Zirai İlaç Atıkları Tehlike Saçıyor
Zirai İlaç Atıkları Tehlike Saçıyor
Haber Merkezi
Tarımsal üretimde kullanılan zirai ilaçların ambalaj atıklarının yönetimi konusu, ülkemiz genelinde olduğu gibi Manisa ilimizde de büyük bir sorun oluşturduğunu belirten CHP manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu büyük bir çevre sorunu haline gelen zirai ilaç atıklarının bertarafı sorununun acilen çözülmesi gerektiğini söyledi.
CHP’li Bakırlıoğlu verdiği önerge ile tarımda kullanılan zirai ilaç ambalaj atıklarının usulüne uygun şekilde bertaraf edilebilmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi ve kurumlar arası iş birliğinin sağlanması amacıyla Meclis Araştırması açılması istedi.
Manisa-Akhisar ilçesinde İyi Tarım Uygulaması (İYU) yapan bir çiftçi olduğunu belirten Bakırlıoğlu yaptığı basın açıklamasında Tarımsal faaliyetler sonucu oluşan zirai ilaç ambalaj atıklarının çevreye bırakılması sonucu önemli ölçüde çevre kirliliği oluşmaktadır.
Zirai mücadele ilaçları (pestisitler) bitki hastalıkları ile mücadele etmek amacıyla kullanılan zararlı kimyasal maddelerdir.
Tarımsal verimliliğin, kalite ve sürdürülebilirliğin yanı sıra insan sağlığı ile doğal denge ve çevrenin korunması için ülkemizde zirai ilaç ambalaj atıklarının yönetimi zorunlu hale getirmektedir.
Bu konuyu üyesi olduğum “TBMM Küresel İklim Değişikliği, Kuraklıkla Mücadele ve Su Kaynaklarının Verimli Kullanılması Araştırması Komisyonu” nda gündeme getirdim. Böyle önemli bir soruna dikkat çekilmesi gerekiyordu.
Zirai İlaç Ambalaj Atıkları, 02/04/2015 tarihli ve 29314 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Atık Yönetimi Yönetmeliği” gereğince (15 01 10 Tehlikeli maddelerin kalıntılarını içeren ya da tehlikeli maddelerle kontamine olmuş ambalajlar) tehlikeli atık kategorisinde yer almaktadır. Tehlikeli atıkların geçici depolanması, taşınması, geri kazanılması ya da bertarafına ilişkin usul ve esaslar söz konusu Yönetmelik’te belirlenmiştir.
Ancak, zirai ilaç ambalaj atıkları üreticilerinin genelde tarımsal faaliyetler yürüten çiftçilerimiz olması nedeniyle kontamine ambalajların çiftçilerimiz tarafından mevzuata uygun olarak geçici depolanması, lisanslı araçlarla taşınıp, lisanslı tesislerde geri kazanım ya da bertarafının sağlanması uygulamada mümkün olamamaktadır.
Toprağımız, suyumuz ve havamız için önemli bir tehdit haline gelen bu durum ile ilgili ülkemizde bazı belediyeler, valilikler bir takım projeler geliştirmiş olsalar da yeterli değildir.
Tarımda kimyasal ilaç kullanımının azaltılması esas amaç olması gerekmektedir. AB Yeşil Mutabakat çerçevesinde tarım alanlarının %25’inde organik tarım yapmayı hedef koymasına rağmen ülkemizin İyi Tarım ve Organik Tarım hedefi ancak %3’tür ve ne yazık ki her yıl hedefimizden uzaklaşmaktayız.
Ülkemizde pestisit kullanımı günden güne artmaktadır. 2010 yılında 38,5 bin ton olan zirai ilaç kullanımı 2018 yılında 60 bin tona ulaşmıştır.
En fazla zirai ilaç kullanımın olduğu ilk beş il sırasıyla Antalya(%8,8), Manisa(%8,1), Adana(%7,4), Mersin(%6,2) ve Aydın(%5,8) dır.
Türkiye’de bir yılda 7500 ton zirai ambalajın atık haline geldiği tahmin edilmektedir ve bu tehlikeli atıkların çok az bir kısmı usulüne uygun şekilde bertaraf edilmektedir. Yapılan bir ankete göre çiftçilerin yüzde 90’ı çuval, şişe ve boru gibi atıklarının hiçbirini kullandıktan sonra geri dönüşüme vermediğini belirtirken, kısmen verenlerin oranı yüzde 4 ve hepsini geri dönüşüme kazandıran çiftçilerin oranı sadece yüzde 6.
Tehlikeli sınıfta olan bu ambalajlar çiftçilerimiz tarafından doğaya bırakılmakta, yakılmakta veya evsel atıklarla birlikte bertaraf edilmeye çalışılmaktadır. Bu durum insan ve hayvan sağlığı ile, su kaynaklarımız ve topraklarımız için risk oluşturmaktadır ifadelerine yer verdi.
Zirai ilaç ambalaj atıklarının bertaraf edilmesi için yerel yönetimlere, Tarım ve Orman ile Çevre ve Şehircilik Bakanlıklarına büyük görev düştüğünü söyleyen CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu birçok belediyenin bu yükün altından kalkacak durumda olmadığını ve bertaraf tesisi kuran belediyeler desteklenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.