiz. İktidar bu gerçeği bilerek, terörle mücadelede yol haritasını çizmelidir. Artık milletimiz terör nedeniyle diken üstünde yaşamaktadır. Sokağa çıkarken bile tereddüt eden, başına bir şey geleceği endişesi yaşayan vatandaşlarımızın devleti tarafından korunduğunu bilmeye ihtiyacı vardır.
Herkesin bilmesi gerekir ki, kimse milletimizin sabrını sınamaya kalkmasın. Bu millet en zor, en karanlık günlerinden bile birlik olarak çıkmıştır. Milletimiz bugün de terör belasına karşı tek ses, tek yürek olarak son nefesine kadar mücadele edecektir.
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen olarak terör saldırılarını lanetliyor, şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve milletimize başsağlığı, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.